18 Mayıs 1986’dan 1 Nisan 2017’ye
Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘18 Mayıs 1986’dan 1 Nisan 2017’ye’ başlıklı yazısı;
“Türk sporseverlerinin yarısından fazlası, kendisini bir şike çılgınlığına kaptırmış. Kendi takımından şüphe ediyor, rakip takımdan şüphe ediyor, tarafsız takımdan şüphe ediyor. Herkesten, her şeyden şüphe ediyor. Kafasını şike kumuna öyle saplamış ki pırıl pırıl güneşi dahi göremiyor. Oysa son haftalarda, Türk sporunun onuru olacak, alkışla spor tarihine yazılacak sonuçlar var. Şike böyle veba gibi ortalığı sarmış olsaydı, Yeni Salihlispor diye, bu ülkenin onda dokuzunun adını dahi bilmediği bir takım, iki şampiyon adayı Bolu ve Tarsus İdman Yurdu’nu birbiri ardına çelmeler miydi? Tarsus İdman Yurdu’nun milyarder başkanı Kuzeyman’da para mı yok? Yoksa Salihli’nin bu genç çocukları hep milyonerler mi? Bunun adı, sporun onurudur. Bu ülkede sporu, sporun onuru için yapanlar, sporu kirleten alçaklardan hiç de aşağı değil. Hatta misliyle fazla. Hiçbir iddiasının bulunmadığı maçı, sporun onuru için canı pahasına oynayanlar, alkışların en büyüğüne layık değiller mi?” (1)
Hıncal Uluç, yukarıdaki iltifatları, ligin 33.haftasında lider Boluspor ile kendi sahasında 2-2 berabere kalıp Tarsus İdman Yurdu’nun lider olmasını sağlayan ve 34.hafta olan son haftada ise Isparta’da oynanan maçta lider Tarsus İdman Yurdu’nu 2-1 yenerek Boluspor’un şampiyon olmasını sağlayan Yeni Salihlispor takımı için yazdı. Bu maçın görüntülerini TRT Arşiv’den seyredebilirsiniz. (2)
Bütün bunların yanında böyle bir takımı, ligin son maçı ve takımının iddiasının olmamasına rağmen Salihli’den 4 saat yolculuk yapıp Isparta’daki maça giderek 2 bin civarında Salihlili seyirci destekledi. 18-05-1986’da böyle bir futbol sevgisi varken 01-04-2017’de 1.Küme olan Süper Lig’deki şampiyonluk adayı Başakşehir ile ligde kalmaya çalışan Akhisar Bld. arasında oynanan maçta sadece 1.639 biletli seyirci vardı.
“Marifet iltifata tabidir. Müşterisiz mal zayidir.” derler. Bu açıdan baktığımızda ülkemizde futbol, 2000’li yıllardan önce halk için oynanıyordu ve bu nedenle halk tarafından destekleniyordu. 2000’li yıllardan sonra ise birilerinin cebini doldurmak veya egolarını tatmin etmek için ülkemizde futbol oynanmaya başladı. Bu nedenle de insanlarımızın çoğu profesyonel futbola artık itibar etmiyor. Bir zamanlar Yeni Salihlispor’un da yer aldığı 2.küme olan 1.Lig’de ücretsiz passolig kart ve ücretsiz maç bileti dağıtımına başladığını duyuran yönetimler, tribünlere seyirci çekmek için olmadık işler yapıyor ve tekliflerde bulunuyor ama nafile! 1986’dan 2017’ye kadar geçen 31 sene içinde futbolumuzu maddi ve manevi açıdan sömüren başkanlar, yöneticiler, antrenörler, menajerler ve medya insanlarımızı futboldan uzaklaştırdı. Artık, insanlarımızın çoğu bırakın iddiası olmayan bir maç için 4 saat yolculuk yapmayı kendi şehrindeki maça gitmiyor. Onun yerine televizyondan Avrupa’nın 5 büyük ligini seyrediyor.
Artık, spor kültürümüz genelinde olmak üzere futbol kültürümüzde bir zihniyet değişikliğine gitmek gerekmektedir. Çünkü zihniyet, toplumsal bir grubun örtük referans sistemidir. Yani zihniyet, bir grup insanın ortak zihinsel ve ruhsal referanslardır. (3) Bizim futbol kültürümüzün zihniyetinde egemen olan boşvermişlik, hilecilik, israf, değerbilmezlik, bilgisizlik, belediye takımlarından dolayı yaygınlaşan partizanlık, fesatlık ve dedikoduculuk gibi unsurlar oldukça ne futbolumuz gelişir, ne 2002 yılından beri profesyonel liglerde yer almayan Yeni Salihlispor tekrar canlanır, ne de Salihli şehri profesyonel liglerde temsil edilir.
Ersin Afacan / NationalTurk
KAYNAK
(1) Uluç, Hıncal; Sarı Kırmızılı Kaşkol, Bilgi Yayınevi, İstanbul-1987
(2)
(3) Turgut, İhsan; Bir Zihniyetin Çözümlemesi, Anadolu Matbaası, İzmir-1994
instagram.com/mental_destek
twitter.com/mentaldestek
