Hürriyet gazetesi yazarı Bilgin Gökberk, Türkiye Futbol Federasyonu’nun Türkiye’de yapılacak FIFA U-20 Dünya Kupası için belirlediği maskot Kanki’yi yazdı:
Kanki’stan
KANKİ’stan…
Kanka’ların kanki’lerin ülkesi…
* * *
Siyasi başkenti…
Kanka’nkara.
Ticari başkenti …
Kanki’stanbul.
* * *
Kanki’stanbul belediyesinin 1 futbol takımı var…
Kanki’stanbul BB.
Kısaca..
KBB…
* * *
Sponsorları…
Kanki’spark…
Kanki’sfalt…
Kanki’staç…
Kanki’gdaş…
Vesaire…
* * *
KBB onursal başkanı…
Kanki..
KBB Başkanı…
Kanki…
* * *
Kanki’stan’ın hocası, Kanki’stanbul BB’nin eski hocası…
Kanki.
Kanki’stan’ın yardımcı hocaları, Kanki’stanbul BB’nin eski yardımcı hocaları.
Kankiler.
* * *
Kanki’stan’ın kaptanı …
Kanki…
* * *
Kanki’stan hoca’sının Kanki’stan takımında oynattıkları…
Kankiler.
* * *
Kanki’stan’ın Futbol Federasyonu da var.
Gerek yok da…
Var.
KFF…
Kanki’stan futbol federasyonu…
* * *
KFF Başkanı…
Kanki…
* * *
KFF yönetim kurulu üyeleri…
Kankiler…
Kanki’nin kankileri.
* * *
KFF personeli…
Kankiler..
Kankiler’in kankileri.
* * *
Ve maskot’la bitirelim.
Kanki’stan’da yapılacak U-20 Dünya Şampiyonası’nın maskotu’yla…
* * *
Kanki’stanbul’da o gün maskot dünyaya tanıtılıyor..
Bütün kankiler sahnede.
Yanlarında da o.
Maskot.
* * *
Ve ilk kez tanışıyoruz onla…
* * *
Adı neymiş?
Kanki.
Nerden geliyormuş?
Kanka’dan.
Ne demekmiş?
Can dost.
Kim koymuş?
Kankiler.
* * *
Başka sorum yok.
ÇiN ÇON PTTT GENEL MÜDÜRÜ ÇON ÇiN
TEMEL USA’ye gidecek.
Dursun’a sormuş;
-Lisan filan yok, napıcaz orda?
-İngilizce çok kolaymış, her kelimenin sonuna ‘ing’ eklemen lazımmış.
* * *
Ve Temel gitmiş.
Newyork’a inmiş.
Taksiye binmiş.
* * *
Şoföre;
-Selamünaleyküming, bening Hiltoning oteling gitmek istiring.
-Peking.
* * *
Ve…
Gazlamış şoför.
Götürmüş Hilton’a.
* * *
Temel zevkten bayılacak..
Kendi kendine konuşmaya başlamış.
Ulan ne kolaymış be ingilizce…
* * *
Şoför aniden sinirlenmiş, Temel’e dönmüş;
Bak hemşerim, uzatma, ben laz olmiring, sen Hilton’a nah gidiring.
* * *
PTTT genel müdürü, eleştirilere cevap vermiş.
Tenisin, federasyon’un içindeymiş.
12 yıldır tenis oynuyormuş.
PTT Genel Müdürü olduğu için değil, tenisin içinde olduğu için seçilmiş.
Bu yorumları yapanlar, kasıtlı yapıyormuş.
* * *
Filan…
Falan…
* * *
Laf bana da geliyor.
Bir iki şey daha söylemek farz oldu.
* * *
Tenisin içinde.
Oynuyor.
Camia da onu seviyor.
İstiyor.
* * *
Bunları yazdım ben de.
Buraya kadar tamam.
No problem.
Ama…
* * *
Ama’sı da var.
Ve…
Ama’dan sonrası da…
* * *
Şunlar;
Söylediklerinin hiçbiri tercih edilmesinin esas sebebi değil.
Bu bir.
Bu ülkede tenis oynayan, seven, içinde olan, başkan olursa en az onun kadar faydası olacak 1 milyon kişi var.
Niye o?
Bu iki.
Başkan olmasına yol açan sebep Ankara’nın bir bürokratı olması ve yönetimine Ankara’nın istediği kişileri hay hay diyip alacak olması.
Bu üç.
* * *
Sevgili-sayın müdürle aynı lisanı-lisanları konuşmuyoruz belli.
Tam anlatamamışım.
* * *
Son kez çin’ce…
1- Çin çon siz çon çin Ankara’nın çon çin bir memuru çin çon olmasanız çin çon, tenis sever-oynar Osman çin Tural değil Osman çon Nadal bile olsanız çin çon başkan olamazdınız çon.
2- Devlet çon çin federasyonları memurlarıyla çin çon yönetmek istiyor çon çin.
3- Bunun için çin siz çon ordasınız çon çin.
* * *
Bu defa çin çon anlatabildim inşallah çon çin.
* * *
Çin nokta çon.
Bilgin Gökberk / Hürriyet
