NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın bu haftaki ’51. yaş eleştirisi’ başlıklı yazısı;

Kırk milyonda bir ihtimal ile hayata başlayıp, yaşamı belirleyen ihtimalleri tek hanelere düşürmek bir evrim gerçeğidir.

Yaşamın nefes almanın dışında bir kavram olduğunu anlamakla beraber, ne istediğimizin şekillenmesi; bize ne olduğumuzu sunan bir dürtünün tetikçisidir.

Ama bunları anlamak, öğrenmek başka bir insanlık ile mümkün olmaktadır.

…Ve bedel ödemeden olamayacak unsurlardır.

Sadece kendimizin diyeti değildir bu, bu yaşamın yalnızlığı içerisinde mücadele eden ve bedel ödeyen, beklentisiz olarak çabalayan insanların birer öğretisidir.

Ben bunu o kutsal mübarek elleri ile annemde öğrenmeye başladım.

Annem bir emekçiydi, yaşamı algılaması sadece emeğinin karşılığı ve ona verdiği ahlaki değer ile sürdürdüğü mücadeleydi.

Bu ülkede kadın olarak ağır bedeller ödeyerek elde ettiği yaşamın şifrelerini bize öğreti olarak sundu. Bunlar kutsal değerlerdir…

Çocuklarına temel öğreti olarak sundukları Anadolu kadınının gerçek yapısıdır.

Bu beni bağlayan ana prensiplerdir.

Yaşamımın tüm dönemlerinde davranış şekillerimi belirleyen temel; “saygı” olmuştur.

Futbolculuk hayatımda, antrenörlük hayatımda, eğitimcilik hayatımda her zaman emeğe saygıya dayalı bir prensip çerçevesinde ilişkilerimi sürdürdüm.

Kendi takım arkadaşımın, rakip takım arkadaşımın, öğrencilerimin, futbolcularımın ortaya koydukları mücadele ve çaba saygı unsurlarıdır.

Ayrım veya farklılaştırma insanlık ayıbıdır.

Kolektif yaşam arzusu ve çalışma düsturu bizim inanç felsefemizin temelidir. Çünkü biz insan ve doğa sevgisini en büyük ibadet olarak kabul ederiz.

Bir öğrenci, bir dost, bir ağaç bizim için kutsal birer canlıdır.

Seçtiğim tüm mesleklerin tamamı, benim başka canlılarla kuracağım ortak yaşam değeri ile sevgiyi içinde barındırır…

Ortak bir değer yaratmak, bıkmadan çalışmak ve asla vazgeçmemek iş ahlakımın ana öğelerini yansıtır. Bunların biri olmadıktan sonra yapacağımız çalışmanın karşılığını bulmak mümkün olamaz.

Sevgi de aynıdır.

Bir kadını sevmek de “emek” ister.

Aşkın temelinde emek vardır. Paylaşmak ve korumak en kısadan sevmektir.

Yaşanan her olumsuzluk ve terkedilişin bile karşılığını koyabileceğin sevgiye ve sadakate sahip olmak bir değerin korunmasıdır.

Her şey bir öğretidir.

Çocuk;

Tüm tabularının yıkılması ve kabuklarının parçalanması ancak senden daha kıymetli, senin bir parçanın dünyaya gelmesi ile mümkün olmakta.

Söylediğim başka bir şey…

Umut ettiğin fakat ne olacağını bilemediğin bir şey…

Başka bir boyutta sevgiye ve yaşama götüren bir şey…

Yaşadığın her anda, küçüldükçe çoğaldığın ve büyüdükçe yalnızlaştığın bir yaşın içinde yaşamak, hak edip edemeyeceğin tartışmasına bile izin veremeyecek kadar acımasız bir dünyanın parçası olduğunun farkına varmana neden olmaktadır.

En acısı herkesin beklentileri kadar var olduğundur.

Herkesin senin adına kendilerinde saklı çarpım tabloları vardır. Yeri geldiği zaman baskülü çıkartıp işlemlerini yaparlar. Onlar için senin onlar adına vereceğin bakiye önemlidir.

Vereceğin her eksi bakiye; onlar için kayıp, senin için kazanç olur!

Hesapsız-kitapsız yaşadığın sürece…

Ve Pi sayısı kadar sabit!

51 yaşın sonunda baktığımda geriye sadece bunlar kalıyor…

Müslüm Gülhan / NationalTurk