Manşet

Bağımsızlar ve Listeler

Kadınlar Günü Kutlu Olsun

emregollu yatayYüksek Seçim Kurulu ‘nun 12 bağımsız adayı veto ettikten sonra radikal bir kararla, milletvekili adaylığını onaylamasının yankıları sürerken, Emre Göllü “Bağımsızlar ve Listeler” başlıklı yazısı ile gündeme dair bilgiler veriyor…

NationalTürk yorumcularından Emre Göllü ‘nün bu haftaki “Bağımsızlar ve Listeler” adlı yazısını paylaşıyoruz;

Bağımsızlar ve Listeler

Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nun bağımsız adayları veto etmesi, kamuoyunda derin yankılar uyandırdı. Sokak eylemlerinde can kaybına varan üzücü durumlar yaşandı. Kargaşa ortamı sürerken YSK yeniden toplandı ve veto ettiği yedi kişinin bağımsız milletvekili adaylığını onayladı. Veto kararının ilanından sonra Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)’nden gelen açıklamalar, seçimi boykot çağrısına kadar varabilecek sonuçları düşündürmüştü.

Bağımsız adaylardan yedi tanesinin adaylıklarının onaylanmasından sonra ise bu olasılık ortadan kalktı ve hattâ BDP, bağımsız adaylarla seçime gireceği bölgelerde, oluşan tepkiye bağlı olarak elini daha güçlendirdi bana göre. 2007 seçimlerinde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri dışında sadece İstanbul’dan gösterilen bir bağımsız adayı seçilen BDP, bu seçimde İstanbul’daki milletvekili sayısını artırmayı ve bununla birlikte Adana ve Mersin’den milletvekili çıkarmayı hedefliyor.

Bağımsız adaylar, partilerin listeleri kadar ilgi görmeye başladı. Özellikle Şanlıurfa’da aşiret destekli iki bağımsız adayın seçilme olasılığı bana göre çok yüksek. İbrahim Tatlıses de adaylıktan çekilmeseydi, seçilmesi sürpriz olmayacaktı. Seçilme olasılığı yüksek görünen bir diğer bağımsız aday da memleketi Sivas’ta seçime girecek olan Abdüllatif Şener. Diğer bağımsız adaylar arasında Tuncay Özkan, Hanefi Avcı ile Cumhuriyet Güçbirliği Oluşumu’nun desteklediği Çetin Doğan, Doğu Perinçek, Ceyhan Mumcu ve Hasan Atilla Uğur gibi isimler yeralıyor.

AKP şaşırtmadı

Partilere gelirsek, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin listelerinde büyük çaplı revizyon yaşanacağı ve özellikle partinin Milli Görüş çizgisinden gelme büyük ağabeylerinin aday gösterilmeyeceği söylentileri yayılmışken, liste açıklandığına bunun gerçek olmadığı görüldü.

Büyük ağabeyler, seçim bölgeleri değişmekle birlikte listedeki ağırlıklı konumlarını korudular. Bakanlar da genellikle iktidar partisinin zayıf olduğu kıyı şeridine kaydırıldı. Bu durum, AKP’nin seçim stratejisinde kıyı şeridinde oylarını artırmanın önemli bir yeri olduğunun somut bir göstergesi kanımca. Ayrıca, Maliye Eski Bakanı Kemal Unakıtan’ın 2007’de değişen seçim bölgesinde gösterdiği performansın, bu seçimde Bakanların seçim bölgelerinin değiştirilmesine örnek oluşturduğunu söylemek mümkün. Bakanlardan beklenti, bu performansın tekrarı yönünde.

CHP yenilenme akımını listesine de yansıttı

Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), parti yönetimindeki yenilenme akımını listesine de yansıttı. Önder Sav ve ekibi listede kendilerine yer bulamazken, Deniz Baykal’ın etkisi de kendi seçim bölgesi Antalya ile sınırlı kaldı. CHP, parti yönetimindeki yeni yüzlerle birlikte Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ı seçilmeleri garanti gözüken yerlerde aday gösterdi. Sezgin Tanrıkulu’nun neden Diyarbakır’dan değil de İstanbul Üçüncü Bölge’den aday gösterildiği tartışıladursun, bana göre bunun nedeni bu bölgede 2007’de BDP destekli bağımsız adaya giden oyları çekerek BDP’ye milletvekilliği kaptırmamak. Merkez sağ açılımı, 2007’de CHP’ye beklenen sonucu getirmemişti. Lütfullah Kayalar ve Edip Safter Gaydalı gibi iki önemli isim seçilemeyince hayal kırıklığı yaşanmıştı.

Şimdiki listede ise merkez sağ kökenli Mehmet Haberal ve Sinan Aygün dikkati çekip, Haberal’ın Süleyman Demirel’e yakınlığı konuşulsa da dikkatinizi merkez sağ tabanından gelme üç güçlü isim olan Dr. Aytun Çıray, Turhan Tayan ve Bülent Kuşoğlu’na çekmek istiyorum. Süleyman Demirel’e yakınlığıyla bilinen, DYP-SHP koalisyon hükûmeti döneminde Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yapan Dr.Çıray, ailesi Demokrat Parti tabanından gelen, bu partinin Genel Başkanlığına aday olmuş, tabanda sevilen ve İç Ege’de oy potansiyeli olan bir isim. Turhan Tayan, DYP’li eski bir bakan ve Bursa’da etkili bir politikacı. Bülent Kuşoğlu da SGK’da Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte çalışmış başarılı bir bürokrat olmakla birlikte DYP tabanından gelen bir kişi. Bu üç ismin CHP’den adaylığı, Demokrat Parti-Adalet Partisi geleneğine sahip merkez sağ seçmene verilen önemli bir mesaj olarak algılanabilir. CHP’de Parti Meclisi’ne seçilip sonrasında milletvekili aday listesinde kendilerine verilen yeri beğenmeyenlerin parti üyeliğinden istifaya varan tepkileri ise işin diğer boyutuydu. Listenin, özellikle bazı ilçe örgütlerinin yönetimlerinde küskünlük yarattığı hissediliyor.

MHP ‘de dengeli bir dağılım sağlanmaya çalışıldı

Muhalefetteki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’ne bakarsak, listenin önceden açıklandığı şekilde merkez yoklaması yöntemiyle oluşturulduğunu ve aynı 2007’de olduğu gibi listede akademisyen, bürokrat ve teknokrat kökenli isimlerin öne çıkmakla birlikte, bu isimlerin teşkilattan gelenlerle harmanlanması suretiyle dengeli bir dağılımın sağlanmaya çalışıldığını görüyoruz. Ümit Özdağ, Özcan Yeniçeri, Hüsnü Yusuf Gökalp ve Koray Aydın gibi küskünlerin partiye dönerek aday olmalarının sinerji yaratması hedeflenirken, merkez sağ açılımı MHP’de de Sümer Oral, Bahattin Şeker ve Murat Başesgioğlu gibi önemli isimlerle görülüyor.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Kıssadan hisse, merkez sağ seçmenin oyları üç parti için de önemli bir hedefi oluşturuyor. İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin’de kıran kırana çekişmenin yaşanacağı hissediliyor. Bunun sinyalleri yerel seçimde gelmişti. Renkli bir seçim kampanyası dönemi bizleri bekliyor.

Emre GÖLLÜ
8 Mart Kadınlar Günü Turları

Emre GÖLLÜ

Emre Göllü yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu