NBA’de bu hafta…

Zorlu, eğlenceli ve zevkli NBA gecelerini gerilerde bırakırken ligin 3’te 1’lik kısmı da geride kaldı diyebiliriz.

Her iki konferansta da işler şimdilik karışık ancak net bir fikire ilerleyen dönemlerde ulaşabileceğiz. Özellikle takaslar ve takımlardaki önemli sakatların dönüş süreleri çok etkili olacak sıralama bakımından.

Utah, takas konusunda hamlesini yaptı ve oldukça gereksiz bir hamleydi bu bana göre. 2002 yılında Seattle tarafından draft edilen ve hakları hala daha Thunder’da bulunan Alman pivot Peter Fahse’ye karşılık çaylak guard Eric Maynor ve tecrübeli Matt Harpring Thunder’a verildi. Yıllardır Deron Williams’ın yedeği olarak genç ve yetenekli guard arayışında olan ve bunuda bulan Utah yönetiminin bu gereksiz transferi yaparken ne düşündükleri hakkında bir fikrim yok ancak Fehse,ne Fesenko’dan ne Mehmet Okur’dan ne Millsap’ten ne de Koufos’tan yetenekli bir oyuncu değil. Bunun dışında Utah’ın deplasman fobisi halen devam etmekte. 13 deplasman maçında 8 galibiyet, kaliteli bir takım için çok kötü bir tablo. Billups ve Oden gibi önemli oyuncularını sakatlık kervanına yollayan Denver ve Portland takımları, bu durumdan ötürü ligdeki o havalı oyunlarını kaybettiler ve enteresan yenilgiler almaya başladılar. Houston, Sacramento, Memphis, New York gibi takımların çıkışları devam etmekte. Bu arada Houston demişken bir şanssızlık daha yaşadılar. Zaten sakatlıklarla derdi olan takımda Carl Landry’nin dişleri 3. kez kırıldı. Daha önce bir antrenmanda Mutombo’nun sert darbesiyle yenilenen dişler, Boozer’ın bir maçtaki darbesiyle yenilenmişti. Son Dallas maçında da Nowitzki’nin darbesiyle Landry’nin önden 3 dişi kırıldı. Gerçi bu kez olan Nowitzki ve Dallas takımına oldu. Landry’nin iki dişi o çarpışma sırasında Nowitzki’nin dirseklerine saplandı. Böylelikle Landry’e takılan ”Dişçi” lakabınıda artık yadırgamayacağız.zevkli

Haftabaşında United Center’da oynana o tarihi maçtan 1-2 kelime etmemek büyük hata olur. O gün o salonu tıklık tıklım dolduran Bulls taraftarları, takımları 35 sayı farkla (79-44) öne geçtiğinde bira ve patateslerini alıp iyice arkalarına yaslandılar ve bir an önce maçın bitmesini beklemenin keyfini çıkaracaklardı. Nerden bilsinler ki takımlarının o bölümden sonra 59-18 lik bir seri yiyip maçı kaybedeceklerini. Maalesef bu durum gerçekleşti ve 35 sayı farkla öndeyken maçı elleriyle veren Bulls oyuncuları, binlerce taraftarından büyük tepkiler gördü. Eminim ki Bulls’lu oyuncular o son 20 dakikada her hücumda 24 saniyenin dolmasını bekleyip topu yere koysalar bu durum oluşmazdı…

Aynı gün aynı saatlerde oynanan Phoenix Suns – Cleveland Cavaliers maçı şüphesiz ki geride bıraktığımız maçların en önemlilerinden birisiydi. İç sahada yenilgisi olmayan tek takım durumunda ki Suns’a, geçtiğimiz sezon iç sahada yalnızca 2 kez yenilgi alan ”King James” ve arkadaşları dur dedi. Son çeyrekteki etkileyici oyunla rahat bir galibiyet aldılar bu zorlu deplasmandan. Suns takımıda Barbosa’nın sakatlığından oldukça etkilenmişe benziyor. Onun kenardan gelip kattığı değer onun yokluğunda iyice göze batıyor. Ligin diğer üst düzey takımı Boston Celtics ise evinde aldığı Sixers yenilgisinin benzerini az kalsın dün Indıana karşısında yaşıyordu ki yıldızlar olaya el koyup maçı çevirdiler. Her ne kadar galibiyet onların toparlanışı için iyi olsa da uzun vadede bu sorunu aşmaları gerekiyor. Başta da söylediğim gibi, takımların sakatlık, form, takas gibi durumları iyice netleşince onlar hakkında çok daha doğru düşüncelere sahip olacağız.

Lige damgasını vurmaya başlayan ”Las Vegas Dedikoduları” nın mümkün olduğunca az görüldüğü, keyifli , zevkli NBA geceleri geçirilmesi dileğiyle…

MERT KAYA / NATIONAL TURK