Ünlü İngiliz fizikçi Stephen Hawking 76 yaşında hayatını kaybetti

Dünyanın en ünlü bilim insanı hayatını kaybetti. İngiliz fizik profesörü ve evrenbilimci Stephen Hawking, 76 yaşında hayata gözlerini yumdu. Araştırmaları 40’ın üzerinde dile çevrilen Stephen Hawking, bilim çevrelerinde Albert Einstein’dan sonraki en büyük dahi olarak görülmekteydi.

Bilim çevrelerinde Albert Einstein’dan sonraki en büyük dahi olarak gösterilen, dünyanın en ünlü bilim insanı, İngiliz fizik profesörü ve evrenbilimci Stephen Hawking, 76 yaşında hayatını kaybetti.

Stephen Hawking’in ölüm günü, belki de kaderin bir cilvesi olarak yolunu takip ettiği bir başka büyük fizikçi Albert Einstein’ın doğum gününe denk geldi. Einstein’ın ‘İzafiyet Teorisi’ üzerine çalışmalar yapmış olan Stephen Hawking elde ettiği sonuçlarla 20. yüzyılın en büyük buluşlarına imza atmayı başarmıştı.

İngiliz fizikçinin çocukları Lucy, Robert ve Tim, babalarının ölümüyle ilgili yazılı açıklamada bulunarak, “Babamızı kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyoruz. Büyük bir bilim insanı, çalışmaları ve mirası yıllarca yaşayacak olağanüstü bir kişilikti” dediler.

20. yüzyılın en büyük buluşlarından birine imza attı

Stephen Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalışmalarını yürütürken, Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın uzay ve zamanı kapsayan ‘Genel Görelilik Kuramı’nın (İzafiyet Teorisi), Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi.

Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Hawking, bununla 20. yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından birine imza atmıştı.

Kaderin cilvesi mi bilinmez ama Albert Einstein’ın doğduğu gün olan 14 Mart’ta (1879), dünyanın gördüğü en büyük fizikçilerden birisi, Stephen Hawking’in de ölüm günü oldu (14 Mart 2018)

“Yaşantımdan oldukça memnunum”

Hawking, 2013’te “My Brief History” (Kısa Tarihim) adındaki otobiyografisini kaleme almış, kitabında neredeyse tüm hayatı boyunca mücadele ettiği ALS hastalığı hakkında da, “Bunun benim başıma gelmesinin büyük bir haksızlık olduğunu düşünmüştüm ve hayatımın bittiğini sanmıştım. 50 yıl sonra söyleyebilirim ki, yaşantımdan oldukça memnunum” yorumunda bulunmuştu.

‘Zamanın Kısa Tarihi ‘237 hafta best seller kalmayı başardı

Ünlü fizikçi Hawking’in 1988’de kaleme aldığı “A Brief History Of Time” (Zamanın Kısa Tarihi) adındaki kitabı çok kısa sürede en çok satanlar listesine girmeyi başarıp, tam 237 hafta listedeki yerini korumuştu. Bu arada İngiliz bilim insanının miras bıraktığı “Zamanın Kısa Tarihi” halen best seller listesine girmeyi başarmış en komplike kitaplardan biri.

Hawking, o zaman yaptığı açıklamada, “İlk başta niyetim, kitabımın havaalanlarındaki dükkanlarda satılmasıydı. Kitabın dilinin anlaşılabilir olması için önce hemşireler üzerinde denedim, sanırım çoğunu anlamayı başardılar” demişti.

The Theory of Eveything ile hayatı film oldu

Ünlü fizikçi Stephen Hawking’in hayatı beyaz perdeye de uyarlanmıştı. The Theory of Eveything (Her Şeyin Teorisi) isimli filmde İngiliz bilim insanının gençliği, ilk evliliği ve çektiği zorluklar anlatılmıştı.

Dünyanın sonunun 200 yıl içinde geleceğine inanıyordu

Ünlü fizik profesörü Hawking, yaptığı açıklamalarda insanlığın sonunun yaklaştığını iddia ediyordu. Yeryüzündeki kaynakların 200 yıl içinde tükeneceğini ve insanlığın hayatta kalmak adına diğer gezegenlere açılması gerektiğini söyleyip, küresel ısınmanın önüne geçilmesi gerektiğini savunuyordu.

Stephen Hawking’in hayatı…

Ünlü bilim insanı Stephen Hawking, 8 Ocak 1942 yılında İngiltere’de dünyaya geldi. Daha 8 yaşındayken Londra’nın 30 km uzağındaki St Albans’a gitti. 11’inde St Albans okuluna kayıt oldu. Mezuniyeti sonrası babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine gitti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Ancak okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bunun için onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi.

Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’e gitti. O zamanlar Oxford’da evren bilimi üzerine çalışma yoktu.

Cambridge’de danışman olarak Fred Hoyle’u istemesine karşın Dennis Sciamaatanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu.

1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Stephen Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu.

Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669’da Isaac Newton’a verilmişti.

Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi.

Bu birleşmenin bir sonucu da kara deliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu.

Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çerçevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.

Stephen Hawking’in hastalığı ve sonrası…

Hawking, 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden, ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu sinsi hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkum etti.

Ünlü bilim insanı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyordu.

Ünlü fizikçi en son 25 Kasım tarihinde Vatikan’da “Evrenin Kaynağı” başlıklı bir konferans vermiş ve Papa Francis ile görüşmüştü. 1942 yılında İngiltere’nin Oxford kentinde doğan Steven Hawking, kuantum fiziği ve kara delikler üzerine yaptığı çok kapsamlı çalışmalarla tanınıyordu.