CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Bir zamanlar ‘adil düzen’ diyen insanların bugün itiraz etmiş oldukları mekanizmayı kendileri için kullanmaları, başkaları üzerinde baskı kurmaları çok acıdır” dedi.
Bekaroğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün, muhalefet eden herkese gözdağı vermek için tutuklandıklarını savunarak, “Hukukun, mahkemelerin baskı aracı olarak kullanılması çok acıdır. Bu, tuzun kokması anlamına gelir. Ama maalesef Türkiye’de son yıllarda mahkemeler, hukuk ciddi bir şekilde baskı aracı olarak kullanılıyor” ifadesini kullandı.
Dündar ve Gül’ün en kısa zamanda özgür olacaklarına inandığını dile getiren Bekaroğlu, “Mahkemeler adalet dağıtır, güçlünün değil, zayıf olanın, mazlum olanın yanında yer alır, devleti değil, halkı korur” diye konuştu.
Mehmet Bekaroğlu, şunları kaydetti:
“Çok acıdır, şu anda iktidarda bulunan arkadaşlar, Adalet ve Kalkınma Partililer, bu ülkede uzun yıllar mağdur edildiklerini söylediler, adalet aradılar, eski düzene itiraz ettiler. Evet çok acıdır ki eski düzeni yeniden inşa ettiler. Eski düzenin bütün araç ve gereçleri, bütün imkanları, bütün vesayet kurumlarını şu anda kendi iktidarlarını perçinlemek için acımasız bir şekilde kullanıyorlar. Bir zamanlar ‘adil düzen’ diyen insanların bugün itiraz etmiş oldukları mekanizmayı kendileri için kullanmaları, başkaları üzerinde baskı kurmaları çok acıdır.”
Denetim mekanizmalarının işlemediği bir yerde demokrasiden bahsedilemeyeceğini kaydeden Bekaroğlu, “Türkiye’de mevcut sistem, anayasasıyla, Siyasi Partiler Yasası’yla, seçim yasalarıyla ve Meclis İçtüzüğü ile halkın tercih ve taleplerinin duvara çarptığı bir sisteme dönüşmüştür. Halkın tercih ve talepleri değişik engellere takılıyor ve karara dönüşemiyor. Türkiye’nin en temel problemi budur” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM’nin denetim yapma görevinin de engellendiğini savunan Bekaroğlu, 24. Dönem’de milletvekillerinin TBMM Başkanlığı’na sunduğu 116 bin 811 yazılı soru önergesinin sadece 33 bin 691’inin, 25. Dönem’de de 2 bin 222 yazılı soru önergesinin yalnızca 165’inin cevaplandırıldığını aktardı.
Kendisinin de geçmişte çay üreticilerinin sorunlarıyla ilgili verdiği soru önergesine cevap alamadığını hatırlatan Bekaroğlu, “TBMM’de milletvekilleri denetim görevi yapamıyor. Bir parlamento denetim görevi yapamıyorsa o parlamento demokratik bir parlamento değildir” dedi.
-“Dış politika kabadayılık işi değildir”
Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin nasıl bir boyuta geleceği konusundaki görüşünün sorulması üzerine Bekaroğlu, Rus savaş uçağının düşürülmesiyle ilgili çelişkili davranıldığını, hükümetin yanlış politikalarıyla Suriye’deki sorunu, Türkiye’nin iç sorunu haline getirdiğini ileri sürdü.
Hükümetin bölgedeki dış politikasının da bütünüyle yanlış olduğunu iddia eden Bekaroğlu, Rusya ile yaşanan krizin ciddi bedellerinin olacağını savundu.
Bekaroğlu, “CHP’nin, Türkiye’nin bir şekilde herhangi bir ülke tarafından tehdit edilmesine, sınırlarının ihlal edilmesine gerekli cevabın verilmesinden yana olduğunu ve verilen cevabı bu anlamda desteklediğini ifade etmek isterim. Fakat buraya gelene kadar yapılanlar yanlış” diye konuştu.
Kişilerin hırsları ve hayalleriyle dış politika yürütülemeyeceğini belirten Bekaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anda yürütmekte olduğu dış politikanın gerçekliklerle ilgili olmadığını ve akılla bağdaşmadığını söyledi.
Hükümeti ilkesel davranmaya, aklı selimle davranmaya, dış politikayı içeriye malzeme etmemeye çağırdıklarını kaydeden Bekaroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı içeride dış politikayı alabildiğine kullanıyor. Dış politika kabadayılık işi değildir” dedi.
