Türkiye bugün milletvekili genel seçimleri heyecanı yaşıyor. Günün ilerleyen saatlerinde hangi partinin ne kadar oy aldığı, kaç milletvekili ile TBMM ‘de temsil edilecekleri belli olacak.

Partiler genel merkezlerinde gelişmeleri takip edecek, bazı partilerin binalarından zafer sesleri yükselecek, çoğunda ise sessiz bir bekleyiş olacak. Anketler, mitingler, reklam çalışmaları, seçim otobüsleri, şarkıları bir sonraki seçime kadar beklemeye alınacak, her televizyon kanalında farklı kesimler sonuçları analiz edecek. Ne yazık ki sahte seçim pusulaları, çöplerden çıkan oylar da haberlerde yer alacak. Seçimlerle alakalı bütün bu gelişmeler Türkiye ‘de olduğu gibi tüm Dünya’da da çok fazla farklılık göstermiyor. İktidar mücadelesi dünyanın her noktasında çetin geçmek zorundadır. Bazı ülkeler demokrasinin gereklerini harfiyen uygularken, bazı ülkelerde bu süreç sancılı, hatalı veya olaylı gerçekleşebiliyır.

Seçim yarışı, demokrasiye leke sürülmesine izin verilmeden, Avrupa’nın lider konumundaki ülkelerinden Almanya’da da çok farklı bir şekilde yaşanmıyor. Almanya’da farklı olan ise seçime katılan partilerin seçim propagandalarının ülkemizde olduğundan daha az gürültülü ve göz boyamaya yönelik olması dışında, halkın iradesinin ve duyarlılığının bir ülkenin değerlerine verdiği önemi kanıtlar nitelikte olması.

Halkın İradesi mi Halkın Duyarlılığı mı ?

Almanya ‘da 2009 yılında yapılan genel seçimlerde oylarını arttırmaya başlayan Yeşiller Partisi, 2011 yılında farklı eyaletlerde farklı zamanlarda yapılan ve yapılmaya devam eden seçimlerde Alman siyasetine tam anlamıyla ağırlığını koydu. Oylarını %10 ‘dan fazla arttırmayı başaran Yeşiller Partisi birçok eyalette birinciliği alırken, çoğu eyalette birçok partinin önünde yer aldı.

Almanya’yı bilen bilir, bilmeyenler ise mutlaka duymuştur. Bu ülkenin her yeri ormandır, ağaçtır yani yeşildir. Son seçimlerden çıkan sonuç bu bağlamda çok şaşırtıcı değildir, olmamalıdır. Alman halkı sadece duyarlılığını ortaya koymuştur bu seçimlerde. Birçok partinin politikasına tokat gibi cevap vermiştir. Yeşil Almanya’nın Yeşiller Partisi ‘nin iktidar adayı olması kimseyi şaşırtmamalıdır.

Yeşiller Partisi ve Türkiye

Yeşil alanların günden güne azaldığı, rant savaşlarında koz olarak kullanılan ormanlarımızın peşkeş çekile çekile yok edildiği ülkemizde seçmenimizin yani halkımızın çok büyük kısmının Yeşiller Partisi’nin varlığından bile haberdar olmaması da kimseyi şaşırtmamalıdır. Beton yığınları arasında doğaya can vermesi gereken ağaçların can çekiştiği ülkemizde Yeşiller Partisi yok. Olsa da yok olmasa da yok, çünkü yeşile önem veren zihniyet yok. Ne siyasilerde ne de halkımızda.

Almanya ‘da sadece çöpleri düzgün ayrıştırmadığı yani doğaya gerekli saygıyı göstermediği için taşlanan lokantalar olduğunu bilirken, özellikle ormanların önemli yer kapladığı bölgelerimizde doğayı sadece üzerinde ”ormanı sevgi korur” yazan tabelalarla korumamız ülkece ayıbımızdır.

NationalTürk