Önümde duran kayıtlarda Bruma’nın profesyonel hayatı ile ilgili çizelgeye bakıyorum. / NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın yazısı;

1994 doğumlu olan Bruma;

Sporting Lissabon U19 Takımından 01-07-2013 tarihinde Sporting Lissabon’un B takımına transfer oluyor. Arkasından; B Takımından da 04-02-2013 tarihinde Sporting A takımına transfer oluyor ve o zamanki Lisans değeri 1.7 milyon avro…

03-09-2013 tarihinde de Sporting Lissabon’dan Galatasaray’a transfer oldu, oldu olmasına da gelirken 2.5 milyon avro Lisans değeri varken Galatasaray 10 milyon avroya satın aldı!

Yaklaşık 14 aylık bir gelişme süresi sonrası Bruma Galatasaray’a geliyor…

Bruma’nın kayıtlı olduğu danışman şirket Sbsfoot diye bir firma.

Merkezi Brüksel’de olan bu firmanın 22 oyuncuya hizmet verirken, en değerli ikinci oyuncu 10 milyon avro ile Bruma oluyor?

Hemen hemen hepsi Portekizli futbolcular olup, bir tek teknik adam olarak Tottenham’ın hocası Boas var…

Şimdi ister istemez insan şeytanın avukatlığını yapıyor;

Hani tüm Portekiz Mendes denen Menajerin elindeyken ve bu kadar değer biçilen bir oyuncu neden Mendes’in çalıştığı daha iyi kulüplere gitmedi?

Üstelik yanı başında İspanya gibi bir ülke varken.

14 aylık gelişim sonucunda 10 milyon avroluk oyuncu olan Bruma, sanırım Galatasaray’dan da en az 20 milyonluk transfer bedeliyle satılıp maddi kaynak yaratır.

Şu an bunun mümkün olması zor gözüküyor ki bırakın 20’yi, 10’u bile bulabileceğini sanmıyorum.

Buradaki sorun Bruma değil…

Transfer süreci; kimlerin bu organizasyonda etkili olduğu ve bu transferi yaparken nasıl bir hedef ve strateji benimsendi bunun açığa çıkması lazım.

500 milyar dolar borcu olan bir ülkede böyle paraların verilmesi; ne ahlaki olarak ne de stratejik olarak doğru.

70 milyonluk ülkede eğer Danny, Amrabat ve Bruma gibi oyuncular yetiştirilemiyorsa; ya burada yönetim zafiyeti vardır, ya da “rant” vardır.

Hele hele Şampiyonlar Liginde hedefleri olacak takım; Antep ve Kayseri’den yabancı kontenjanı kullanacak? Öbür taraftan da Drogba, Sneijder gibi oyuncular alacak; bu nasıl bir çelişki böyle…

Koşulları sadece Türkiye’de geçerli olan “Ana Akım” futbolun beklentileri maalesef hep bu yönde olmak zorundadır. Aksi taktirde; “Allah muhafaza” Mancini başarılı olur ve sistemin aslan parçası ve parçaları tartışmalı hale gelir.

Ekonomik anlamda ya da sportif anlamda ortaya çıkan cari açıklar, neden ise yurduma yatırım olarak ortaya çıkmıyor, birilerine “rant” olarak yansıyor?

KDV dahil şekilde faturayı alan alır, alınmazsa zaten birileri bulunur.

Müslüm Gülhan / NationalTurk