Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan NTV Spor Radyo’da Yıldırım Demirören döneminin denetlenmesiyle ilgili ilginç açıklamalar yaptı.

Levent Erdoğan’ın NTV Spor Radyo’da Bülent Yüksel’in hazırlayıp sunduğu “13” adlı programa yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle;

Raporun son rötuşları yapılıyor

Fikret Orman seçim konuşmasında kimseyi ezmek için gelmediğini, ancak Beşiktaş’ın en ufak kuruşunun hakkını soracağını söyledi. Buna bağlı olarak da yapılması gereken en doğru işin Uluslar arası bağımsız bir denetleme kuruluşunun bu işleri denetlemesi olduğuna karar verildi. Bu rapor bugün yarın gelmek üzeredir, son rötuşları yapılıyor. Biz buna kendi başımıza bir değerlendirme yaparsak yanlış anlaşılabilir şu veya bu şekilde.

Bu iş en doğru nasıl yapılır? Tarafsız olan hukuk, maliye hocalarından oluşan bir kurula inceletelim ki önümüze onların görüşü gelsin diye çalışıyoruz. Bu sistemi geliştiriyoruz. 8 yılın hesapları incelendiği için bu kadar uzun sürdü.

Ne haksız olarak bazı kişileri suçlamak durumundayız ne de Beşiktaş’ın bir kuruşunun haksız olarak yenilmesine göz yumacak durumdayız.

Yıldırım Demirören döneminin 2 senesinde ben yönetimdeydim. Gidişatı beğenmediğim için istifa ettiğimi biliyorsunuz.

Denetleme raporunu ben bile görmedim, nasıl konuşuyorlar?

Devletler bile bu bağımsız denetleme kuruluşlarına itibar ediyor. Yani Uluslar arası denetleme kuruluşlarının tarafsızlığını inkar etmek doğru değil. Ben kulubün asbaşkanıyım, hukuk işlerinden sorumlu yöneticisiyim. Ben bile bu raporun içeriğini okumadım. Dışarıda konuşan insanlar nasıl biliyor anlamıyorum. Rapor bitmeden size bilgi veremeyiz diyorlar. Bağımsız denetleme şirketinin çalışma şekli bu. Neler incelendi neler incelenmedi bilmiyoruz. Raporu gördükten sonra incelemesini eksik bulduğumuz yerlerin yeniden incelenmesini isteyebiliriz, biz inceleriz, bunda hukuksal bir sorun yok.

Kahve muhabbeti yapacaklarına dava açsınlar

Her genel kurul üyesinin yönetim ibra edilmiş olsa dahi bunu kanuni süreleri içinde dava etme hakkı vardır. Bir suç unsurunu biliyorsa arkadaşlarımız bunları bize ihbar etmeleri lazım. Kongre üyesi olmaları sıfatlarıyla her üyenin bunu resmen savcılığa bildirme, dava açma, bize ihbar etme hakları var. Afaki kahve sohbetlerinde bunları yapacaklarına bu konuda bize yardımcı olmaları, bu bilgileri bize sunmaları lazım. Yıldırım Demirören dönemindeki transferlerin yanlış yapılması benim istifa nedenlerimden bir tanesi. Buradan ilan ediyorum bu arkadaşların ellerinde bir şey varsa bizi de töhmet altında bırakmasınlar, kahve muhabbeti yapmasınlar.

Evrakta sahtecilik tercüme hatası!

UEFA’dan alınan cezadaki evrakta sahtecilik ibaresi tercüme hatası. Savunma anlamında söylemiyorum yanlış anlaşılmasın.Büyük hatalar yapılmıştır. 3-4 kere hep yanlış beyanda bulunmak anlamındadır resmi evrakta sahtecilik değil. Uluslar arası kabul görmüş firmaların belgeleriyle başvurmak başka bizim o arkadaşların yaptığı gibi çala kalem dava açmak başka. Mahkemeden ne netice aldılar madem? Çala kalem başvuru yaparlarsa, ellerinde delil olmasza böyle havadan gider gelirler adliyeye. Biz bir kulübün yöneticisi, temsilcisi olarak atacağımız her adımın yanlışlığı tüm camiayı temsil eder. Netice alacağıma inanmadan açacağım her dava havada asılı kalır.

Yıldırım Demirören aleyhine açılmış hiçbir davaya Fikret Orman’ın avukatı girmedi. Kulüp aleyhine açılmışsa dava tabiki kulübün avukatı girer.

Ağırlama biletini çözemedim!

Ağırlama bileti nedir hala çözmüş değilim ama şu anda çıktığını düşünmüyorum. Trabzon maçında da varsa bana gönderirseniz çok mutlu olurum. Ben bunun hesabını sormak zorundayım. Kim olursa olsun hesabını soracağım çünkü bana çirkin geliyor.

Hesapların sorulmasını istiyorlarsa taraftarlar bizi desteklemeye devam etsinler. En sıradan dava 3-4 sene sürüyor. Deliller toplanmadığı için bitmiyor. Biz somut delillerle gittiğimizde netice alma süremiz kısalacak. Biz daha yönetimdeyiz daha 15 aya yakın görev süremiz var.”

Erdoğan’ın konuşmasının tamamı;