Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘Brezilya ve Mental Destek’ başlıklı yazısı;

30-Haziran-2014 tarihinde “Brezilya ve Fatih Terim” başlıklı bir makale yazmış ve şunları ifade etmiştim: “Fatih Terim ‘Brezilya attığı golden sonra alışılmadık şekilde defansif oynadı. Brezilya, Brezilya gibi oynamalıdır’ dedi ama bu oyun tarzının sebebini söylemedi veya söyleyemedi. Sebebini biz söyleyelim. Brezilya, Şili karşısında “Yenebileceğin İnsanlara Karşı Kaybetmekten Korkmak” dediğimiz mental bir baskı ile oynadı. Neymar ve arkadaşlarının olumsuz beden dilleri dikkat çekiciydi. Özellikle tribünlere doğru dönüp kollarını yukarıya doğru kaldırıp seyircilerden destek istemeleri de yukarıda bahsettiğim korkunun bir işaretiydi. Bunun yanında maç boyunca teknik direktör Scolari ve yedek kulübesi sürekli hakeme itiraz etti. Attığı golden sonra skoru korumaya çalışması ve ileride topu tutamaması ülkesindeki kupayı kazanmayı çok istemesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum da maç içindeki gerginliği arttırdı. Artan gerginlik hem temponun düşmesine sebep oldu hem de fazla faul meydana geldi. Yani Brezilya’da kazanma arzusu değil kaybetme korkusu daha baskın durumdaydı.”

03-Temmuz-2014 tarihinde The Telegraph gazetesinin aşağıda linkini verdiğim web sitesinde yukarıda yazdıklarımla ilgili bir haber yayımlandı.

http://www.telegraph.co.uk/sport/football/world-cup/10942249/World-Cup-2014-Brazil-manager-Luiz-Felipe-Scolari-asks-psychologist-to-help-his-players-cope.html

“Dünya Kupası 2014: Brezilya menajeri Luiz Felipe Scolari Oyuncularının Sorunlarla Başa Çıkmasında Yardımcı Olması İçin Psikolog Davet Etti” başlıklı haberde, gittikçe artan beklenti baskısı nedeniyle maçlarda sürekli ağlayan Neymar ve arkadaşları için bir spor psikologunu yani mental antrenörü görevlendirdiği yazıyor.

Takımın kampına katılan spor psikologu yani mental antrenör Regina Brandão, 20 yıldan fazla bir süredir Scolari ile çalışıyor. Brandão yaptığı açıklamada “Bu ziyaret başlangıçta belirlenmiş bir durum. Derslerim var ve burada çok fazla duramam. Oyuncularla sürekli konuşuyorum. WhatsApp üzerinden birbirimizle konuşuyoruz, telefonda konuşuyoruz, e-posta ile iletişim kuruyoruz” dedi.

Baskı altında dağıldıkları görünen oyuncuların görüntüsü eski yıldızların da tepkisini çekti ve oyuncuların kendilerini toparlamalarını istediler. Oyuncuların kendilerini kontrol etmeden yoksun olmasının Brezilya’nın kupa şansına zarar verebileceğini söyleyen Zico, “Maç sırasında odaklanma eksiklikleri var, bu da Brezilya’ya zarar veriyor. Duygusallaşan ve maçı unutan oyuncular var. Daha fazla kontrole sahip olmaları gerekiyor” dedi. 1970 Dünya Kupası kaptanı Carlos Alberto, takımın 13 Temmuz’da Rio’daki final maçını kazanana kadar gözyaşlarını tutması gerektiğini söyleyip “Kendi evinde oynadıkları için bu baskının olduğunu söylüyorlar ama bunun için daha önce hazırlanmalıydılar” dedi.

Neymar da “Daha önce bu şekilde, bir spor psikologu ile çalışmadım ama şimdi bu çalışmadan zevk alıyorum. Futbolda her gün duygularla etrafı sarılmış ve psikologlara ihtiyaç duyan sadece bizler değiliz. Her insana iyi geleceğini düşünüyorum. Regina Brandão ile çok iyi bir ilişkimiz var. O muhteşem bir insan. Ondan birçok şey öğreniyorum ve bunu devam ettirmeyi umuyorum” dedi.

Dolayısıyla benim Şili maçından sonra bahsettiğim sorunlar konusunda Brezilya’nın çözüm odaklı olup hemen bir uzman yardımı istemesi, Fatih Terim’in “Brezilya, Brezilya gibi oynamalıdır” beklentisine ne kadar cevap verecek bilemiyorum ama bildiğim şu ki Brezilya bile olsanız yetenek başta olmak üzere teknik-taktik-kondisyon olarak istediğiniz kadar iyi olun zihinsel yani mental açıdan hazır ve rahat değilseniz istediğiniz performansı sergileyemezsiniz.

Makalemi 1978 Dünya Kupası’nı kazanan Arjantin’in teknik direktörü César Luis Menotti’nin şu sözüyle bitirmek istiyorum: “Sadece futboldan anlayan, futboldan da anlamaz.”

Ersin Afacan / NationalTurk
https://twitter.com/mentaldestek