Şampiyonluğa az kaldı. Zaman zaman iyi mücadele ettiğimiz bir maçı ilk yarıdaki gollerle rahat bir şekilde kazandık. Tabii rakibin de pozitif oynaması, gereksiz sertlik yapmaması da güzel ve bol pozisyonlu bir maç izlememizi sağladı.
Maçta tabii ki ilk konuşulması gereken kişi Stoch. Dinamizmi ve çabukluğuyla maçın akışını değiştirdi. Alex ve Semih ikisi de yavaş oyuncular. Mehmet Topuz, Gökhan’a pas atmak dışında bir şey yapmıyor. Emre ve Baroni de erken gelen gol sonrasında hiç ileri çıkmayınca tüm akınları geliştirme işi Stoch’a düştü. O da üzerine düşen görevi iyi yaptı. Sol kanatta oynuyor, sağ ayağı daha kuvvetli ama gerektiğinde soluna da çalım atabiliyor. Tabii aynı zamanda da çok süratli.
Keşke kendisinden daha çok faydalanabilseydik ama malesef çok geç form tuttu. Ligin başlarında ilk 11de oynarken vasat oynuyordu. Son birkaç maçtır ise beklediğimiz Stoch gibi oynuyor. Seneye şampiyonlar liginde çok iş yapacağını düşünüyorum.
Alex ve Semih ikisi de uzun zamandır en kötü maçlarını oynadılar. Semih’in bütün problemi yavaşlık. Yavaş kaldığı için defans öne çıktığında o aynı hızda öne çıkamıyor ve ofsayta düşüyor.
Kaleye arkası dönük top alıyor, kanada pas veriyor, ama çok yavaş olduğu için o kanat oyuncusu orta yaptığında Semih daha ceza sahasına girememiş oluyor. Kaleciyle karşı karşıya kaldığı iki pozisyonda da beceriksizlikten değil yavaşlıktan kaçırdı. İBB kalecisi dört misli kadar hızlı geldiği için iki pozisyonda da kolayca önünü kapadı. Alex de uzun zamandır bu kadar rahat pozisyona
girmediği için kolayları atamayıp, sadece zor pozisyonu gole çevirdi.
Fenerbahçe ikinci yarıda Bursa maçı dışında tüm maçlarını kazanmış oldu. Geri kalan rakipler de nispeten kolay rakipler olduğu için bu güzel oyunla kalan tüm maçları kazanması muhtemel. Bunda en büyük payın da Aykut’a ait olduğunu düşünüyorum. 15 maçlık bu seride yaptığı rotasyonla hep değişik oyuncular ön plana çıktı. İlk başlarda Mehmet Topuz, Emre ve Gökhan üçlüsünün müthiş pres yaptıığı dönem vardı. Sonra Alex’in ardarda gol attığı bir dönem vardı. Ardından Dia ve Caner’in takıma girerek yaptıkları katkıları gördük. Şimdi de Stoch çıktı meydana.
Her dönem değişik bir oyuncu iyi oynamaya başlayınca rakip takım da şaşırıyor. Mesela kendimizi Karabük’ün hocasının yerine koyalım. Gelecek hafta Fener’de hangi futbolcuya dikkat etmek lazım? Stoch mu? Olabilir. Alex mi? O da olabilir. Stoch ve Alex’i tuttuk peki Niang ne olacak? Tamam onu da markaja alalım. E peki ya Emre çıkarsa? Free kick’lerde Lugano’yu tutalım, ama Yobo da uzun. Ya ona atarsa Alex? Yani gördüğünüz gibi bizim takımın birkaç tane değişik silahı var. Geri kalan üç takımın da bizim bu silahlarımızı aynı anda durduramayacağını düşünüyorum. Dolayısıyla muhtemelen son maça kalacak ama bu sene şampiyonluğu biz yakalayacağız.
Arda Gezdur
