NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın bu haftaki ‘GSGM Kanayan Yara’ başlıklı yazısı / 1938 yılında kurulan Beden Terbiyesi Genel müdürlüğü o zamanın ki koşulları içinde kendi yapısına en uygun teşkilat modeli olarak ortaya çıkmıştır.
Zaten iki üç kişinin çabaları ile oluşturulan yapı, savaş sonrası süreç içinde taktir edilebilecek sonuç olarak görülebilinir.
Ama yıl 2014, 76 yıl sonra gelinen noktaya baktığımızda; aynı yapı günümüz koşulları ile alakası olmadan sürdürülmeye çalışılıyor!
Başladığımız noktanın gerisinde kaldık ve kalmaya da devam edeceğe benziyor.
Sorun; sadece teşkilatın geride kalması değil…
Sorun; spor sistemine ciddi şekilde zarar vermesidir.
GSGM adı altında faaliyetlerini sürdüren Teşkilat; sporun gelişimini bırakın, sporun anlamını bile inkar eden bir süreç takip etmektedir.
Çünkü; GSGM artık spor teşkilatı olmaktan çıkıp siyasi bir kurum halini almıştır.
Her dönemde iktidarlar bir şekilde bu kuruma müdahil olmaya çalışsa da, bu günkü süreç; siyasi yapının GSGM’yi sadece kendi politikaları için kullanılan bir araç haline getirmiştir.
Sporun anlamı bu kuruma yüklemek artık çok anlamsız kalmaktadır!
Kurum uzmanlar tarafından değil, siyasi konjektörün aracısı kişiler tarafından yönetilerek, emir kumanda dirayeti ile tüm sosyal ve mali rantı siyasi kurumun hizmetine sunulmaktadır.
İşte federasyon seçimleri ortada!
Hepsi hesapta özerk federasyonlar! Kağıt üstünde tabi…
Her federasyon seçiminde; ya başkan, ya da yönetim kurulları kendi siyasi hizmet adamları (!)seçtirilerek, kurum bir şekilde ele geçirilmeye çalışılıyor.
En önemli kozları; mali özerklik olamadığı için federasyon ödenekleri kısılıyor, ya da istenilen paralar çok geç verilerek hizmet aksatılmaya çalışılıyor.
Yıpratma stratejisi, istifalar veya yönetim seçime müdahale ile görevden alınana kadar devam ediyor.
Spora katkı veya sportif başarı hiç kimsenin umurunda değil.
İşte örnek; bana göre bu güne kadar çalışan en iyi Federasyon Başkanı olan sayın Erol Ünal Karabıyık…
Voleybolun geldiği nokta ve Erol beye yapılanlar bir ibret vesikasıdır.
Ve Beşiktaş Kulübünü 600 milyon borca sokup TFF Başkanı seçtirilen Yıldırım Demirören, o da bir ibret vesikası?..
Yapılması gereken tek şey GSGM ve tüm il müdürlükleri kapatılmalılar.
GSGM’nin elindeki tesisler ilgili federasyonlara devredilmeli.
Federasyon başkanlarından oluşan ve sadece düzenleme ve danışma görevi yapacak Federasyonlar Üst Kurulu oluşturularak özerklikleri sağlanmalı.
Federasyonların genel kurul yapıları değiştirilerek tam bağımsız ve müdahaleden uzak hale gelmelidirler.
Hakem kurulları ve Eğitim Daireleri federasyon içinde özerk olmadırlar ki eğitimden uzak olan çalıştırıcıların(!) müdahalelerinden uzak kalırlar.
1938-2014 ve biz neleri tartışıyoruz.
Müslüm Gülhan / NationalTurk
