Son Dakika! “Erken seçim artık güçlü seçenektir” İşte Davutoğlu’nun açıklamaları
Başbakan Ahmet Davutoğlu AKP genel merkezinde açıklama yaptı. Davutoğlu CHP’nin uzun dönemli koalisyon istediğini, kendilerinin ise kısa dönemli seçim odaklı bir koalisyon istediği için anlaşmanın sağlanamadığını söyledi.
Görüşmelerin hangi siyasi zeminde cereyan ettiğini milletimizin yakından öğrenmesi önem taşıyor. Milli iradenin üzerinde irade olmaz dedik. İlk seçim sonuçları açıklandığında Başbakan olarak yolda milletimizin bize verdiği görevi anlamak istedim. 3 önemli ödev bize tevdi edildi. Birincisi yüzde 41’le milletimiz AK Parti’ye sana tek başına iktidar imkanı vermemişsem de ülkeyi yönetme görevini yine sana verdim. Ülke sizden gayret ve fedakarlık bekliyor. Parti çıkarı düşünmeden hükümeti kurun. Şimdi sesleniyorum. Bu ülkeyi hükümetsiz bırakmayacağız dedim. Eminim bize oy vermiş olsun olmasın görevimizi yapmış olduğumuzu millet gördü. Geniş kapsamlı ve eş zamanlı terör örgütlerinin saldırısına maruz kaldı ülkemiz. Ülkemize bu güvenlik riski söz konusu olduğunda devletimiz milletimizin talepleri doğrultusunda harekete geçirildi.
Kimse ne karamsarlığa ya da fırsatçılığa yönelmesin. Milletin verdiği ödevi sürdürmeye kararlıyız. Ekonomik olarak dünyadaki daralmaya rağmen her tedbiri aldık almaya devam edeceğiz. Bir an dahi ülkeyi hükümetsiz bırakmamaya gayret ettik.
İkinci ödevimiz; Madem ki oylarımız düştü, milli irade bize kendinizi muhasebe edin demiştir. Bu bir ödevdir. 8 Haziran’dan bu yana geniş olarak kurucu değerlerimiz etrafında ne tür tedbirler almak konusunda açık yürekli bir iç muhasebeyi başlattık, sürdürüyoruz.
Üçüncü ödev; Milletimiz şunu demiştir; Siz eğer bundan sonra uzlaşı kültürü içinde oturun ve konuşun. Hiç kimseye bu yetki tek başına verilmemişse koalisyon görüşmelerinden doğal bir durum yoktur. Netice alınmazsa da yapılacaklar bellidir. Bizim için rehber kural meşruiyettir. Onun dışına çıkmayız. Meclis başkanı seçtik en ufak bir etik hata yapmaksızın seçim süreci yaşadık. Daha sonra başkanlık divanı oluşmasına müteakip sayın cumhurbaşkanımız anayasal çerçeveye dayanarak bana bu görevi verdi. Görevimi yürütmeye çalıştım. Açık, ilkeli, şeffaf baştan bu kürsüden beyan ettiğim hususlara halel getirmeden temasları sürdürdüm. Birçok parti kapılarını kapatırken biz 9 Temmuz’da yaptığım konuşmada şunu vurguladım: bütün partilerle görüşeceğiz. Nitekim sadece sadece parti liderleriyle görüşmedim. Birçok kesimle görüştüm. Hangi partiyle koalisyon imkanı varsa o partiyle derinleştireceğiz görüşmeleri.
İlk aşamada Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmede istikşafi görüşmeleri başlattık. Bahçeli ilk anda bu zeminin olmadığını bildirdiler. HDP eş genel başkanlarıyla görüşmemizin maiyetini de biliyorsunuz.
