ABD’deki uzmanlar, Washington yönetiminin Küba açılımına olumlu yaklaşıyor ve aslında değişimin “sırf ambargo uygulayarak değil, diyalog ve açıklıkla gelebileceğine” işaret ediyor.
ABD, 50 yılı aşkın süredir diplomatik ilişkilerinin bulunmadığı Küba ile yeni bir döneme girmeye karar verdi. ABD’nin yeni Küba açılımı çerçevesinde ABD Dışişleri Bakanlığı, Küba ile 1961 yılından bu yana bozulan diplomatik ilişkileri yeniden kurmak için görüşmelere en kısa zamanda başlayacak ve gelecek aylarda Havana’da büyükelçilik açılarak, karşılıklı üst düzey ziyaretler başlayacak. Ayrıca Küba’nın terörizme desteği yeniden gözden geçirilecek.
ABD’den Küba’ya turistik seyahatler hala yasak olsa da aile ziyaretleri ile profesyonel amaçlı ve hükümetler düzeyinde seyahatler yapılabilecek. Ekonomik alanda da bazı ithalat ve ihracat kalemlerine izin verilecek.
ABD’nin demokrasi baskısı sürecek
ABD yönetimine göre, Küba’nın demokrasi ve insan haklarında iyi bir noktaya gelmesine yarım yüzyılı aşkın süredir uygulanan ambargo bir yarar getirmedi. Hatta Beyaz Saray, ambargo nedeniyle bir takım baskıları da uygulayamadıkları değerlendirmesini yaptı.
ABD Başkanı Barack Obama, 50 yıllık izolasyonun işe yaramadığını ve yeni bir yaklaşıma gerek duyulduğunu belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest da Küba’ya yönelik izolasyon politikasının başarısızlığa uğradığını, artık açıklık ve diyalog politikası yürütülmesi gerektiğini bildirdi.
Washington yönetimi, Küba’daki insan hakları durumu ve demokratik reformlara yönelik baskı ve teşviklerine kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. Obama’ya göre Küba’da demokrasiyi artırmanın yolu da ambargoyu kaldırmaktan geçiyor.
“Ambargo değil diyalog katkı sağlar”
ABD’deki uzmanlar da değişimin sadece ambargolar uygulayarak değil, diyalog ve açıklıkla gelebileceği konusunda Obama yönetimine katılıyor.
Washington Office of Latin America adlı kuruluşun uzmanlarından Marc Hanson, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Obama’nın doğru bir yaklaşım sergilediğini söyledi. Hanson, şunları kaydetti:
“Obama, ambargonun kendisinin insan hakları ve siyasi haklar konusunda ilerlemeyi durdurduğunu, ambargoyu kaldırmanın yeni dinamikler yaratacağını gösterdi. Sırf ambargonun kendisinin, Küba’nın siyasi ve insan hakları alanlarında daha iyi bir yere gelmesini sağlayamayacağını, bunun yerine daha açık olmanın, diyaloğa girmenin bu konularda değişimi getirebileceğini gösterdi. Obama, ambargonun Küba’da insan hakları konusuna yardım değil zarar getirdiğine inandı. Sonuçta Küba’ya ambargo uygulamak değil, bu ülkeyle daha çok diyalog halinde olmak insan hakları ve demokrasi konusunda daha fazla katkı sağlayacaktır.”
“Ambargo rejime kalkan sağladı”
Uluslararası Florida Üniversitesi’nde Latin Amerika üzerine çalışan Dr. Erik Camayd-Freixas da Küba’ya 50 yılı aşkın süredir uygulanan ambargo ve izolasyon politikasının işe yaramadığını ifade etti. Camayd-Freixas, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tam aksine ambargo Küba rejiminin dışarının ve değişimin etkisinden kendini koruması ve bunu kendine kalkan etmesine hizmet etti. Rejim, ambargoyu sorunlar ve yetersizlikler noktasında hep suçlanacak bir hedef olarak gösterebildi. Küba’da 50 yıl boyunca her şeyin suçlusu ambargo oldu.”
Florida Üniversitesi Uluslararası İlişkiler profesörü Eduardo Gamarra da Camayd-Freixas’ın yaklaşımına katılarak, Obama’nın bu yeni adımla Castro kardeşlerin kendi nüfusunu kontroldeki önemli bir aracını ellerinden aldığını söyledi.