NationalTurk

Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı özeti (Video)

Maldivler Kutlu Olsun

quaresma kirmizi karttt

Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı özeti (Video) Spor Toto Süper Lig’de 24. hafta Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı ile tamamlandı. Quaresma’nın kırmızı kart gördüğü maçta Beşiktaş Mersin İdman Yurdu karşısında ummadığı bir yenilgi aldı.

Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı dakikaları;

Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçında ilk tehlike ev sahibi ekipten geldi. 6. dakikada ceza alanı içinde sol çaprazda topla buluşan Edu, meşin yuvarlağı etkisiz bir vuruşla auta attı. 32. dakikada Moritz’in sağdan ortasında, hata yapan İbrahim Toraman’dan seken topu önünde bulan Bueno bomboş pozisyonda zoru başardı ve topu auta attı. 36. dakikada Necip’in ara pasında ceza alanı içinde topla buluşan Simao, Boum ile girdiği mücadelede yerde kaldı. Beşiktaşlıların penaltı beklentisine Kuddusi Müftüoğlu aldırmadı. 44. dakikada Mersin İdman Yurdu’nun golü geldi. Bueno’nun sağdan uzun pasında Tisdell tek topla içeri çevirdi. Erdal boş durumda topu ağlara gönderdi. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı ilk yarısı konuk ekibin 1-0 üstünlüğü ile sona erdi.

Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı özeti için tıklayın

68. dakikada Simao’nun sol çaprazdan kullandığı serbest vuruşta, ceza alanı içinde topla buluşan Almeida’nın kafa vuruşu sonrası kaleci Sehic meşin yuvarlağa sahip oldu. 78. dakikada Mustafa’nın pasında, Egemen’in hatası nedeniyle Beto topu önünde bulurken, hızlı bir şekilde tekrar kademeye giren Egemen, topun auta gitmesini sağladı. 80. dakikada Nurullah’ın uzak mesafeden şutunda, kaleci Cenk topu kornere çeldi. 90+2. dakikada Necip’in uzun topunda, Boum’dan önce ceza alanı içinde sol çaprazda meşin yuvarlağı alan Almeida, dönerek sert vurdu, ancak top üstten az farkla auta gitti. Kalan dakikalarda iki takımın da çabası sonuç vermedi ve Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı Mersin ekibinin 1-0 galibiyetiyle sona erdi.

Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı sonrası görüşler;

Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal, Mersin İdmanyurdu karşısında istedikleri seviyeyi yakalayamadıklarını söyledi.

Carvalhal, maç sonrası düzenlediği basın toplantısında, Mersin İdmanyurdu’nu galibiyetten dolayı tebrik ederek, ”Biz kendi seviyemizi sahaya yansıtamadık. Neden olduğunu anlamak lazım. 3 gün önce bir maç oynadık. 3 gün aralıklı maç oynamak tehlikeli” dedi.

Kayserispor karşısında uzun süre 10 kişi oynadıklarını hatırlatan Portekizli çalıştırıcı, şöyle konuştu:
”Bugün saha çok kötüydü. Maçın başında zorunlu değişiklik oldu. İki bekimizi değiştirdik. Özellikle bu bekleri hücumda kullanmayı düşünüyorduk. Onların sakatlanmasıyla fikirlerde değişiklik oldu. Taraftarlarımızın da desteğine ihtiyacımız olduğunu söylemiştim. Bugün tribüne gelen bayan ve çocuklara teşekkür ediyorum. Ancak tabii ki tüm taraftarlar tribünde olsaydı biz de iyi olabilirdik. Şu ana kadar söylediğim her şey gerçek. Mazeret değil. Sonucun sorumluluğu da tamamen bana ait.”

-”Sonuçta 3 puan kaybettik”-

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Carvalhal, Mersin İdmanyurdu karşısında sadece 3 puan yitirdiklerini ve hedefleri için yollarına devam edeceklerini dile getirdi.
Beşiktaş’ın 3 puandan fazlasını kaybetmediğini ifade eden siyah-beyazlı takımın çalıştırıcısı, ”Şampiyonluk için hedeflerimize ilerliyoruz” dedi.
Yenik durumdayken orta sahadan değil de hücumdan oyuncu değiştirmesinin hata olup olmadığı yönündeki soru üzerine Carvalhal, ”Normal şartlar altında olsaydı bu düşünceye hak verebilirdim. Ancak farklı bir ortama ihtiyacımız vardı. Kısa maç trafiği içinde oyuncularımız yoruluyor. Bazı oyuncular diğerlerine göre daha fazla yorgunluk yaşıyor. Değişikliği yaparken bunları göz önüne almalıyız. Bugün orta sahadan oyuncu alsaydık çok tehlikeli olurdu. Orada sadece Ernst ve Necip’in kalması sıkıntı yaratabilirdi. Bütün takımın dengesi adına konuşuyorum” diye yanıtladı.

-Quaresma’nın kırmızı kartı-

Mersin İdmanyurdu karşısında kırmızı kart gören Quaresma’nın durumuna değinen Carlos Carvalhal, ”Kendisiyle konuşma fırsatı elde edemedim. Maç içinde pozisyonu net göremedim. Bu olayın neden olduğunu araştırmak lazım. Kendi aramızda yarın bunu sorgulayacağız. Ondan sonra gereken konuşmayı yaparız” dedi.
Carvalhal; Guti ve Fernandes’i kadro dışı bıraktığı gibi Quaresma’yı da kadro dışı bırakmayı düşünüp düşünmediği yönündeki soruyu ise ”Onları kadro dışı bırakmamın nedeni herhangi bir maç içindeki olaydan değildi” diye yanıtladı.
Bu arada Beşiktaş’ta ilk yarıda sakatlanan Hilbert’in sol arka adalesinde, İsmail Köybaşı’nın ise sol karın bölgesinde zorlanma olduğu ve yarın bu iki futbolcunun MR’ların çekileceği öğrenildi.

Yeni spor dalı: Türkiye Futbolu / Teoman Akben yazdı…

Amerikan Futbolu, Avustralya Futbolu gibi futbol branşlarına son 10 yıldır eklenmiş yeni bir futbol dalı var dünyada. Türkiye Futbolu.

5-6 sene öncesine kadar, alttan alttan kendi kuralları yazılmaya başlanmış, 3-4 yıl önce bu kurallar artık iyiden uygulamaya konmuş, son 2-3 yıldan bu yana ise artık iyice kabul görüp sınıflaşmış bir oyundan bahsediyoruz.
FIFA kurallarına göre oynanan beynelmilel futbola çoğu zaman Avustralya futbolu kadar dahi benzemeyen, bizden başka kimsenin anlamayacağı, o yüzden Avrupa’ya çıktığımızda çaktırmayıp 1 maçlığına 2 maçlığına terk ettiğimiz,
ama işin eğlenceli yanı, Avrupalının bizden birine transfer olup da oynamaya başladığında, kurallarına çok çabuk intibak ettiği, çok sevdiği bir futbol türü bu.

Bu futbol türünde maçlar yaklaşık 50 dakika oynanıyor. Maçın 40 dakikası bir şekilde iç ediliyor. Buna rağmen maçların sonlarına eklenen süre ortalaması, çok ekstra bir durum olmadıkça 3 dakikayı geçemiyor.

Galip takım kalecilerinin, aut atışı için topa yer beğenmekte, atış için istedikleri kadar ve istedikleri süre gerilmekte, gerildikten sonra orada istedikleri kadar durmakta, hatta hepsinin sonrasında“Yok ya ben vurmayayım, gel sen at” diyerek bir arkadaşını çağırmakta özgür.

Buna 3. dakikada başlayan kalecilere bu tutum için gösterilen sarı kartların dakikası, en erken 75.

Darbenin yeri ve şiddetinin bir önemi olmaksızın, kendine her dokunulduğunda düşüp yere yatmak, acıdığı iddia edilen yeri tutmak ve yerde kalmak esas. Fakat darbe geldiği iddia edilen, dolayısıyla acıması gereken yer ile, tutulan yerin farklı olması gibi bir durum var bu sporda, kimse çözemiyor.

Sağlık ekiplerinin sahaya sedye ile girme ortalaması –izlediğim ve notunu aldığım, gelişigüzel son 12 maçın ortalamasıdır­– maç başına 4 (dört). Dünyanın en sert ligleri Almanya ve İngiltere liglerinde ise stadyumda bir sedye olmasa bile çoğu maç kimse bunu fark etmeyebilir, çünkü birçok maçta sahaya 1 (bir) kez sedye istenmiyor.

“Büyük ihtimalle son nefesini veriyor” düşüncesiyle sedye ile dışarı alınan oyuncunun işaret edip tekrar sahaya dönme süresi ortalama 30 saniye.

Legal tribün terörü diyebileceğimiz gürültülü baskı atmosferinden güç alan büyük takımların oyun planının en büyük parçası, bir şekilde penaltı koparmak. Bunun için her pozisyonda kendini yere atmak, sonuç alınamaması durumunda hakemi çevreleyip, taraftarı hakemin üzerine salmak birinci dereceden önemli.

Defans açısından ise başka bir farklılık söz konusu beynelmilel futbola göre, özellikle duran toplar öncesi, ceza sahası içinde hücum futbolcusunu her şekilde tutmak, bırakmamak, yaka paça indirmek, serbest.

Bir başka deyişle, hücumcu için de, savunmacı için de aslolan, her zaman, her şeye, itiraz.

Bunlar sonrası hakemi itmek, kakmak, ağzına geleni söylemek veya ağzına geleni söylüyormuş gibi yapıp, aslında orada “Hocam ama böyle yapmayın ya ne olur” demek, fakat tribünlerden bunu bilmeyen taraftara “Görüyor musun bizimkini, nasıl canına okudu hakemin, göstersin sıkıyorsa kartını, gösteremez ki, biz işte böyle büyük takımız” dedirtmek, bunlar da hep serbest veya en iyi ihtimalle takımına-oyuncusuna göre değişen cezalara tabi.

Bu sporda, kulüpler kişilerin kölesi. “Çok alacağım var, verin paramı gideyim. Veremiyorsanız konuşmayacaksınız. İstediğim gibi yönetirim” diyen, hatta bunu diyebilmek için borcu katlayıp duran da bu spor dalında; cezaevine girip, kulübünü cezaevinden yönetmeye devam eden de.

Yine kulüpler, adı “birlik” olan, ama hiçbir şeyde birlik olmadıkları bir oluşumun çatısı altında. Yakalanan kayıtlarda birbirlerine küfür ediyor, sonra biraraya gelip öpüşüp sarılıp yemek yiyorlar.

Bağlı oldukları federasyon şikeye ceza öngörüyor, şike önüne getiriliyor, 7 ay ceza veremiyor.

Herkesin 30 milyon olduğunu iddia ettiği bir taraftar sayısı var, ama 3 büyük takımın taraftar sayısı toplam 50 milyon.
Taraftar, bilet fiyatlarına isyan edip yönetimleri ‘kendilerini soymakla’ itham ediyor, fakat aynı taraftar aynı yönetimin parasıyla küfür edip, kulübüne her maç minimum 100.000 TL ceza aldırıyor.

Para cezası da kimseyi kesmiyor, bu sporda durmadan sahalar kapanıyor, ceza sonrası tribüne kadın ve çocuk taraftar alınıyor, fakat ceza hürmetine gelen kadın ve çocuklar, cezanın müsebbibi erkek taraftardan daha çok küfür ediyor.
Tüm bunların sonrasında, ne maça giden var, ne evinde izleyen kalmış, ama çok garip bir şeymiş gibi “Seyirci nerede?” diye soruluyor.

En garibi de, Quaresma diye biri var, adam isterse oynuyor, istemezse kendini attırıp oynamıyor, ama taraftar kulu kölesi.

Şimdilik sadece Lig TV diye bir kanalda.

“Çok ilginç bir deneyimdi gerçekten, bizde düşmek bile yoktur, bırakın yatmayı. Ama bu ülkeye gittim, her dokunuşlarında kendimi atıp yatıyorum yere, oyun duruyor, hakem geliyor, seyircim arkamda, getirin diyorum, sedye geliyor, yatıyorum paşalar gibi, çıkıyoruz dışarıya, tamam indirin şimdi, giriyorum tekrar diyorum; bu arada seyircim bunları çılgınca alkışlıyor, arada ona buna tekme atıyorum, hakeme Allah ne verdiyse düz gidiyorum, büyük takımız, bir sürü taraftar, kimse ne bir şey diyebiliyor, ne kart gösterebiliyor; bu arada biz oradayken PlayOff diye bir şey uydurdular, bazen oynuyoruz, bakıyoruz herkes puan kaybetmiş, o hafta biz de yatıyoruz, hayatımın en eğlenceli deneyimiydi” diyerek anılarını anlatacak her yabancı futbolcuyla biraz daha duyulması beklenen ve Lig TV’ye ilaveten zaman içinde Discovery Channel ekranlarında da gösterilmeye ve incelenmeye başlayacak bir spor dalından bahsediyorum.

Teoman Akben / NationalTurk

Hakan Ünsal’ın Beşiktaş Mersin İdman Yurdu maçı yazısı;

Derbiyi düşünmek

CARVALHAL, F.Bahçe derbisini düşünüyordu.

Elindeki en efektif oyuncu olan Quaresma’yı üstelik maç eksiğini gidermesi gerekirken yedek başlattı, Beşiktaş’ı sıradanlaştırdı. Fakat uzun zamandır oynamayan Hilbert’i oynatarak kendini tekzip etti. Üst üste gelen sakatlıklar sadece Hilbert ve İsmail değil Beşiktaş’ı da sakatladı. Bir maç düşünün, her iki takımda da fazla sayıda eksik var ,hava soğuk, kar yağıyor ve Beşiktaş seyirci cezası almış. Bu kadar olumsuzluğun olduğu bir maçın iyi ve zevkli olmasını beklemek hayal olur. Maça ve Beşiktaş’a heyecan katacak tek etken Beşiktaş seyircisi idi ama onlar da izinliydi.

EKSİK MAÇ…

Beşiktaş sahada Carvalhal’in kestiği Quaresma ve cezalı Fernandes’i çok aradı. Öyle ki Beşiktaş’ta her zaman rakibi ilk karşılayan ve kesici yönü baskın oyuncu olan Ernst forvetlere yakın oynadı. İki kenarı zaten kullanmakta zorlanan Beşiktaş göbekten de etkisiz hale geldi. Quaresma sonradan girdiği oyunda inanılmaz sinir ve sorumsuzlukla takımını yalnız bırakmadı, F.Bahçe derbisini de takımı adına tehlikeye attı. Portekiz Çetesi’nin lideri olan Quaresma sahada ise takımına liderlik yapmaktan uzak. Saha dışında lider olmak kolaydır ve eğlencelidir ama saha içinde örnek oyuncu olmak ayrı bir meziyet gerektirir.

HASARLI DERBİ….

Beşiktaş ve F.Bahçe hafta sonu ağır hasarlı halde bir derbi oynayacak. Dolayısıyla sonuçlarının ne olacağı bilinmeyen bir maç tam anlamıyla keşmekeş oldu. Ama Beşiktaş’ın Fernandes ve Quaresma’nın olmayışı olayın şeklini tamamen değiştirdi.

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu