NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan‘ın bu haftaki “Futbolda kendimizle yüzleşebilmek” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.
“Bazen birisinin bana yaptığı bir saldırıyı görmezden gelir, duygusal olarak üstüme almaktansa karşımdakine bir psikanalist bakışı atarım. Kendime de ona da dışardan bakıp durumu analize tabii tutarım. Her saldırı insanı yaralayıp üzer de en hafif biçimde geçiştirmenin yolları vardır yine.”
Yukarıda ki paragrafı her pazar severek okuduğum Birgün yazarı sayın Neşe Yaşın’dan aldım.
Haziran ayından beri devam eden “şike” soruşturmaları ile ilgili bilgi ve yorum kirliliğinden duyulan sıkıntıyı en iyi anlatabilecek paragraf olduğunu sanıyorum.
Herkes her şeyi biliyor…
Herkes kuvvete göre tavır değiştirmeyi biliyor…
Düşman olmayı biliyor…
Kötülüğü biliyor…
İntikam almayı biliyor…
Ama maalesef tarafsız olmayı ve hukukun üstünlüğünü bilmiyor.
Futbol kültürünü bilmiyorlar
Herkes her konuda cesurca konuşmayı biliyor…
Taç atışını biliyor…
Aut atışını biliyor…
Santra vuruşunu biliyor…
Hakemin anlamını biliyor…
Ama futbol kültürünü ve futbolun nasıl yönetilmesi gerektiğini bilmiyorlar.
Bu kadar kirliliğin içinde doğruları bulup ortaya çıkarmak hemen hemen imkansız gözüküyor.
Çünkü…
Kimse sınırlarını bilmiyor,
Kimse haddini bilmiyor.
İnsanlarımız biraz sağduyulu davranmak zorunda…
Herkes kendini sürecin dışına çekerek gözlem yapmak zorunda…
Ve bu gözlem sonucunda kendileriyle yüzleşmek zorunda…
Kimse sürece katkı yapmak zorunda değil, sadece sorumlulukların ona verdiği işi ahlaki olarak tarafsızca yapmak zorunda.
Kimse konu üzerine konuşmak zorunda değil, sürece katkı yapmak bazen sessiz kalarak da olur.
Türkiye Futbolu 100 yıldır ilk defa kendisi ile yüzleşme imkanı yaşıyor. Her şeyin sıfırlayıp yeniden oluşması en doğru ve sağlıklı yol olarak gözüküyor.
Ama en büyük tehlike Türkiye Futbolu “küllerinden yeniden doğdu” diye saplantı içine girip koşulları eskisi gibi kullanılmasına izin verilirse; o kötü realite yeniden bir daha gitmemek üzere futbolun üstüne çöker.
İşte o zaman futbolun anlamı kalmaz, konuşan insanlar(!) kendini anlamlı kılar.
Sükunet ile kendimizle yüzleşmek zorundayız.
Müslüm GÜLHAN
