NationalTürk yorumcularımızdan Arda Gezdur ‘un 30 Ocak tarihinde oynanan Fenerbahçe Trabzonspor maçı ile ilgili “Fenerbahçe Trabzon” başlığı altında yazdığı makaleyi sizlerle paylaşıyoruz.
Fenerbahçe Trabzon maçı
İyi bir mücadele ile Trabzon’a karşı güzel bir galibiyet aldık. Emre, Mehmet Topuz ve Gökhan Gönül üçlüsünün zaman zaman yaptıkları presler çok güzeldi. Keşke bu mücadeleyi diğer maçlarda da gösterebilsek ve pres yapan oyuncu sayısını 3’ten 5’e hatta 7’ye çıkarabilsek. Ama bizim zaten son yıllarda başarılı olamamamızın sebeplerinden biri bu. Daum’un ilk geldiği yıllardan bu yana, maça çok iyi konsantre olduğumuz müddetçe bütün maçları kazanabiliyoruz. Buna hatta Zico dönemindeki Chelsea ve Sevilla maçları da dahil.
Bizden biri Aykut Kocaman’ın gelişi
Önceleri konsantrasyon sorununu takımdaki Brezilyalı’lara bağlıyorduk. Sonra grubu genişletip Güney Amerikalı’lar demeye başladık. Zaman zaman oyuncuların kariyerinin sonuna gelmiş olmasına bağladık (Alex ve Roberto Carlos örneğinde). Sonra teknik direktöre bağladık (Aragones’in gelişi takıma disiplin getirmesi içindi). En sonunda da Fenerbahçe ruhunu !!?!! sahaya yansıtamadığını düşündüğümüz için bizden birini teknik direktörlüğe getirerek çözmeye çalıştık (Aykut Kocaman’ın gelişi). Ancak sanırım hiçbirinde sorunu tam olarak çözemedik, ve hala konsantre olamadığımız için sezona liderin 4 puan gerisinde devam ediyoruz. Benim görüşüm, bu konuyla ilgili sorun yönetimde. Aziz Yıldırım yönetimi stat konusunda başarılı, kurumsallaştırma işlerinde başarılı, transferlerde de başarılı sayılabilir (Roberto Carlos efsane bir transferdir) ama kesinlikle takımdaki motivasyonu sağlamada çok başarısız. Tam olarak bilemiyoruz ama muhtemelen takım üzerinde hep negatif bir baskı yarattığı için olabilir. Bu konuda artık kendimizi geliştirmeli ve bizim neredeyse yarımız bütçesinde olan takımları rahat rahat yenebiliyor seviyesine gelmemiz lazım.
Fenerbahçe Trabzon maçı
Maça geri gelirsek, Niang’ın golü çok güzeldi. Uzun zamandır forvet oyuncularımızdan böyle bir klas vuruş görmüyorduk. Alex yine aynıydı, bütün maç gol kokladı ama iyi yerde buluşamadı. Ama kırmızı kart aldırması çok akıllıcaydı. Selçuk’un en iyi oynadığı maçta iki defa yavaş kaldığı için aldığı kırmızı kart düşündürücüydü (en iyi oynadığı maçta yenilme riski yaşattı). Lugano’nun o kadar çekilmesine rağmen golü atması çok güzeldi.
Maça damgasını vuran bir diğer isim ise hakemdi. Bünyamin Gezer rezaletti, hakemlikten uzaklaştırılması gerekiyor, bu kötü yönetim ufak tefek cezalarla geçiştirilemez. Türkiye’de futbolun belli noktadan daha iyi gidememesinin bir sebebi de hakemlerdir. Düşünün ülkenin en iyi hakemi birkaç sene önce oyunu 1 saniye geciktirdi diye Gökhan Gönül’ü oyundan atan Cüneyt Çakır. %10’un üzerinde işsizliğin olduğu bir ülkede başarısız, art niyetli ve kalitesiz hakemlerin arkasında bu kadar durulması bana çok ilginç geliyor.
Türkiye’de teknik direktörler bile aynı takımda sezonu tamamlayamazken hakemlerin sanki mükemmelmiş gibi yıllar yılı görev yapması, alt tarafı 9 kusurlu harekete doğru karar verememesi de sistemin hatası. Ben yönetimde olsam, nezaketi bozmadan, her maç sonrası hakemlerin hatalarını yazılı olarak belirtir ve bunu ilgili kurumlara taşırdım. Eninde sonunda işe
yarardı diye düşünüyorum ve bu sayede belki Selçuk Dereli gibi hakemlerle her yıl karşılaşmak zorunda kalmazdık.
Şimdi önümüzde Gökhan’sız oynayacağımız bir Manisa maçı var. Onun hücuma verdiği desteği Bekir tek başına yapamayacağı için Andre Santos ve Yobo’nun dönüşümlü olarak daha çok ileri çıkması lazım. Selçuk’un yokluğunu ise bir avantaj olarak düşünüyorum. Yabancı sınırı yüzünden Baroni de oynayamayacağına göre Emre’nin yanında Mehmet Topuz, Özer ya da Gökay oynayacaktır. Her üç futbolcu da Selçuk’a göre çok daha hızlı oynayabilen oyuncular olduğu için deplasmanda en büyük problemimiz olan yavaşlığımızın önüne geçebiliriz. Bence hızımızı daha da artırmak için Alex’in yerine Stoch bile tercih edilebilir. Ama tabii bu kadar değişikliğin aynı anda olması takımın kimyasını da bozabileceği için Aykut Kocaman bunu tercih etmeyecektir.
Arda Gezdur
