Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘Futbolcuya Dayalı Sistem’ başlıklı yazısı;

Geçtiğimiz günlerde Altınordu futbol takımın teknik direktörü olan Hüseyin Eroğlu’nun yazılı açıklamasını okudum. (1) Akabinde, bu yazılı açıklamasının yukarıda gördüğünüz bir parçasını sizler için yorumladım.

1. Geçenlerde Bayern Münih’ten futbolcuların istekleri doğrultusunda gönderilen Ancelotti örneğinde olduğu gibi, takımın geneli tarafından istenmeyen bir antrenörün göreve devam etmesinin pek bir anlamı olmadığından hareketle, keşke ülkemizde “başkan+yönetici+antrenör+menajere” dayalı bir sistem değil de futbolcuya dayalı bir sistem olsaydı.
2. Ülkemizde futbolcunun bağlı olduğu sistemin, futbolun temel aktörü olan futbolcuya dayalı olduğu bilinseydi de “Futbolcunun bağlı olduğu kendi sistemimizi kurduk” cümlesi yerine, keşke “Başkan, yönetici, antrenör ve futbolcunun bağlı olduğu kendi sistemimizi kurduk” denilseydi de futbolcu potansiyel suçlu olarak gösterilmesiydi.
3. Futbolcunun kendisine verilen göreve, biat kültürü ve itaat anlayışı ile kayıtsız şartsız bağlanması değil de, keşke sorgulayıp metodik şüphe sonucunda benimseyerek bağlanmasının daha sağlıklı ve pedagojik olduğu bilinseydi.
4. Gelişim ve gelişme arasındaki fark bilinseydi de, keşke “gelişim, sürekli gelişimi beraberinde getirdi” gibi safsata içeren bir cümle kurulmasaydı.
5. Kendi kurdukları sistem dışında kalan oyunculara ve gittikleri kulüplere saygı duyulup “Altınordu’dan ayrıldıktan sonraki durumları da ortada.” gibi hem karalayıcı, hem de kendilerini ilgilendirmeyen konularda keşke yorum yapılmasaydı.
6. Her örgütün bir sistem olduğunun, her sistemin de alt sistemlerden oluştuğunun, sistemsiz bir kulüp yönetiminin olamayacağının yani iyi veya kötü bir sistemin her kulüpte olduğunun bilincinde olunsaydı da, keşke Altınordu’daki “sisteme bağlı yönetim modeli” ile böbürlenilmeseydi.
7. Hüseyin Eroğlu futbolu ve futbolcuları, sadece kendi kulübünün fonksiyonu açısından yorumlamaktan kurtulup, kendi kulübünün de bağlı olduğu ülkemizin futbol kültürü ile diğer kulüplerinin alt-sistemleri ve çevre koşullarını da dikkate alsaydı. Alsaydı da, keşke yetiştiği kültür ile değil de bilimsel ve felsefi temeli olan evrensel antrenör bilinciyle oyuncularını ve kulüp anlayışını anlatabilseydi.
8. Bu kadar çok keşke dememek için kulübünün reklamını yapmak adına konuşan ama genelde yüzeysel ve gerçekleri saptıracak şekilde konuşan antrenörlere de MENTAL DESTEK ŞART…!

Ersin Afacan / NationalTurk

KAYNAK

(1) http://www.altinordu.org.tr/Bizden-Size/41/205