NationalTurk yorumcusu ve sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan’ın ‘Takımlarımız lige hazır mı?’ başlıklı yazısı;

Bu soruya hemen cevap vereyim. Hayır, hazır değiller. Takımlarımız transferlerini gerçekleştiriyor. Yurt içinde veya dışında kamplar yapıldı. Bu kamplarda futbolcuların motorsal özellikleri yani teknik, taktik ve kondisyonları geliştirilmeye çalışıldı. Fakat mental (zihinsel) özellikleri için bilimsel anlamda ne yapılıyor? HİÇ.. Yapılanlar ise teknik direktörlerin, antrenörlerin ve yöneticilerin, sahip olduğu gündelik bilgilere ve yaşam tecrübelerinden edindiği sezgilere dayalı uygulamalar ki çoğu faydalı değil. Kulüplerimizde formel mental antrenman yapılması için sezon boyu çalışacak bir “zihinsel performans antrenörü” var mı? YOK.. Futbolcuların ve takımların, yetenekleri oranında ideal performans sergilemeleri sadece teknik, taktik ve kondisyon becerileri ile mi olacak? HAYIR….

Peki hazırlık döneminde bir zihinsel performans antrenörü, ne gibi çalışmalar yaparak takıma katkı sağlar? Bu soruya verilecek ilk cevap; “takım oluşturma konseptini geliştirmek” şeklinde olur. Çünkü sezon başlamadan önce “takım olmak” adına bazı temellerin bilimsel anlamda atılması gerekir. Futbol, içinde pek çok duyguları barındıran bir spordur. Dolayısıyla futbolcuların aynı duyguları paylaşabilmeleri ve “eğer birimiz başarısız olursa hepimiz başarısız oluruz” ile “sen kendini iyi hissedersen ben de iyi hissederim” düşüncelerini özümsemeleri gerekir.

Takımlarımız başarılı olmak istiyorsa futbolun zihinsel kısmının gerekli olduğunu ve bu konuda çalışılmasının şart olduğunu bilmeliler. Özellikle genç futbolculardan kurulan takımlarda futbolcuların özgüven, konsantrasyon, motivasyon, stres, korku ve zihinde canlandırma gibi konularda eğitilmesi gereklidir. Bu konularda yapılan mental antrenmanlar teknik, taktik ve kondisyon antrenmanları ile birleşince en iyi sonuçlar gelecektir. Yoksa futbolcunun zihinsel, ruhsal ve duygusal devamlılığını kontrol etmezseniz kötü sürprizlere şaşırmamanız gerekir. Çünkü futbolcular da insan ve onların da kötü günleri olacaktır. Ama bunlar performanslarına ve takıma olumsuz yansımamalıdır. Yeri gelmişken şunu da ifade etmek istiyorum. Bu alanda zaman zaman bazı takımlar girişimlerde bulunuyor. Ancak bu kişiler psikolog, NLP uzmanı veya spordan uzak rehberlikçiler olduğu için tam verim alınamıyor.

Bir zihinsel performans antrenörü olarak bana göre bu sezon, slogan türü konuşmaları daha az, bilimsel araştırmalar neticesinde ortaya çıkan sonuçlar analiz edilerek yapılan konuşmaları daha çok yapmalıyız. Çünkü spor ve futbol, profesyonel bir inceleme alanıdır. Mesela, gerek birey gerekse de takım bazında ele alınan mental (zihinsel) yapı, kompleks ve karmaşık bir alandır. Dolayısıyla bu alanda çalışmayı da felsefe, sosyoloji ve psikoloji eğitimi almış, sosyal psikolojinin ve sporda psiko-sosyal alanların temel bilgilerine sahip, spor geçmişi olan bir zihinsel performans antrenörü yapmalıdır diyerek hazırlık dönemi kamplarını motorsal özellikleri geliştirmek üzerine inşa eden yönetici, teknik direktör ve antrenörlere yeni sezon için bol şans diliyorum. Çünkü eksik yapılan bu işlerde şans faktörüne daha çok ihtiyaç duyuluyor.

Ersin Afacan / NationalTürk