EğitimHaftanın YorumuManşet

Yeni Ders Yılı ve OECD’nin Raporu

Maldivler Kutlu Olsun

emregollu yatay

NationalTurk yorumcusu Emre Göllü ‘nün “Yeni Ders Yılı ve OECD’nin Raporu” adlı yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Birinci sınıfa başlayan öğrencilerin bir haftalık okula alışma döneminin ardından ilk ve orta dereceli okullarda yeni ders yılı başladı. Yeni ders yılının tüm öğrencilere, öğretmenlere ve eğitime emek verenlerin tümüne hayırlı olmasını diliyorum. Her ders yılının başında olduğu gibi bu yıl da OECD, “Bir Bakışta Eğitim 2011” başlıklı raporunu yayımladı.

Raporun ortaya koyduğu dikkat çekici bulguların arasında, ülkemizde 5-14 yaş grubundaki okullaşma oranının OECD ülkeleri arasında en geride kalması; ilkokul ve lise öğretmenlerinin maaşlarının, 1995’teki miktarlar esas alındığında, ekonomik krizle bağlı olarak gerilemesi, 55-64 yaş grubunda en az lise diplomasına sahip kişilerin oranının yüzde 19 ile düşüklüğü ve bana göre en önemlisi, üniversite mezunlarının arasındaki işsizlik oranının 1997-2009 döneminde sürekli bir artış göstererek yüzde 3,9’dan yüzde 9,9’a yükselmesi yeralıyor.

Bir yandan ekonomik büyümeden ve refah artışından, diğer yandan ülkemizdeki üniversite sayısının artmasıyla yükseköğrenimin yaygınlaşmasından bahsederken, bu rapor gösteriyor ki, mevcut yükseköğretim sistemimiz diplomalı işsiz yetiştirmeyi sürdürüyor. Oysa ki ekonomik büyümenin nitelikli işgücü talebini artırmasını ve böylelikle istihdamda artış yaratmasını bekliyoruz. Raporda, ülkemizdeki yükseköğretime dair çarpıcı bir bulgu daha var. OECD ülkeleri arasında Türkiye, öğrenci başına düşen öğretim elemanı sayısının, iki yıllık meslek yüksekokulu programlarında dört yıllık lisans programlarından daha fazla olduğu tek ülkeyi oluşturuyor.

Tüm bu bulgular işaret ediyor ki bugüne kadar sürdürülen ve hâlen de süregelen, her ilde üniversite bulunması, bu kapsamda, mevcut fakülte veya meslek yüksekokullarını ayrı bir üniversiteye dönüştürme veya sıfırdan yeni bir üniversite kurma politikaları, sözkonusu ilin ekonomisini hareketlendirmekten öteye geçemiyor, bu yaklaşımla gençler, gerekli temel eğitimi alıp meslekî yetkinlik sahibi olamıyor. Zaten, öğretim üyelerinin adetâ bir dershane temposu içerisinde sürekli ders verdiği, bilimsel araştırma ve çalışmaların yapılamadığı, yerine göre fiziksel olanakların dahi kısıtlı olduğu ortamlarda gençlerin yetişip meslek sahibi olmalarını nasıl bekleyebiliriz?

Bir üniversiteyi faaliyete geçirmek için bana göre sadece fiziksel koşulları hazırlamak, gerekli resmî prosedürleri tamamlayıp öğrenci almak ve dersleri başlatmak yetmiyor, öğrencilere meslekî ve kişisel gelişim olanaklarını sunmak için gerekli akademik ve idarî kadroları oluşturmak öncelik taşıyor. Bunun için de yetkin ve etkin öğretim elemanlarının yetiştirilmesini ve görevlendirilmesini ayrı bir politika olarak uygulamak şart oluyor. Kısa vadede, deyim yerindeyse mantar gibi biten şekilde üniversite açmaktan vazgeçilip, mevcut üniversitelerin akademik yapılarının belli uzmanlık alanları dikkate alınarak düzenlenmesinin yani her üniversitede her bölümün bulunmasından ziyade bölgesel ekonomik ve sosyal koşullar gözetilerek bölümlerin oluşturulmasının, uzun vadede öğretim kalitesi ve verimi ile mezunların meslekî yeterliliği bakımından fayda getireceği görüşündeyim.

Sadece yükseköğretimde değil, bireyin eğitsel gelişiminin temelini oluşturan ilköğretimden başlayarak düzenleme ve geliştirme ihtiyaçlarının bulunduğu açıkça görülüyor. Aksi hâlde, mesleğini bilgi ve beceri sahibi olarak icra edecek bireyleri toplum olarak çıkarmakta zorlanacağız, nitelikli işgücü ithalatı kaçınılmaz olacak. İthal doktorlarla başlaması olası süreç, ithal mühendislerle, ithal mimarlarla, ithal kimyagerlerle, ithal biyologlarla, ithal ekonomistlerle, ithal finansçılarla devam edecek ve uzun vadede toplumumuz bundan zarar görecek.

Emre GÖLLÜ

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

Emre GÖLLÜ

Emre Göllü yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu