G-20 ülkeleri dönem başkanı sıfatıyla Türkiye’ye 5 saatlik bir ziyaret gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

İki cumhurbaşkanının görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Abdullah Gül, 1992 yılında beri bir Fransız Cumhurbaşkanın Türkiye’yi ziyaret etmediği için kendisini o sıfatla beklediklerini Sarkozy’e ilettiğini belirterek “Kendisi de gelme arzusu olduğunu söyledi. İki ülkenin köklü ilişkilerinden bahsettik. Türkiye ve Fransa arasındaki ekonomik ilişkiler 12 milyar euroya gelmiştir. Bütün AB’nin bize verdiği sözlerin arkasında durmasını bekliyoruz. Bu konunu Türk halkı tarafından hassasiyetle takip edildiğini söyledim” dedi.

G-20 Dönem Başkanı Nicolas Sarkozy ise Türkiye’ye 1992’den beri Fransa Cumhurbaşkanı gelmediğini ve bu yüzden yaptığı ziyaretten dolayı mutlu olduğunu ifade ederek “19 yıllık paranteze son veren cumhurbaşkanı olmaktan dolayı çok mutluyum. Türkiye’nin uluslar arası planda oynadığı rol çok önemli. Dünyanın istikrar için inisiyatif alan bir Türkiye’ye ihtiyacı var. Nükleer alanda Türkiye’ye sınırsız bir işbirliği önerdik. Bu da Türkiye’nin istikrarına duyduğumuz güvenini göstergesidir. Fransız demokrasisi açık bir şekilde Türk demokrasisinin yanındadır” diye konuştu.

Avrupa Birliği konusunda ise iki ülkenin mutabık olmadığı konular olduğunu bildiren Nicolas Sarkozy, “Her iki tarafın da kırmızı haklarını anlamaya çalıştık. Avrupa’nın istikrarsızlaşmasına yol açmayacak, Türk toplumunu da küçük düşürmeyecek bir yol bulmaya çalıştık. Üyelik ve ortaklık gibi çeşitli konularda, ki ortaklığın olmayacağını Türkiye defalarca söyledi, başka çözümler de bulunabilir” ifadelerini kullandı.

Sarkozy, Ortadoğu’da ve Arap dünyasında yaşanan olaylarla ilgili olarak ise şunları söyledi: Bugün ülkesini sevmenin ulusal gururun bir anlamının olduğu bir ülkedeyim. Tek bir Türk bile ülkesinin geleceğinin başka kişilerce belirlenmesini istemez. Fransa’ya bu yönden benzer. Ortadoğu’da Arap halkları kaderlerini ele almak istemişlerdir. Bizler eski demokrasiler olarak Mısır halkı, Tunus halkı kendi kaderini ele almak istemeseydi ne yapabilirdik. Libya’da tavrımız nettir. Kaddafi gitmeli” dedi.