NationalTurk

Ne olacak bu Galatasaray ile Nihat’ın hali

Bali

ersin afacanGeçen hafta oynanan maçlardan sonra Galatasaray ve Beşiktaş taraftarlarının birbirlerine en çok sorduğu sorulardan birinin de bu yazımın başlığı olduğunu tahmin ediyorum.

Takım performansı olarak GS’nin ve bireysel performans olarak Nihat’ın sergiledikleri oyun pek tatmin edici değil. Bir takımın ve sporcunun performans hedeflerine ulaşabilmesi için ideal performansını sahaya yansıtması gerekir. İdeal performansın sergilenmesi ise takım ve sporcuların teknik, taktik, kondisyon olarak çalıştırılmasının yanında zihinsel (mental) olarak da çalıştırılmasına bağlıdır. Bir takımı ve sporcuyu teknik, taktik ve kondisyon olarak ne kadar iyi çalıştırırsanız çalıştırın zihinsel hazırlık olmadan başarıya ulaşılması çok zor olur. Dolayısıyla başarı yolunda engellenen ve istenilen performansı sahada gösteremeyen bir takım olan Galatasaray’ın önünde 4 seçenek var:
1. Lideri değiştirmek,
2. Birkaç futbolcuyu değiştirmek,
3. Takımı tamamen değiştirmek,
4. Takım egzersizleri yani mental antrenman yapmak.
Bana göre birinci maddenin uygulanması erken. F.Rijkaard, kalitesini ispat etmiş, dünyanın en elit takım ve sporcularına teknik adamlık ve liderlik yapmış bir teknik direktör. Kendisine olabildiğince kredi vermek ve yardımcı olmak gerekir. Çünkü böyle değerleri her zaman ülkemizde göremiyoruz. Üçüncü madde için de geç oldu. Yani takımı tamamen değiştirmek transfer döneminde olacak bir iş ve artık lig başladı. Geriye ikinci ve dördüncü madde kalıyor. Takımın yeterli performans göstermeyen futbolcularının yerine yenilerini almak. Bunun için de transfer dönemi bitmek üzere ve en kısa zamanda takviye yapılmalı. Ayrıca takım içinde sakat veya form düzeyi düşük olan oynamayan oyuncuları hazırlamak gerekir. Dördüncü madde ise belki de en önemli madde. GS gibi üst düzey ve sürekli göz önünde olan bir takımda oynamak hem fiziksel hem de zihinsel açıdan dayanıklılık gerektiriyor. Halbuki ilk 2 lig maçında gördük ki pek çok GS’li oyuncunun zihinsel dayanıklılığı zayıf. Bu oyuncular başta olmak üzere takımdaki bütün futbolculara mental antrenman yaptırılması ve mesela “maç içinde stres nasıl kontrol altına alınır?” gibi konularda takım çalışması yapılması gerekiyor.
Gelelim Nihat Kahveci’ye. Geçtiğimiz sezon Beşiktaş’ın flaş transferi olan ancak beklenenin çok altında kalan Nihat, bu sezon da lige iyi bir başlangıç yapamadı. Bu nedenle de son İ.Belediye maçında taraftarları kendisini ıslıkladı ve yuhaladı. Bu duruma Nihat, alkış ile tepki verdi. Nihat Kahveci hakkında Ekim 2009’da bir yazı yazmıştım. Demiştim ki “Fiziksel olarak hiçbir eksiği bulunmadığını dile getiren Nihat, ‘Ayaklarım güçlü, kendimi iyi hissediyorum. Tek sorunum mental anlamda. Psikolojik olarak kendimi iyi hissetmiyorum. Bir gol atsam gerisi gelecek. Ayrıca medya da üzerime çok geliyor. İster istemez etkileniyorsun. Sanki üzerimde ağırlık var gibi. Baskı kendini hissettiriyor’ ifadesini kullandı. Bu arada, Nihat’ın takım içinde yaptığı sohbetlerde de arkadaşlarına dert yandığı ortaya çıktı. Eleştirilerden bunaldığını belirten Nihat, ‘İspanya çok rahattı. Kimse orada ne yaptığını sorgulamazdı. Basın da üstüne gelmezdi. Burada hiçbir şey değişmemiş.’ diyerek rahatsızlığını ifade etmiş. Nihat’ın yaşadığı kronik stres, zaten gözlerinden ve bakışlarından belli oluyordu. Kronik stresin davranışsal göstergeleri olan maç içindeki hareketlerinde yaşadığı telaşı, paniği ve kontrolsüz oyununu sizler de fark etmişsinizdir. Nihat’ın beklentilere cevap verememesinden kaynaklanan, başarısızlık ve utanmakla ilgili şahsi endişelerine dayanan performans düşüklüğü, muhtemelen kendi futbolculuğuna olan saygısını ve özgüvenini de düşürdü.” Demek ki yaklaşık 1 sene geçmesine rağmen Nihat’da bir değişiklik yok. Aksine daha da geriye gidiş var. Nihat’ın da bir uzmanla mental antrenman yapıp öncelikle kendisinin maça taşıdığı düşünceleri analiz etmesi gerekir. Dolayısıyla sevgili okuyucularım GS ve Nihat örneklerinde olduğu gibi bizim spor kültürümüzde “mental antrenman” şuuru yok. Türk Sporu’nun en büyük hatası budur. Evrensel bir değişimin çarklarına uyum sağlanmadığında; çarkların dişlileri, değişmek istemeyenlere, büyük bedeller ödetiyor. Sonra da harcanan emeklere, paralara ve zamana yazık oluyor!

Ersin Afacan

Konserler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu