Sağlık

Uyku apnesi olanlar dikkat! Kaza riski 3 kat fazla

Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emir Ruşen, uyku apnesi sorunu yaşayanların trafikte kaza riskinin 3 kat fazla olduğunu ifade etti.

Bali

Uyku apnesinin, uyku sırasında tekrarlayan solunum durmaları ile karakterize, oksijen düşmeleri ve uyku bölünmelerine neden olan, ani ölüm riski oluşturan ve birçok vücut sistemini ilgilendiren ciddi bir hastalık olduğuna dikkat çeken Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emir Ruşen, hastalıkla ilgili bilgiler verdi.

Emir Ruşen: Uykuda geçici boğulmalar yaşanabilir

Uyku apnesi sırasında genellikle birkaç saniye süren geçici boğulmalar yaşanabildiğini vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emir Ruşen, “Bu boğulma anında kandaki oksijen seviyesi düşerek, beynin uyanmasını sağlar. Beyin solunum fonksiyonlarının durduğunu haber vermek için vücudu uyandırır. Santral (Merkezi, Beyin Kaynaklı) ve Obstrüktif (Tıkayıcı) tipte olabilir. Santral tipte uyku apnesi çok daha nadir görülür ve beynin solunumu kontrol eden kaslara doğru sinyaller göndermemesi sonucunda ortaya çıkar. Obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS) ise; uyku sırasında bazı kişilerde nedenini tam bilemediğimiz bir şekilde üst hava yollarında tıkanmalar, daralmalar neticesinde oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.

Uyku apnesi olanlarda yorgunluk fazladır

Uyku sırasında solunumun durması sırasında kandaki oksijen miktarının azaldığını, beynin bu azalmayı algıladığını ve uyku derinliğini azaltarak hava yolunun tekrar açılmasını sağlamaya çalıştığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, “Bu kişiler gece birkaç kez uyanabilir, uykuları sık sık bölündüğü için de ertesi gün bu sorunu hatırlayamazlar. Bu durum da tekrarlayan zaman dilimleri içinde kişide yorgunluk ve halsizlik hissine neden olur” diye konuştu.

Uyku apnesi olanlar baş ağrısıyla uyanır

Uyku apnesinin belirtilerinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, “Uzun süre devam eden horlama, gündüz aşırı uyku hali ve yakınları tarafından fark edilen gece uykuda solunum durması en tipik üç bulgudur. Bunun dışında yorgunluk, sabah baş ağrıları, gece boğulma hissi ya da çarpıntı ile uyanmalar sık saptanır. Halsizlik, gece sık tuvalete kalkma, depresyon ve sinirlilik diğer görülen bulgulardır. Uyku hastalıklarına bağlı gündüz artmış uyku hali, hastaların işlerini yapmasını engelleyerek onları başarısızlığa sürükleyebilmektedir. Uyku apneli hastalarda genellikle sosyal ve cinsel fonksiyonlarda azalma, ruh sağlığı ve kişinin kendi enerjisinin azaldığını hissetmesi gibi belirtiler görülür” dedi.

Uyku apnesi kimlerde daha fazla görülür?

Uyku apnesi toplumda oldukça yaygın saptandığını, kadınların en az yüzde 2’sinde ve erkeklerin yüzde 4’ünde uyku apnesi geliştiğini işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, hastalarda belirli bir meslek özelliği olmadığını; ancak obezite, boyun kısalığı, uzun süre sigara ve alkol tüketen bireylerde hastalığın görülme sıklığının daha fazla olduğunu söyledi.

Trafik kazalarının en önemli sebebi uykusuzluk

Kötü ve yetersiz uykunun, dikkat azalmasına yol açtığını, ayrıca uykusuzluk ve uykuya bağlı hastalıklar sonucu trafik kazalarının görülme riskinin de arttığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, şu uyarılarda bulundu:

Türkiye’de ve dünyada geçmiş yıllarda yapılan araştırmalarda trafik kazalarının yüzde 22’sinde uyku sorunlarının ve direksiyon başında uyuklamanın rol aldığı gösterilmiştir. Bu durumda oluşan trafik kazaları daha ölümcül seyretmektedir.

