“İtalya Uruguay karşısında her şeyini ortaya koymak zorunda”

Türk Futbolunun Deneyimli Teknik Adamlarından ve NationalTurk Yorumcusu Hürser Tekinoktay, Dünya Kupası’nın ikinci hafta karşılaşmalarını masaya yatırdı.
İtalya’nın Kosta Rika’yı yenmesini neye bağlıyorsunuz?
İtalya üzerine gelen takımlara karşı kontra atağa iyi çıkan bir yapıya sahip. Özellikle santraforun arkasındaki Antonio Candreva ve Marchisio ile karşı kaleye çok hızlı giden iki oyuncuları var.
Kendi savunma anlayışlarını değiştirip karşı takımın monoton savunma anlayışını bozacak, dar alanlardaki etkinliğini arttıracak tarzda forvetlere sahip olmaması İtalya’nın en büyük dezavantajı.
İtalya’nın Kosta Rika’ya karşı yenilgisini Prandelli’nin alternatif üretememesine bağlıyorum. Rakip kapandığı zaman kontra atak takımı gibi değil, büyük takım gibi oynamanız lazım. Kendisi gibi iyi kapanan takımlara karşı savunma sistemlerini değiştirmedikleri sürece sıkıntı yaşamaya devam edeceklerdir.
Özellikle kaleci tercihine değinirsek, Cesare Prandelli’nin kaleci seçimi çok kötü oldu. Salvatore Sirigu gibi formda bir kaleciyi ilk maçta harikalar yaratırken, ikinci maçta kesmenin hiçbir anlamı olamaz.
Sirigu ilk maçta harikalar yaratmakla kalmadı. ‘’ben gol yemem’’ güveniyle kalesini kapatmıştı.
Kalecinizin bu kadar iyi oynadığı maçtan sonra bu mevkiiyle oynamaması gereksizdi.Çünkü kaleciniz bu kadar iyiyse,değiştirip macera aramanın hiçbir anlamı yok.
Sizce Uruguay maçında Cesare Prandelli’nin tercihi Buffon mu olmalı, yoksa Sirigu mu?
Konuya şöyle açıklık getirelim. İyi takımların 1 tane kalecisi olur.Bununla beraber iyi takımların kulübede de hazır olacak 1 tane de yaşlı kalecisi olur.
Şu pozisyonda iyi ve genç olan, Buffon’dan kaleyi devralacak olan kaleci konumunda Salvatore Sirigu vardı. Kulübede ise maçın hangi dakikasında ve şartlarında olursa olsun oyuna girecek Buffon …
Prandelli adına Sirigu birinci kaleci pozisyonu yakalamışken, onu kesip Buffon’la devam etmeyi, yakalanan bir fırsatın kaybedilmesi olarak yorumluyorum.
Şimdi Uruguay maçında hangi kaleci oynatılacak, bunu bekleyip göreceğiz.
Uruguay – İtalya maçının nasıl geçmesini bekliyorsunuz?
Şili’nin son Dünya Kupası sahibi İspanya’yı yenmesinden sonra Dünya Kupasında başlayan ‘’Latin Devrimi’’ Uruguay ve Kosta Rika’nın İngiltere ve İtalya galibiyetleri sonrası devam etti ve sanırım edecek.
Uruguay’ın oyunun son bölümünde gösterdiği kırılma noktası bana göre en önemli kesit. 6 numaralı Alvaro Pereira aldığı darbeden sonra, medikal ekibinin değişmeli uyarısına rağmen “katiyen istemiyorum, asla değiştirmeyin, hayır şeklinde” kulübeye işaret yaptı.
Ve sonrasında ilk dakikalarda ki sersemliği çabuk atlatıp oyuna çok iyi devam eden Alvaro Uruguay’ın nasıl müthiş bir motivasyon ve arzu içinde olduğunu adeta bize gösterdi.
Tabi az önce dediğim gibi Şili karşısında son şampiyonun eli kolu bağlı duruma düşmesiyle birlikte yanan kıvılcım Latin ülkelerine güven ve coşkuyu da aşıladı.
Şu an son 8 ve sonrasında son 4’te çok sayıda Latin ve Güney Amerika ülkesi görebiliriz. Buna şaşırmamız lazım.
Dolayısıyla Uruguay – İtalya maçına gelirsek. Şu anda iki takımında 3’er puanı var. Bu maç hiç de kolay geçmeyecek. Turnuvanın favorilerinden olan İtalya bu maçta her şeyini ortaya koymak zorunda.
Turnuvaya kötü başlayan Uruguay’ın da İngiltere karşısında oynadığı futbolla İtalya’yı oldukça zorlayacağı belli olmuştur. Ön tarafta oynayan Cavani ve Suarez büyük avantajlarıdır. İtalya’nın da takım taktiği ve stratejisi ile birlikte Pirlo ile Balotelli gidişatı belirleyeceklerdir. Bu maçın sadece hak edenin kazanacağı ve sürprizlerin yer almayacağı bir maç olacağını tahmin ediyorum.
Ama tabi ki bu oyun; neticede güzel oyun futbol…