Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün açıklanan 12 Eylül iddianamesiyle ilgili ilginç açıklamalar yaptı. Arınç, ‘Bundan sonra darbeciliği aklından geçiren varsa bu iddianameyi alıp okusunlar’ dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Kırıkkale İl Başkanlığı’nda açılan siyaset akademisinde ders verdi. Ardından MÜSİAD ve Gonca Kreş Anaokulu’nun açılışına katıldı.

“Darbeler insanların özgürlüklerini elinden aldı; hukuksuzlukları ayyuka çıkardı.” diyen Arınç, “12 Eylül 2010’da yani 12 Eylül 1980 askeri darbesinden tam 30 sene sonra bir referandum yapıldı. Referandumda kabul edilen maddelerden biri de darbecileri koruyan hükümlerin kaldırılmasıydı. Şimdi darbeciler hakkında iddianame tanzim edildi. Arkadaşlar bundan sonra darbeciliği aklından geçiren varsa bu iddianameyi alıp okusunlar. Bunlar milletimizin sayesinde oldu. Referandumda evet oyu kullanan tüm milletime teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Konuşmasına, 12 Haziran 2011 seçimlerinde AK Parti’nin iki seçmenden birinin oyunu alarak “yine, yeni, yeniden” iktidara geldiğine işaret eden Arınç kursiyerlerden yakın siyasi tarihi araştırıp okumalarını istedi.

28 Şubat sürecinde yaşanan hukuksuzluklardan da örnekler veren Arınç, “O dönemde Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, oturdu iki satırlık bir mektup yazdı. YÖK Başkanı önce hık mık etti, ‘yasa lazım’ dedi ama Çevik Bir, ‘yasaya zaman yok’ deyince imam hatiplerin önünü kesmek için adımlar atıldı. 1999’dan bu yana imam hatipler ve tüm meslek liseleri gözden çıkarıldı. Pek çok teknik okulumuzun önü kesildi. Sanayide ara eleman bulunamaz hale geldi. Neydi bu imam hatip düşmanlığı. Biraz dini eğitim veriliyor. Lisedeki tüm derslerin yanı sıra biraz Arapça, biraz Kur’an bilgisi veriliyor. Aslında cenaze yıkamak için açıldığı söylenen bu okullardan mezun olanlar arasından kaymakam da çıkmaya başlayınca bir tehlike olarak görüldü.” değerlendirmesinde bulundu.

‘DIŞARIDAN İNSAN İTHAL ETMEDİK’

‘Yakın geçmişte iç kaynaklı ekonomik krizler yaşadıklarını, AK Parti döneminde ise hiç yaşanmadığını belirten Arınç, “Dış kaynaklı krizler oldu, ama Türkiye bundan en az etkilenen ülkelerin başında geldi. Çünkü siyasi istikrar ekonomik istikrarı getirdi. Bunlar birbirinden ayrılmaz siyam ikizleri gibidir. 81 yılda 60 hükümet kuruldu. Bir hükümetin ortalama ömrü 16-17 aydı. Ama biz geldikten sonra 10 yıldır istikrar devam ediyor. Bir söz hatırlıyorum; ‘kar, işin devamındadır.’ İstikrardan rahatsız olanlar, çok çalıştılar. Engellemeye çalıştılar. Siz o engellemelerin açık olanlarına şahitsiniz; biz de kapalı olanlarına. Güçlü iktidar, kararlı, cesur ilkeli siyaset yapan insanlar, ekonomik gelişmenin temelidir. Biz dışarıdan insan ithal etmedik. Örneği de Ali Babacan olabilir. Çıkrıkçılar Yokuşu’nda babasının dükkanında harçlık alarak ticarete başlayan, şimdi de ekonominin yönetimini eline alan bir arkadaşımız.” dedi.