NationalTurk World Son Dakika

Uyku bozukluğu sonucu gelişen trafik kazalarında ölüm oranı yüzde 11.4, diğer sebeplerle olan kazalarda ise ölüm oranı yüzde 5.6 bulunmuştur. Trafik kazası yapma riskinin tüm sürücüler değerlendirildiğinde gündüz aşırı uyku eğilimine yol açan uyku apneli olgularda yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu saptanmıştır.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Bu tür vakalarda gece apneler nedeniyle sık tekrarlanan uyku bölünmeleri gündüz uyku eğiliminin artmasına yol açmakta, uzun yolda araç kullanırken de kaza yapma riski artmaktadır. Kişinin uyku sorununun farkında varması, buna yönelik uygun tedavi alması trafik kazası riskini azaltacaktır.

“Gece boyunca beyin aktiviteleri kaydediliyor”

Uyku laboratuvarında yapılan polisomnografik testle hastanın gece boyunca beyin aktiviteleri ve vücuduyla ilgili farklı fonksiyonları kaydedilerek hastalığın tanısının konulup, ağırlık derecesinin belirlendiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, böylece her hasta için en uygun tedavi şeklinin planlandığını dile getirdi. Tedavi uygulanan hastaların bir uyku laboratuvarı veya merkezinde düzenli takibi, hasta ve eşinin eğitimi son derece önemli olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, “Yalnızca horlamanın kesilmesi, tedavi yanıtı açısından yeterli değildir. Ağırlığı ne olursa olsun, OSAS (Obstrüktif uyku apne sendromu) tedavisinde ilk aşama genel önlemlerin uygulanmasıdır” dedi.

Uyku apnesi tedavisi var mı?

Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, 3 aşamada planlanan Obstrüktif uyku apne sendromu tedavisini şöyle anlattı: “İlk aşamada kilo verme, yatış pozisyonu düzeltilmesi, Alkol ve Sedatif-Hipnotiklerden sakınma ve eşlik eden hastalıkların tedavisi planlanır. Sonraki aşamada ise Pozitif havayolu basıncı tedavisi (CPAP) ve gerekmesi halinde cerrahi yapılabilir.”

Uyku apnesi tedavi edilmediği takdirde kısa dönemde ev, iş veya trafik kazaları, uzun dönemde de kalp-damar hastalıkları ile ölüm oranlarında artış olduğunu işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, “Oksijen düşüklüğü sonucu beyne giden oksijen azalması nedeniyle sabahları baş ağrısı olabilmektedir. Karar verme yeteneğinde azalma, hafıza zayıflaması, unutkanlık, kişilik ve davranış değişiklikleri gibi özellikler sıklıkla ağır dereceli OSAS’lılarda görülür. Hastaların yaklaşık yüzde 30’una depresyon eşlik etmektedir. Özellikle şiddetli uyku apnesi olan olgular, tedavi edilmediği takdirde aşağıdaki hastalıklarda artış olduğu gösterilmiştir” dedi.

Uyku apnesinin tehlikeleri nelerdir?

Dr. Öğr. Üyesi Ruşen, uyku apnesinin en önemli tehlikelerini ise şöyle sıraladı:

Kalp damar sistemi: Kalp krizi, kontrol altına alınmakta zorlanılan hipertansiyon, kardiyak ritm düzensizlikleri ve hatta ani ölümler.

Sinir sistemi: Beyin felçleri, baş ağrıları, depresyon, unutkanlık, karar verme yeteneğinde azalma.

Hormonal sistem: Büyüme hormonunda azalmaya bağlı çocuklarda gelişme geriliği, cinsel isteksizlik, insülin seviyesinde artma, şeker hastalığına yatkınlık.

Diğer: Trafik kazaları, evlilik sorunları, yaşam kalitesinde azalma, reflü.

Hipokrat öneriyor: İyi uyku için ne yapmalı? Kanıtlanmış 10 ipucu

Modern çağın en yaygın sağlık sorunlarının başında obezite geliyor. Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, Uyku apnesi sorununun daha çok obez bireylerde görüldüğünü belirtti.

Rüyalarınızın Adası Bali
Konserler
Maldivler Turu
Başa dön tuşu