EkonomiGündemHaftanın YorumuManşetTürkiye

Ekonomi İleri Endeksler Toptan Geri

Maldivler Kutlu Olsun

Emre Göllü

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün olağanüstü seçimli genel kurulunun sonuçları, Marmaray’ın arızaları, Mustafa Sarıgül’ün baba ocağı CHP’ye yeniden intisabı, haremlik selamlık tartışmaları derken maazallah gündem öylesine yoğun ki riskleri yüksek olan ekonomimizin durumu bile an geliyor unutuluveriyor.

Ekim ayı için enflasyon oranları beklenenin üzerinde geldi, çarşının pazarın enflasyonuna bakarsak orada yükselme daha belirgin, hayat pahalılığı kendini gösteriyor. Bir yandan ekonomi iç talebe bağlı olarak büyüsün, diğer yandan enflasyon kontrol altında tutulsun, aynı zamanda istihdam da artsın derken bir de bakıyoruz ki çözümü zor bir denklem karşımızda. Ekonomide risk sinyalleri belirginleşirken, cari açık falan hak getire misali dünya ülkeleri arasında ekonomik büyüklük bakımından 17. sıradayız. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı için hedef 10. sıraya yükselmek ki bu hedef, ilk bakışta güzel bir vizyon çiziyor. Peki, gelişmişlik için sadece ekonominin büyümesi yeterli mi?

Ekonomi gazeteciliğinin değerli isimlerinden, sevgili Tarık Yılmaz, ülkemizin dünyadaki yerinin değerlendirildiği farklı endeksleri içeren çarpıcı bir habere imza attı. Kendisinin izniyle, bazı dikkat çekici sıralamalara göz atalım. Ekonomimiz çarpık da olsa büyüyedursun, aynı ivmedeki büyümeyi toplumumuzun sosyal, eğitsel ve kültürel gelişiminde yakalayamadığımız gerçeği acı bir şekilde çıkıyor karşımıza. Birleşmiş Milletler’in 2013 İnsani Gelişme Raporu’nda yeralan İnsani Gelişme Endeksi’ne göre 187 ülke ve bölge arasında 90. sıradayız. Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı Kürsel Rekabet Raporu 2013-2014’e göre küresel rekabet endeksi sıralamasında 148 ülke arasında 44. sırayı alıyoruz. Bu endeksin alt kırılımlarına bakarsak, pazar büyüklüğünde 16. sıradayız, büyüyen ekonomimizle bağdaşan bir durum olarak, yalnız buna karşın inovasyonda 50, finansal piyasaların gelişmişliğinde 51., teknolojik altyapıda 58., yüksek öğrenim ve hizmet içi eğitimde 65., makroekonomik istikrarda 76., emek piyasalarının etkinliğinde ise 130. Yani, o hedeflediğimiz yüksek sıralar bize uzak ufuklar misali şimdilik, rekabetçilik hak getire.

Özetleyecek olursak tüketmede alıp başımıza gitmişiz, tüketime bağlı büyümede üstümüze yok ama iş üretime, bunun için gerekli insangücüne, sermaye yatırımına, teknoloji altyapısına gelince, mehteran bölüğü gibiyiz, düşünce var belki ama girişim ve atılım yok. Bu tablo kanımca çok açık şekilde gösteriyor ki sadece ekonominin büyümesi bir ülkenin gelişmişliği için yeterli bir gösterge değildir, aslolan ülkenin ekonomik boyuttan büyümesinin, toplumsal, sosyal, eğitsel ve kültürel boyutlara da yansımasıdır, buna bağlı olarak ülkenin entelektüel sermayesinin gelişmesidir. Günümüzde küresel rekabetin sınır tanımadığı ortamda, rekabetçi güce sahip olan bir ülke ve gelişmiş bir toplum olabilmenin temeli buna bağlıdır yani aslolan bilgi ve teknoloji üretebilmek ve bunu ekonomik katma değere dönüştürebilmektir. Sadece tüketimle ekonomisinin büyüdüğü sanılan bir ülke, aslında sadece büyüyen bir pazar olmaktan öteye geçemez, toplum da bir refah toplumu olamaz, taşeronluğa mahkûm olup kalır. Acı ama gerçek! Dinamik toplumumuzun gücünü, eğitimle rekabetçiliğe dönüştürebileceğimizi unutmayalım, elbette ki dogmalara sıkışan değil, çağdaş ve yenilikçi sistemlere dayanan eğitimle.

Emre Göllü / NationalTurk Haftanın Yorumu

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu