“Eyvah” demiştim yazılımın 6-7 ayda yazıldığını öğrenince… ve “şifre”, “şifre” diyenlere “siz asıl görün olacakları puanlar açıklanınca” diyordum… Puanlar açıklandı, şoka giren 20 bin öğrenci ÖSYM’ye itiraza koştu.
Savcılık’ın açıklamasında diyor ki: (bunları doğru tespit etmişler)
1- Yazılımı 2010 mezunu bir bilgisayar mühendi yazmış. Milyonlarca kişiyi ilgilendiren, böyle büyük ve karmaşık bir yazılım deneyimli bir EKİP ile yazılmalı
2- Savcılık diyor ki: Yazılım test edilmemiş. Sürenin azlığından ve gözlemlediğimiz beceriksizliklerden, yazılımın yeterinde test edilmediğini düşünmüştüm. Allah bilir o yeni mezun test kavramını bilemiyor olabilir. Test uzun ve detaylı bir süreçtir. Bu da bir ekip ile yapılır. Yazılımın dokümantasyonu da yokmuş. Bu da olmazsa olmazdır yazılımcılar bilir de bazen yapmaya üşenir. Ama bu durumda bilgi, beceri, deneyim eksikliği olmalı. Ve de zaman belki…
3- Bir çıkarımım da şuydu, yazılarımda da yazmıştım: Şifre denen şey bilinerek konmuş değil (bu çok aptalca olur) algoritmayı geliştirenin iş bilmezliğinden yaptığı garip bir algoritma nedeniyle olmuştur. yani rastgele yöntemiyle şıkları atamak yerine, KENDİNCE bir sıralama yöntemi uygulamış; bu da “şifre” olarak adlandırılan olaya yol açmıştır. Savcılık da bunu dedi.
“Ben demiştim” anlamında yazmıyorum bunları. Bilgisayar yazılımı konusunda, eğitim konusunda uzman, ayrıca hem bütünü hem de onu oluşturan parçaları görüp, neden sonuç ilişkilerini de çıkarabilen kişiler çalışıyor olmalıydı ÖSYM’de. Baştan ayağa işi bilmeyenler oldukları açık: Eskiden beri ÖSYM’de çalışanlarını kasdetmiyorum, yeni gelenleri kasdediyorum, Ali Demir’den o deneyimsiz yazılımcıya kadar. Saydığım özellikleri olsaydı bu kadar bu kadar bu kadar hata yapmazlardı.
Acıklı olan ve insanı isyan ettiren böyle ciddi, ülemizde hayat memat meselesi olmuş bir işi, iş bilmeyen ve olacakları da göremeyen insanlara teslim edilmiş olması. Bir değil, onlarca ve ÇOK CİDDİ hatalar yaptıkları halde hala yerlerinde oturabilmeleri. Hükümet de çok rahat, tek bir laf çıkmıyor ağızlarından.
Ali Demir “krizi yönetemedi” deniyor. Sınavların hazırlanması, yapılması, okunması sürecini yönetti mi? Yönetebildi mi? Hiç bir şeyi yönetme becerisi olmadığı açık. Sokaktaki insan ancak bu kadar yönetir doğrusu!!! Akademik geçmişi de malum. Bu adam acilen değiştirilmeli. İşi bilen, her tür yöentim konusunda bilgi ve kabiliyetli biri getirilmeli. Acilen. LYS’ye çok az kaldı.
Oğluma çaktırmamaya çalışıyorum ama çok stresliyim, her yanımda ağrılar… Mesele sadece şifre ya da okuma yanlışlıkları değil (ki bu da nasıl oluyor? okuyan değerlendiren tek program. Puanı yanlış çıkanların CEVAP ANAHTARLARI yanlış olmalı) adayın önüne gelen kitapçıkta sayfa eksiklikleri şıkların olmaması… gibi korkunç şeyler….
İki aydır aileleriyle birlikte 1,7 milyon çocuğa çektirdikleri yüzünden en ufak şekilde vicdanları sızlamayan, utanmaz insanları Allah’a havale ediyorum… Çünkü bizler bir şey yapamıyoruz. Kendileri de kişilik ve ruh yapıları münasebetiyle, kendileri de bir şey yapmıyorlar.
Filiz Eyüboğlu
