Fenerbahçe’de Kulübün Lideri Seyircisidir
NationalTurk yorumcusu ve Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Müslüm Gülhan’ın bu haftaki ‘Fenerbahçe’de Kulübün Lideri Seyircisidir’ başlıklı yazısı;
Pazar günü Fenerbahçe yürüyüşünü TV’den canlı seyrederek takip etmeye çalıştım.
Herkes kendine göre birtakım sonuçlar çıkarabilir.
Beni ikna eden en önemli ayrıntının; Fenerbahçe seyircisinin kendi takımının patronu olduğunu göstermesi oldu.
Aziz Yıldırım da bunun farkında?
O yüzdendir seyircinin ayrıntılarını kullanarak söylemlerini ve davranışlarını düzenliyor.
Verdiği röportajlarda; Fenerbahçe seyircisinin sosyal anlamadaki duruşunu dikkate alarak değerlendirme yapıyor.
O yüzdendir Fenerbahçe seyircisi Aziz Yıldırım’ı desteklemeye devam ediyor.
Ama liderlik konusuna baktığınız zaman önde Aziz Yıldırım değil, seyircinin kendisi olduğudur, Aziz Yıldırım; onların liderliğinin temsilciliğini yapma görevini üstlenmiş durumdadır.
Bugünkü konjonktüre uygun şekilde davranmaya çalışırsa seyirciyle arasında ciddi farklılıklar çıkar.
Bunun en belirgin örneği; Fenerbahçe TV; konjonktüre uygun olmayan tezahüratlarda (!)sansür uygulamasıdır.
Hiçbir kulüp başkanı hükümetle ve Başbakan ile sorun yaşamak istemiyor.
Muhalif olan unsurların bir şekilde bertaraf edilmesi, her başkandan istenen en önemli beklentidir.
Galatasaray ve Beşiktaş bir şekilde hükümetin de katkılarıyla bu süreci sağladı, fakat Fenerbahçe’de seyircinin liderliği bunu istemiyor, özellikle 3 Temmuz yalnızlığı buna en büyük etken.
Şunu da kabul etmek gerekir ki; futbol siyasi bir kimlik kazanmıştır.
Hükümetin her şeyi kontrol etme stratejisi; var olan tüm kurumların siyasi bir süreç içinde tutulmasına neden olmuştur.
Beraberinde oluşan muhalif yapı; ister istemez tribünlerde reflekslerin oluşmasını sağlamıştır. İşte bu tutumun engellenmesini isteyen hükümet; elindeki kozları kullanarak, başkanların ortalığı güllük gülistanlık içinde, paralellik (!) sağlamını bekliyor.
Aziz Yıldırım beklentilere cevap vermek zorunda.
Ama en önemli tespitin; Fenerbahçe seyircisinin kulübün lideri olması durumudur.
Galatasaray’da bu durum tamamen başkanın eline geçmiştir.
Beşiktaş ise Çarşı ile başkan arasında gel-git durumundadır.
Artık futbol konuşmak, bu süreçte ikinci durum demektir.
Futbol; el öpmek ile biat etmek arasında oynanan oyun haline gelmiştir.
Müslüm Gülhan / NationalTurk