NationalTurk yorumcusu ve Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Müslüm Gülhan’ın ‘Algı Yönetimi İmparatoru’ başlıklı yazısı;

Futbol bir algı oyunu değildir, futbol bir bilgi oyunudur… Tüm dünyanın gördüğü arkasındaki bilgiyi görmekte zorlandığımız bilgi oyunudur… Bilgi yönetimi sürdürülebilir başarının tek yoludur, başarıyı bilgi yönetimi yapmadan sürdürülebilir kılamazsınız.

Algı yönetimi, isteklerinin temelinde “ihtiyacının ne olduğu bilgisine sahip olmayan” insanlara yönelik yapılır, Manipülasyon bunun temelini oluşturur.

Diğer yandan algı yönetimini yapan başka bir grup daha vardır, bunlar da uğraştıkları konularda yeterli yetkinliğe sahip olmayan ancak içindeki “sahne”, “görünen adam”, “1 numaralı adam” hırsı ağır basan, yani hırsının olmak istediği şeyle; olmak istenen şeyin gerektirdiği bilgi alt yapısına sahip olamamanın sonucunda ortaya çıkan algı yönetimidir.

İşte Fatih Terim…

Galatasaray’ın sağladığı imkanlarla, üst düzey bir memurda bulunması gerekenden çok geniş yetkilerle alınan şampiyonlukların bugün borç bataklarına dönüştüğü sürecin adına başarı denilemez. Çünkü başarı sürdürülebilir olmadı.

Ulusal Takım’da kararlar nasıl alınıyor? Çok büyük ve lüks olanaklara sahip olan Ulusal takımın sorunları ne olabilir ki hiç başarısı yok! Arda’ya rağmen! Caner’e rağmen! Ve diğerlerine rağmen… Çünkü yönetimin bilgisi yok! Takım olmak başka bir şey… Siyasi ilişkilerini kullanarak Ulusal Takım’ın başında olmak ise nefis bir algı yönetimi…. Bunu yaparak isteklerine ulaşan birinin “bilgi yönetimi” yapmasına ihtiyaç kalmıyor bu ülkede… Nereye kadar? İzlanda teknik direktörü seninle dalga geçmeye başlayana kadar.

“Tehlikenin nerede olduğunu biliyorduk her zaman. Onlar hücumda neredeyse hep 5 adamla kaldılar, ancak çok az tehlike yaratılar. Biz ise çok şans bulduk ve İzlanda gibi bir takımın böylesine güçlü bir ülke karşısında bu kadar şans bulması çok nadir görülebilir”.

Fatih Terim’in bir B planı olmadığını kaydeden İzlanda Teknik Direktörü, “Oyuna başlama alışkınlıklarını kırdık ve sonrasında bir B planlarının olmadığı görüldü. Absürt bir şekilde kolay bir maç oldu bizim için. İlk etaptaki düşüncelerimizi değiştirmek zorunda kalmadık.” ifadelerini kullandı.

İbretlik bir açıklama… Özellikle Mehmet Demirkol için?

Galatasaray’ın UEFA Kupasındaki başarısında doğru elementler bir araya gelmişti sadece, yani bir tesadüftü, sürdürülebilir olamadı. Başarı Fatih Terim’in değil, Galatasaray markasınındı. Ayrıca o gün yapılan harcamaları bugün hala ödeyemiyorsan buna başarı denir mi, ona da bakmak lazım. Fatih Terim Galatasaray dışında hiçbir yerde başarılı olamaz, yıllarca Galatasaray’ın kasasını boşalttı, şimdi sıra daha büyük kasada, milli takımın kasasında. Fatih Terim başarı adamı değildir, para ve güç adamıdır.

Fatih Terim siyaseti çok iyi kullanan adamıdır, politik adamdır, futbol adamı değildir. O kadar iyi bir siyaset adamıdır ki; algı yönetimini çok iyi paketleyerek kendine” imparator” dedirtmiştir.

Yönetimin temeldeki “bilgisine” sahip olmayan, takım olmayı, grup olmakla, aile olmakla aynı tutan bir teknik direktör bize ancak duygusal ve ciddi maddi kayıplara neden olmaktadır.

İmparatorlukta fethedilen toprakları görmedik ama vadeliden toprakların da uçsuz bucaksız olduğunu öğrendik!
Ayrıntı ise; vadeliden toprakların bedelini peşin ödememizdir.

Müslüm Gülhan / NationalTurk