FutbolSpor

Mesut Özil’in başarısını sorgulamalısınız

Kadınlar Günü Kutlu Olsun

ersin afacan1Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı ve NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘Mesut Özil’in başarısını sorgulamalısınız’ başlıklı yazısı…

M.City takımının teknik direktörü Roberto Mancini, Beşiktaş ile oynanan hazırlık maçından önce bir gazeteye verdiği röportajda “Futbol, Türkiye’de her geçen gün gelişiyor. Fakat Türkiye dışında yetişen gençler daha başarılı bir grafik sergiliyor. Örneğin Mesut Özil. Bunun sorgulanması gerekir.”

Peki sorgulamak ne demektir? Sorgulamak; bir sorunu veya bir gerçeği eleştirel olarak incelemektir. Peki bu eleştirel inceleme nasıl olacak? Tabii ki felsefe ile. Felsefi düşünce insanın evreni içinde kendi varlığını merak etmesiyle ve bu konuda sorular sormasıyla başlar. Felsefe için merak etmek ve soru sormak yeterli değildir. Sorulara sistemli bir açıklama getirmek de önemlidir. Peki Mancini’nin bahsettiği sorgulama işini kimler yapacak? İşte asıl sorun buradan başlıyor. Kitap okumayan, felsefeden pek haberi olmayan, evrensel gelişimlerin özünü bilmeyen, dededen kalma babadan görme yöntemleri kullanmaya çalışan, kendi tecrübelerine aşırı önem veren ve Edirne’nin dışında pek değerli olmayan ve tanınmayan futbol insanlarımız mı bu sorgulama işini yapacak?

mesut golllllDolayısıyla sorgulama işi zahmetli olduğu ve milletimizin geneli kolayı sevdiği için bizimkilerin yaptığı nedir? Yurtdışında yetişmiş gençleri yani gurbetçi futbolcuları Türkiye’ye getirmektir.

2001 yılından bu yana mental antrenman alanında çalışan bir sosyal bilim uzmanı olarak Mancini’nin demeci için öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Mancini “Türkiye de her geçen gün gelişiyor” diyerek futbolumuzun geri olduğunu belirtmiştir. Şimdi de sorgulama işine geçelim. Türkiye dışında yetişen gençler neden daha başarılı? Bu sorunun Türkiye kısmı ve yurtdışı kısmı olmak üzere 2 boyutu var. Biz Türkiye kısmına kısaca cevap vermeye çalışalım.

1. Yabancı Hayranlığı: Ülkemizde kökeni yüzyıllar öncesine dayanan bir psiko-sosyal durum olan bu yabancı merakı futbolumuzda da çok fazla yer almaktadır. Bir Türk futbolcusu hata yapsa inanılmaz şekilde bu hata büyütülüyor. Fakat yabancı futbolcuya gelince son derece hoşgörü var.

2. Yabancı Sayısı: Ülke futbolunun 1990’ları başında başlayan ve 2002’de zirve yapan başarısında o dönemde oynayan yabancı sayısının az olması da etken olmuştur. Böylelikle yerli futbolcular daha çok şans bulmuşlardır. Şimdi ise 1.Lig’de bile yabancı oyuncu var ve yaş sınırı kaldırıldı.

3. Spor Medyasının Yeterli Kalitede Olmaması: Yalan ve gerçekleri çarpıtan haber yapmayı marifet sayan gazeteciler çoğunlukta ne yazık ki! Eski futbolcu Revivo’nun şu sözünü hep hatırlarım; “Türk gazetelerindeki tek doğru şey tarihtir.”
4. Aile Yapısı: Ülkemizde para yükselen bir değer olduğu için eskiden çoğunun futbol oynaması kızan aile yapısı var iken şimdi teşvik eden aile yapısı var. Aileler çocuklarına futbolcu olmaları konusunda baskı yaptıklarında bu çocuğun psiko-sosyal gelişimi olumsuz etkilemektedir.

5. Antrenör Kalitesinin Düşüklüğü: Kitap okumayan, felsefeden-psikolojiden-sosyolojiden pek haberi olmayan, evrensel gelişimlerin özünü bilmeyen, dededen kalma babadan görme yöntemleri kullanmaya çalışan, kendi tecrübelerine aşırı önem veren, her şeyi bildiği zanneden kibirli, iletişim ve liderlik eksikleri bulunan ve en önemlisi Edirne’nin dışında tanınmayan bir antrenör topluluğumuz var. Sadece Fatih Terim, Milan’ın eski antrenörü olarak yurtdışında biliniyor. Dolayısıyla istisnalar olsa da antrenör kalitesi düşük. Mesela Haziran ayında Manisa’da antrenörler için düzenlenen Zorunlu Bölgesel Gelişim Semineri’nde günün son konuşmacıları ben dahil olmak üzere 3 akademisyen iken sıra bize geldiğinde antrenörlerin % 80’i seminer salonundan ayrılmıştı.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

6. Yöneticilerin Beceriksizliği: Belki de en önemli sorunumuz yöneticiler. Yeni Salihlispor, Kocaelispor, Altay gibi aklıma gelen kulüpler başta olmak üzere pek çok kulüp yanlış yönetilmekten dolayı çok kötü bir durumda kaldı. Bugün B.Münih’in başkanı K.H.Rummenigge ve Kaiserslautern’in başkanı S.Kuntz eski futbolcu iken UEFA başkanı M.Platini de eski bir futbolcudur. Yani Avrupa’da genelde futbolu, futbolun içinden gelenler yönetiyor. Bizde ise parası olan başkan oluyor. Fabrikatör, tüccar, kuyumcu, kasap, müteahhit gibi futbol dışı meslekleri olan kişiler futbolu yönetmeye çalışıyor.

7. Futbolcuların Kalitesinin Düşüklüğü: Hangi ligde oynarsa oynasın futbolcularımızın genelinin hedefi para kazanmak. Fakat para kazanmayı gerektirecek profesyonelce yaşam ve fedakarlıktan uzaklar ki çoğu bunların ne olduğunu bilmiyor. Kişisel gelişimine yatırım yapmayan, mental açıdan zayıf olan ve modern dünyadaki futbol gelişimlerini takip etmeyen futbolcularımızdan sadece birkaçı Avrupa’da oynuyor ki onlara büyük saygı duyuyorum.

Bu maddeleri arttırmak mümkün. Çünkü “deveye sormuşlar; boynun neden eğri? Deve de nerem doğru ki” demiş. Dolayısıyla kendi kendimize hava atmayı bırakıp gerçeklerle yüzleşmemiz gerekir.

Ersin Afacan / NationalTurk

8 Mart Kadınlar Günü Turları

Ersin AFACAN

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olan öğretim üyesi ve Mental Antrenör olan NationalTurk yorumcusu Dr. Ersin Afacan'ın yazılarını ve yorumlarını NationalTurk sayfalarından takip edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu