GündemManşetPolitikaTürkiye

Erdoğan Manisa’da! “Şifre diye gençleri sömürdünüz, utanmadınız mı?”

Kadınlar Günü Kutlu Olsun

erdogan manisa acilisBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Manisa mitinginde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na YGS, SSK, Somalı madenciler gibi konularda eleştirdi.

Manisa’da yaptığı toplu açılış töreninde partililere seslenen Başbakan Erdoğan, Somalı madencileri hatırlatarak “Ben madenci kardeşimle 90’lı yıllarda birlikte çalışırken, sen SSK Genel Müdürü’yken bizim anamızı ağlatıyordun. Doktor bizi inim inim inletiyordu, hastanede tedavi olamıyorduk, git özel muayenehaneye. Biz ne yapıyorduk? Soma’daki kardeşlerimiz biraz iş bulsun diye İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dönemimde buradan kömür alıyor, fakir fukaraya dağıtıyorduk. O tecrübemizle yeni bir adım attık ve dedik ki fakir fukarayı yalnız koymayacağız. Türkiye’de nerede kömür ocakları varsa hepsini ayağa kaldıracağız. Soma’dan tut, Şırnak’a kadar çalıştırdık, kamyoncuları devreye soktuk ve fakir fukaraya kömür götürmeye başladık. Biz dertliyiz be! Bizim derdimiz var, derdimiz. Bunlar hiçbir zaman köylünün yanında olamaz. Biz oluruz, biz. Bunlar lafını yapar, biz icraatını yaparız. Farkımız bu” dedi.

YGS’ye giren gençlerin hayallerinin aylardır şifre iddialarıyla sömürüldüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan, “Ne oldu? Yargı kararını verdi ve ‘Takipsizlik’ dedi. Usanmadılar, gittiler, yürütmeyi durdurma kararı istediler. Ne oldu? Reddedildi. Daha hangi yüzle çıkacaksın bu milletin karşısına? Bu gençleri sokağa dökmeye utanmadınız mı? Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ama bununki yatsıya kadar bile yanmıyor” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, katıldığı bir televizyon programında YÖK’ü kaldıracağını söylediğini aktaran Erdoğan, “Çok ilginçtir, 35 dakika sonra, ‘Bedelliden alacağım parayı YÖK’e aktaracağım.’ dedi. Böyle bir kuyruklu yalan olur mu? 35 dakikada yalancının mumu sönüyor. Kim bu Kılıçdaroğlu? Onun için diyorum ki yürüyen yalan ararsanız, o.” şeklinde konuştu. CHP, MHP, BDP ve medya kuruluşlarının kol kola girdiğini savunan Erdoğan, milletin 12 Haziran’da hepsine gereken cevabı vereceğini söyledi. Muhalefetin anayasa değişikliği referendumunda birlik olduğunu da ifade eden Erdoğan, “Hepsi biraraya geldi. Ah benim kardeşlerim ah. 40 çürük yumurtadan, bir sağlam yumurta etmez. Bunların bütün bu yaptıklarından sonra gelinen nokta ortada. Yüzde 58’le benim milletim ‘evet’ dedi. Şimdi inşallah 12 Haziran’da bunu daha farklı bir şekilde tekrarlayalım. Durmak yok! Bunların hepsine meydan okuyorum. Eğer biz mutfağı geri götürdüysek, bir dakika durmaz geri çekiliriz. Biz aldatan olmadık, olmayacağız. Bu iktidar, yolsuzluk ve yoksullukla savaşarak buraya geldi.” dedi. Türk halkının artık ilacını istediği eczaneden ve daha ucuza aldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, “SSK Genel Müdürü Bay Kemal, senin dönemin mi iyi, bu dönem mi iyi? Diyor ki, ‘Televizyona gelsin, konuşalım.’ Ya sen dur bakalım. Sen amatör kümedesin daha. Süper ligle amatör küme aynı olur mu? Dur bakalım, sen daha çırak olmadın. ‘Sen diyor çıraklığı küçümsüyorsun.’ diyor. Biz 3 Kasım’da çıraklık dönemine başladık.” diye konuştu. Çıraklık ve kalfalık eserleri ortaya koyduklarını kaydeden Erdoğan, 12 Haziran’da ustalık dönemine gireceklerini belirtti: “İnşallah 2023’te de bunu taçlandıracağız. Sağlıkta 20 bin 500 aile hekimimiz var. Daha önce neden yoktu? Bu dünya yeni mi bulundu? Bay Kemal, SSK Genel Müdürü’ydün, neden yapmadın bunu?”
İktidarları döneminde yapılanlar hakkında da bilgi veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Şu anda Türkiye’nin 16 noktasında ambulans helikopterlerimiz var. Aynı şekilde iki tane jet ambulansımız var, onu da beşe çıkarıyoruz. Deniz ambulanslarımız var. Güneydoğu Anadolu’da, özellikle kar bölgelerinde 132 tane paletli kar ambulansı var. Bundan önce bunların hiçbiri yoktu. Daha da yapmaya devam edeceğiz. TOKİ ile 490 bin konut inşa ettik, 360 binini teslim ettik. Bunu 500 bine tamamlayacağız. Ulaşımda bizden önce 79 yılda 6 bin 100 km. bölünmüş yol yapılmıştı. Biz geldik, 13 bin 600 km. bölünmüş yolu sekiz yılda yaptık. En uzak havaalanına 1 saatte ulaşabiliyorsunuz” dedi.

8 Mart Kadınlar Günü Turları

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

3 Yorum

  1. Bırakın 79 yıl öncesini ,hatta bırakın 40 ,50 yıl öncesini son beş yılda bile sadece aile başına düşen otomobil sayısındaki artış hızı bile hesaplandığında, ülkenin yol gereksiniminin nasıl katlanarak arttığı rahatlıkla görülecektir.79 yıl önce ülkede kaç otomobil vardı ,kaç km yola ihtiyaç vardı ?Bunun yanısıra ülkenin bundan çok daha hayati önem taşıyan hangi problemleri vardı? 50 yıl önce kaç otomobil vardı ? Kaç km yola ihtiyaç vardı? Kaç km yol vardı ? Asıl bunlar Bunlar mukayese edilmelidir.Nasıl, Teknolojinin gelişimini engelleyemiyorsak, buna paralel yapılacak hizmetleri de doğal olarak engelleyemeyiz. Yani bunlar az da olsa gelişmişliğin doğal sonuçlarının bir parçasıdır .Bildiğim kadarı ile Hükümetler öncelikle ,ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda icraatler yapmak ve vadandaşlarına bu doğrultuda hizmetler vermek için ordadırlar .Yani, hiçbir zaman hayallerin gerçekleştirilmesi yönündeki icraatler gerçekçi olamamıştır, olamayacaktır da.

  2. Bu TOKİ meselesi aslında tartışmaya çok açık bir konu olup, ülkenin kanayan yaralarından biridir ve başından beri beni hep derin düşüncelere sürüklemiştir.Ülkede ,yeni nesillere daha iyi bir yaşam kalitesi vermeyi hedefleyen adam gibi politikacılar ve yöneticiler olmadığı sürece ,bu ülke vatandaşı bu kadar güzel,verimli ve geniş topraklara sahipken, TOKİ gibi kurumların yarattığı ucube binalara hapis ve oksijensiz olarak yaşamaya mahkum olacaklardır.Bunların sonuçlarını burda irdelemeye gerek yok, zaten anlayan çok iyi anlayacaktır. Bu ülkede TOKİ tarzı mimariye asla yer olmadığı umarım halkımız tarafından yakın zamanda anlaşılır.Diğer konularda ,mesela anayasa konusunda AB standartları yakinen takip edilmeye çalışılırken , neden acaba şehircilik konusunda da bir nebze olsun Avrupa’dan Amerika’dan fikir alma yoluna gidilmemektedir?.Neden onlar gibi yaşama şansı verilmemektedir ??? Bizim halkımız neden bu kadar kötü şartlarda yaşamaya mahkum edilmektedir?Neden bu güzel ülke güngeçtikçe bir batağa sürüklenmektedir?.Büyük şehirlerin çehrelerine bakıldığı zaman ,yıllar içinde ne hallere geldiği uzman gözlerden kaçmamaktadır ama bunu normal vatandaşın da görebilmesini çok isterdim .Son olarak TOKİ’nin gerçek tanımını yapmak isterim . TOKİ nerde boş bir alan var orda ,ama üçgen ama beşgen ama enine ama boyuna nasıl gelirse öyle farketmez , nerde nefes alabileceğimiz ormanlar var orda ,nerde tam göz zevkimiz tamamdır dedik orda hemen acilen bir çırpıda bitiveren bir kurumdur aslında .Ucube görmek isteyenler bu binalara rahatlıkla bakarak bu isteklerini giderebilirler ve oralarda ikamet edebilirler .Buralarda kim oturur bunu da bilemem ama insanların bu kadar bilinçsizce ,bu beton yığınlarına yatırım yapmalarına da bir türlü anlam veremiyorum.Sanki marifetmiş gibi TOKİ nin sevimsiz ucube binalarının sayısını artırmanın yollarını ararlar. İnsanlar artık kaliteli ,temiz koşullarda yaşamak istiyorlar ,nefes almak istiyorlar betonlaşmak istemiyorlar bunları sağlamak ta siz yöneticilerin görevleri arasındadır.Gerçekleri görerek izlediğinizde ,79 yıldan bu güne gelene kadar geçen her yıl , maalesef diyorum bir önceki yılı aratmıştır .Bunu bütün yetkililer aslında çok çok iyi biliyor .Daha önceki bazı yorumlarımda bahsetmiştim ama tekrarlama gereğini hissettiğim için belirtmeden geçemeyeceğim bir nokta da, mukayese yaparken tüm parametrelerin göz önünde bulundurulması hususudur .79 yıl süresince yıllara göre nüfus artışı , gelişmişlik ölçüleri vs ,gibi kriterler belirtilmeden yapılan kıyaslamaların havada kaldığı ilkokul talebesi tarafından bile kolaylıkla farkedilmektedir.Ayrıca yapılan iş sayısından önce kalitenin önemi öncelikli olmak durumundadır .Bu kadar km lerce yol yapılmış ama nedense başketin belirli bölgeleri hala doğru dürüst asfaltlanamamış bu gerçekten çok enteresan .Halbuki bu kadar km yapılana kadar 3-5 km yolun haydi haydi yapılması gerekirdi.Anlaşılan o ki yapılan işlerde ve hizmetlerde ülke çıkarları gözetilmemektir.

  3. Anlayamadığım bir nokta hangi dönemde olursa olsun ileri demokrasiyi harfiyen uygulayan ve yürüyen yalanların kol attığı bu sevimli ülkede ssk’nın ve diğer bakanlıkların veya benzeri kurum ve kuruluşların , hükümetin herhangi bir etkisi olmaksızın kendi başlarına tebliğ, karar vs uygulama yetkileri var mıydı, var mıdır, var olacak mıdır ? Daha açık konuşmak gerekirse ssk kendi başına her istediği kanunu, yönetmeliği hükümetin olumlu veya olumsuz baskısı olmadan çıkarabiliyorsa ne mutlu bu ülkeye derim .Helal olsun derim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu