Başbakan Erdoğan, Muhammed Mursi’nin Türkiye’ye sığınma talebinin olup olmadığına ilişkin, “Hayır, bize şu ana kadar böyle bir teklif gelmiş değil” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Tayland Başbakanı Yingluck Shinawatra, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda bir gazetecinin, “Kahire’de Mursi destekçilerine ateş açıldığı, Mursi’ye Türkiye’ye ya da Katar’a sığınma hakkının verildiği ancak Mursi’nin bunu kabul etmediği” yönündeki iddiaları hatırlatması üzerine Erdoğan, konuyla ilgili Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı’nın kapanışında yaptığı konuşmada, demokrasi mücadelesinin, halkın iradesine saygı veya halkın iradesine saygısızlık neticesini doğurabileceğini ortaya koyduğunu belirtti.
Halkın iradesine saygının, anayasal meşruiyet içinde kalması koşuluyla ortaya konulabileceğini ifade eden Erodoğan, şu sözleri sarfetti:
“Yani 4 yılda bir eğer seçim yapılıyorsa ki 2 yıl öncesine kadar Mısır’da adeta tek partili dönem vardı ve orada bir dikta, otokratik bir rejim söz konusuydu ve 30 yılı aşkın bir süre Mısır bununla yaşadı. Bu süre içinde yaşananlar belliydi. Fakat burada, 1 yıl önce yapılan bir seçimle, yüzde 52 gibi bir oyla seçilen bir cumhurbaşkanı var. Halkın iradesi neticesinde seçilen bir cumhurbaşkanı var. 1 yılın sonunda bakıyorsunuz, bazı gruplar ‘Beğenmedik’ diyorlar ve bu defa ordu devreye giriyor. Orası da tabii çok enteresan; ordunun başındaki Genelkurmay Başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı’nın Milli Savunma Bakanı. Genelkurmay Başkanlığına, Milli Savunma Bakanlığına getiren o (Mursi). Aynı zamanda bir diğer durum da ilginç; şu anda Cumhurbaşkanlığı görevine getirilen zat da Sayın Mursi’nin göreve getirdiği kişi. Şimdi, işbirliği yapmak suretiyle böyle bir darbe gerçekleşiyor. Bu darbenin demokrasi tarihinde, darbeler zinciri içinde yeri vardır ama demokratik bir yaklaşım olarak yeri yoktur, olmayacaktır. Darbeciler halkası içinde yer alacaklardır.”
Her siyasetçinin yanlışları vardır
Mursi için, “Hataları vardır, şöyledir böyledir” gibi yaklaşımların dürüst yaklaşımlar olmadığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her siyasetçinin, her siyasi liderin yanlışları olabilir. Benim de yanlışlarım olabilir. Diğer siyasetçilerin de yanlışları olabilir. Bunun cezasını vermek veya siyasetten men etmek, bazı egemen güçlerin görevi değildir. O halkın iradesiyle tecelli eder. Halk bir kenara koyar, dersini verir. O dersini almışsa tekrar halkın karşısına çıkar veya köşesine çekilir. Dolayısıyla bizim demokrasi deneyimini, çok defalar darbelerle kesintiye uğrayarak, tokadını yemiş bir ülke olarak bunları olumlu karşılamamız veya alkışlamamız mümkün değildir. Ne yazık ki ülkemizde bunları alkışlayanlar da var. Biz alkışlayanlardan olmayacağız. Bu sürece de biz olumlu bakamıyoruz, bakamayız. Mümkün değil.”
Sığınma iddiası
Başbakan Erdoğan ayrıca, Mursi’ye yapıldığı ileri sürülen sığınma teklifi konusunda ise:
“Türkiye’ye sığınma gibi talep, bir teklif oldu mu? Hayır, bize şu ana kadar teklif gelmiş değil. Böyle bir teklif, şu ana kadar söz konusu da değil. Temennim odur ki, başta Sayın Mursi olmak üzere şahıslarına yönelik şu anda duyduklarımız inşallah doğru değildir. Nedir? Çok çirkin yaklaşımlarla, farklı ülkelerle istihbari anlaşmalarda bulunmak suretiyle gibi böyle bir yaklaşımdan hareketle 48 saat içinde yargılanacağına dair bazı şeyler kulağımıza geliyor. Bu bir defa tarihi bir yanlış olur, çok çok yanlış bir adım olur. Şu anda attıkları adımın meşruiyeti anayasal değildir. Bundan sonraki süreçte, dünyada da çok tartışılır hale gelecektir, Mısır’daki mevcut yönetim. Yapmaları gereken en önemli şey, en kısa zamanda Mısır’da bir seçime gitmeleridir ve başta Mursi olmak üzere siyasette yer almış olan bu insanları, cezaevlerine tıkmak suretiyle değil, eğer bu noktada dürüst hareket ediyorlarsa açsınlar sandığı ve halk sandığa mahkum eder veya sandıktan çıkarıyorum derse halk tekrar çıkarır. Bu işin tek yolu sandıktır. Sandıktan başka yol demokrasilerde olmaz.” diyerek sözlerini tamamladı.