FutbolManşetSpor

Bir Senede Değişen Tek Şey

Maldivler Kutlu Olsun

Ersin Afacan

Galatasaray, 11-Aralık-2012’de 1461 Trabzon’a kupada elendi ve teknik direktör Fatih Terim’di. Bir sene sonra 03-Aralık-2012’de G.Antep Bld.Spor’a elenmekten son anda kurtulurken teknik direktör Mancini’di. NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın yazısı;

Salı akşamı Antep takımına karşı, GS’de oynayan Ufuk, Ceyhun, Gökhan, Aydın, Yekta, Engin, Sabri, Emre, Amrabat geçen seneki 1461 maçında da oynamıştı. Hakan Balta ise geçen seneki maçta yedekti ve oynamamıştı. Ayrıca 1461’e elenen takımdaki Cris’in yerinde Dany, Elmander’in yerinde Bruma oynadı. Çağlar ve Sercan gitti. Hamit ise sakat. Yani bir sene içinde GS’de değişen tek şey teknik direktör iken kötü oyun ve elenme korkusu devam etti.

Peki sorun kimde? Sorun zihniyette, sorun yerli ve yabancı futbolcuları abartan medyada, sorun futbolcularda, sorun salı akşamı tribünlerde “İmparator Fatih Terim” diyen insanlarda yani sorun ülkenin spor ve futbol kültüründe. Bir sene önce elenen takımın neredeyse hepsi tekrar sahada aynı sıkıntıyı yaşıyorsa sporcuların profesyonellik anlayışlarını ve sahaya taşıdıkları düşünceleri sorgulamakta fayda var. Yani geçen sene elenen takım ile bu seneki takımda değişen tek şey teknik direktörse GS’de nasıl bir profesyonellik anlayışı var?

Takım ve sporcu, yoğunluk eksikliği ile sahaya çıkarsa bu durum, onların “nasıl olsa kazanırız” düşüncesiyle sahada olduklarının göstergesidir. Fakat “Nasılsa” veya “Nasıl olsa” diye başlayan cümleler adeta lanetlidir. Çünkü bu kelimeleri kullananların sonunda dönüp dolaşacağı yer “keşke” kelimesidir. Yani pişmanlıktır. Gündelik yaşamımızda çok duyar veya kullanırız; “nasılsa bilmez”, “nasılsa duymaz”, “nasılsa seviyor”, “nasıl olsa kabullenir”, “nasılsa terk edemez”. Aşırı özgüvenden kaynaklanan bu tutumlar, kişileri telafisi zor sonuçlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Çünkü “Sorun yok. Sadece sahaya çıkar ve maçı alırız” düşüncesine sahip oldukları için rakibin yeteneklerini küçümserler. Bu durum, onların maçı çok hafife almalarına sebep olacağı için aşırı özgüvenli sporcular, yeteneklerini ideal anlamda sergilemekte zorlanır.

Böyle bir durumda yapılacak davranış nedir? Tabii ki mental antrenmanlar yapmak. Sporcuların fiziksel hazırlık yanında zihinsel hazırlığı da bilinçli ve sistemli yapmasına yardımcı olup her maça aynı düşünce yapısı ile çıkmasını sağlamaktır. Fakat bizde “mental antrenman” bilinci yok. Bu durum sadece GS’de değil FB ve BJK’de ve diğer takımlarda da aynı. Yani Türk sporunun eksikliği bu! Zaten sporcularımızın genelinde boşvermişlik, aldırmazlık ve bilgisizlik var.

Bu kültürün yerleşmesi zaman ister ama mevcut zihniyetimizle o günler uzak. Çünkü bizim gibi gelişmekte olan geri kalmış ülkelerde ve yükselen değerin para olduğu ortamlarda “alışılmışa göre türkü çağırmak kolay”dır. Çünkü değişimlere göre yeni melodilere yönelmek zordur ve bir direnç ortaya çıkar. Spordaki evrensel değişimin çarklarına uyum sağlanmadığında çarkların dişlileri değişmek istemeyenlere bedel ödetir. Ülkemizde bu duruma hep şahit oluyoruz. Sonra da harcanan zamana, emeklere ve paralara yazık oluyor.

Ersin Afacan / NationalTurk

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

Ersin AFACAN

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olan öğretim üyesi ve Mental Antrenör olan NationalTurk yorumcusu Dr. Ersin Afacan'ın yazılarını ve yorumlarını NationalTurk sayfalarından takip edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu