CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, ‘AK Parti, orduyu siyasetin dışına çekti ancak tam aksini de yapmıştır; siyaseti ordunun içine sokmuştur’ dedi.

Loğoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Suriye’deki gelişmelere yer verdi.

AK Parti’nin, Cenevre sürecini samimi, katıksız, şartsız destek vermesi gerektiğini kaydeden Loğoğlu, zamanın, Suriye’de şiddetin artık sona erdirilmesi zamanı olduğunu dile getirdi. Loğoğlu, ”Bu kadar can kaybından sonra, bu kadar yerlerinden edilmiş sığınmacıların oluşmasından sonra, Suriye’ye istikrar getirme zamanıdır” diye konuştu.

Loğoğlu, başta İngiltere ve Fransa olmak üzere bazı AB ülkelerinin, Suriye muhalefetine olan silah ambargosunun kaldırılmasını istemelerini yanlış bulduklarını kaydetti. Loğoğlu, Suriye’nin daha çok silaha değil, diplomasi ve siyasi süreçlere ihtiyacı bulunduğunu vurguladı. Loğoğlu, sadece Suriye muhalefetine değil, Suriye rejimine de silah verilmesine karşı olduklarını dile getirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD’ye ziyareti sonrası Suriye’ye dair, “Fikirlerimizi geliştirip ülkeye döndük”, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ise “ABD ile görüşlerimizi senkronize ettik” dediğini belirten Loğoğlu, “Türkiye’nin, Suriye politikası demek ki bir yandan geliştirilmeye bir yandan senkronize edilmeye muhtaçtı. Bu operasyonların Washington’da tamamlandığını anlıyoruz. ABD Başkanı Obama, Suriye’ye askeri müdahale yapılmaması, Suriye muhalefetine ağır, öldürücü silahlar verilmemesi, BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan Suriye’de uçuşa yasak bölgeler gibi girişimlere kalkışılmaması konularında temkinli, ölçülü politika izliyor, Başbakan’ı da bu çizgiye getirmiş oluyor. Bu olumsuz değildir. Ama kükreyen, herkese bağırıp, çağıran Başbakan, Dışişleri Bakanı, demek ki hizaya getirilebiliyor” diye konuştu.

Loğoğlu, AK Parti Hükümeti’nin, Suriye’deki elini çekmesinin, Suriye’ye yapılacak en büyük yardım olduğunu ifade etti. Loğoğlu, AK Parti’nin izlediği politikanın, bugün Suriye’nin içinde bulunduğu durumun en büyük nedenlerinden biri olduğunu öne sürdü.

Loğoğlu, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu’nun İstanbul’da yaptığı toplantıya işaret ederek, burada Türkiye’deki insan hakları durumuna ilişkin ciddi kaygıların dile getirilebildiğini belirtti. Loğoğlu, bunun, ülkenin insan hakları sicilinin acı durumunun göstergesi olduğunu söyledi.

-“Siyasetin çürüdüğü anlamına gelmektedir”-

Reyhanlı’daki olayın ardından Türk emniyet makamlarının, inanılmaz süratla bütün sorumluları yakaladığını, bağlantıları ortaya çıkardığını dile getiren Loğoğlu, ancak daha sonra suskunluk geldiğin ifade etti. Loğoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Muhaberat bağlantısı nedir, nasıldır? Burada suskunluk sürerken, birden bire bu işlerden CHP’nin sorumlu olduğu gibi bir iddia ortaya atıldı. İktidar, daha önce de bazı CHP’li belediyelerin PKK’ya yardımda bulunduğunu iddia etmişti. Bu devletin elinde, bunu ispatlayacak belgeler, bilgilerin olması lazım. İddiayı ortaya atıp, arkasını getirmeyeceksin… ‘Demek ki çamur atacağım, vardığı yere kadar varır. Benim çamur attığımı kimse hatırlamaz ama CHP’li belediyelerin PKK’ya yardım ettiği hatırlanır. Benim de amacım o. Doğru olsun olmasın, önemli değil.’ Şimdi daha ciddi iddiayla karşı karşıyayız. Bu konudaki iddiayı ileri sürenlerin, Türkiye’nin Anamuhalefet partisi, her türlü şeffaflıktan yana olan, her türlü şiddete, kötülüğe karşı olan CHP’nin, böyle bir olayla bağlanmaya kalkışılması, siyasetin, özellikle iktidarın yürüttüğü siyasetin çürüdüğü anlamına gelmektedir. Devletin elinde böyle bir şey varsa bunu ortaya koyması, takibini yapması, onların sorumluluğu, hukuk devletinin gereğidir. Bunu yapamadığı takdirde artık tamamen tükenmiş, çaresiz, sorumluluğunun nerede olduğunu belirleyemen Hükümet’in can havliyle, her zaman yaptığı gibi Anamuhalefet partisine saldırısıyla sınırlı bir hareket olarak görmemiz lazım.”

Loğoğlu, tutuklu generaller nedeniyle terfilerde yaşanan sıkıntıları aşmak için albay ve generallerin daha erken terfi edilmesine yönelik çalışma başlatılacağına yönelik haberlerin sorulması üzerine, böyle bir ihtiyacın doğmasının düşündürücü olduğunu belirtti. Loğoğlu, “AK Parti, belki orduyu siyasetin dışına çekmiştir, olumsuz bir gelişme değildir. Maliyeti çok ağır olmuştur ama AK Parti tam aksini de yapmıştır, siyaseti ordunun içine sokmuştur. Eğer bu çalışma siyasi anlayışın ürünüyse o zaman üzerinde çok dikkatli durmamız gerekecek bir konudur” dedi.