Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi-Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, Aydın Ayan’ın ‘Sır ve Büyülü Gerçek Sergisi’ne ev sahipliği yaptı.
Sanat yazarı Meral Bostancı, aynı zamanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ressam Prof. Aydın Ayan’ın 45. sanat yılı dolayısıyla düzenlenen retrospektif sergisi üzerine izlenimlerini kaleme aldı.
“Sır ve Büyülü Gerçek” isimli sergiye açıldığı günden bu yana sanatseverlerin ilgisi büyük oldu. Yurt içi ve yurt dışı farklı kültürlerden ve farklı insan profillerinden izleyicilerin ziyaret ettiği sergide, sanatçı/ Profesör Aydın Ayan’ın 1972-2017 yılları arasında üretmiş olduğu yaklaşık 120 çalışma sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Akademik çevrelerle birlikte İstanbul sanat dünyasından birçok tanınmış kişilerin katıldığı 7 Nisan 2017 tarihli açılış resepsiyonu, MSGSÜ Rektörü Prof. Yalçın Karayağız’ın konuşması ile başladı. Karayağız’ın, Aydın Ayan’ın sanatçı kimliği ve sanat çalışmaları hakkında bilgi veren konuşması sonrasında, Doğan Hızlan ve Prof. Kemal İskender’in yanı sıra sanatçı Aydın Ayan da birer konuşma yaptılar.
Aydın Ayan, 1972 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü’ne girdiği ilk yıl Sabri Berkel Desen Atölyesi’nde eğitim almış, 2. ve 3. yıl eğitimine Bedri Rahmi Eyüboğlu Boyaresim Atölyesi’nde devam etmiş; Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 1975 yılında vefatı sonrasında, Neşet Günal Boyaresim Atölyesi’nden mezun olmuştur. Prof. Aydın Ayan, halen aynı kurumda; şimdiki adı ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde, kendi adını taşıyan “ Aydın Ayan Atölyesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Sanatçı Aydın Ayan, 45 yıllık sanat yaşamı boyunca güncel, toplumsal, sosyal ve politik konulara duyarlı olmuş, sanatsal üretimlerinde bu olgulara sıklıkla yer vermiştir. Konuya bu yönüyle baktığımda, Aydın Ayan’ın çalışmalarını, kronolojik bir yaklaşımla ele alıp incelemek yerine bu çalışmaları muhtelif bakımlardan tasnife tabii tutmanın daha doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorum.
Nitekim sanatçının sergi ile eş zamanlı olarak yayımlanan son kitabı ‘Sır ve Büyülü Gerçek’de de bu önermeye koşut bir değerlendirme yapılmaktadır : “Gerçeğin/ Gerçekliğin İzinde”; “Protest Resimler/ Homo Politicus”; “Simgeselin İzinde”; “Yansı/t/ma Üzerine Düşünceler”; “İşte İnsan/ Ecce Homo”; “Portreler ve Anıtsal Başlar”; “Doğa Doğa ve Tarif/Tarih Resimleri” bu bölümlerden birkaçını oluşturmaktadır.
Öte yandan, içerik veya tema değişiyor olsa da Aydın Ayan Resmi bazen protest bir bakışla bazen simgesel bir yaklaşımla bazen de sırlı ve büyülü bir ele alışla gündelik yaşamın içindeki “insan”a odaklanır. Genellikle figür ağırlıklı kompozisyon kurgulamalarında sanatçı “insan” olgusuna dolaylı (simgesel/imgesel) ya da dolaysız yollardan göndermelerde bulunur. Bu bağlamda etkili bir imgesel kurgu ve güçlü bir düşünsel yapılanmanın yanı sıra, teknik ve plastik açıdan sağlam bir ifade ve dışavurumun varlığı kendisini hemen belli eder. Kuşkusuz bunda, Ayan’ın almış olduğu akademik eğitimin ve bu eğitimden sonrası sanatçının aralıksız bir şekilde sürdürdüğü eğitmenlik hayatının katkısı olmuştur.
Aydın Ayan’ın Sır ve Büyülü Gerçek Sergisi’nden Eserler
Onun resimlerinde, sıradan ve düz bir anlatımdan ziyade, içerdiği simgeler, göndermede bulunduğu kavramlar ve olgular ön plana çıkar. Dolayısıyla, imlediği olay ya da olgular göz önüne alındığında, Aydın Ayan’ın resimleri, gizemleri ve ‘sır’ları ile birlikte varoluşçu fenomenolojiye de yakınlaşır; Maurice Merleau Ponty’nin (1908-1961) deyimiyle, “görünenin ardındaki görünmeyene” doğru belirgin bir felsefi okumayı hak eder.
Çalışmalarına peinture yetkinliğiyle yansıyan görsel duyum, içkin yaratımlarının özünde yer alan söz konusu giz ve tinsellikle izleyicisini, “Sır ve Büyülü Gerçeklik” dünyasında yeni bir görünmezlik, yeni bir başlangıç ya da sonluluk ufkunda kendi haline terk eder.
Meral BOSTANCI / Sanat Yazarı ve Eleştirmeni