35 saat görüşmelerin neticesinde parti politikaları gözden geçirilerek gerçekten takdiri şayan bir üslupla müktesebat oluştu. Açık yüreklilikle söylüyorum Türk demokrasi tarihinde iki partinin karşılıklı yaptığı en derinlikli görüşmedir. Bu başlı başına bir kazanımdır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine, üslup kurallarına riayetleri konusunda teşekkür ediyorum. Görüşmeler açık, ilkeli ve şeffaf olmuştur. Derin tartışmalar yaşanmıştır ama hep karşı taraflar görüşleri not etmiştir. Çok farklı siyasi akımdan gelmek, derin görüş ayrılıklarımız olduğunu reddedemeyiz. Üzerinde mutabık kalınan konuların beklenenden fazla olduğunu gördüm. Başta dış politika ve eğitim konusunda görüş ayrılıkları oldu.
Bir reform hükümeti çerçevesinde birliktelik yapmayı, seçim öncesi hükümetsiz bırakmamak için teklifte bulunduk. Masada olan seçenekler vardı. Karşılıklı güvenimiz arttı. Ancak sayın Kılıçdaroğlu da yaptığı istişarelerde uzun dönemli bir koalisyon konusunda daha olumlu ancak kısa dönemli koalisyon konusunda kaygılarını ifade ettiler. Koalisyon zemininin olmadığı kanaatine karşılıklı olarak vardır.
Artık seçim tek ihtimal olarak kaldı diyebiliriz. Türkiye’yi seçime huzur içinde götürme sorumluluğu da üzerimizdedir.
Soru cevap kısmı;
Erken seçim için Meclis’in en doğru kararı vereceğini düşünüyorum dediniz. Karar Meclis’ten mi çıkacak? AK Parti Meclis’i toplantıya mı çağıracak? Bahçeli’yle görüşmeniz olacak mı?
Son dönemde bu yönde yapılan spekülasyonları doğru bulmuyorum, görüşme trafiği bağlamında. Bütün vatandaşlarımız takip ediyor, ben verdiğim hiçbir sözden dönmedim. Adımlardan sapmadım. Bütün liderlerle görüşmelerimi, onlarla mutabık kaldığımız çerçevede kamuoyuyla paylaştım. Son günlerde, sürecin doğası gereği kamuoyuna konuşmalar, özen gösterdim. Ben burada 14, 13 temmuz akşamı Kılıçdaroğlu ile yaptığım görüşmeden sonraki konuşmada, Bahçeli’yle görüşmeden, liderlerle temasımın süreceğini söyledim. Bu yeni bir durum değil, en başından söylenen bir durum. Bu çabaları sürdüreceğiz. Nihayet bu ülke hepimizin. Erken seçime gidilecekse, ki görünen bu istikamette bir seyirdir. Herkesin bunu tam bir olgunlukla, tamam siyasi rekabet olur, seviyeli şekilde olması gerekir.
Tabi Sayın Bahçeli’yle görüşmek gerekirse bunu da yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Erken seçim kendisinin de gündeme getirdiği bir husustu. Bunun nasıl gerçekleşeceği konusu, ya doğrudan ya arkadaşlarımızla, herkesin herkesle istişare etmesi gerektiği günlerdeyiz.
Eğer herkes üzerine düşeni yaparsa, ülkede olağanüstülük gerektiren bir durumu açıkça sergilemiş oluruz. 23 Ağustos’a kadar biz siyasi liderler olarak, bu meseleyi kendi aramızda halletmeliyiz. Tabi cumhurbaşkanımız anayasal çerçevede kendisine verilen yetkiyi kullanabilir. Ama siyasi liderlerin başarısız olduğu senaryoyu düşünmek bile istemiyorum.
Şimdiye kadar koalisyon ihtimali üzerinde durduk. CHP’yi denedik. Şimdi tekrar MHP ile konuşabilir. Erken seçim, zaten herkesin zikrettiği bir durum. Nihayet önümüze konan kurallar çerçevesinde gereğini yaparız.
Şu an erken seçim lafını kullanmadım. Millet bize şu parametrelerle ülkeyi yönetin dedi. Ben dönüp de ben bir şey yapmadan gelmek istiyorum demem. Üzerimize düşeni yapmak… Cumhurbaşkanımız görevi verdiğinden
Erken seçimden en fazla fayda bulacak parti AK Parti’dir. Neden? 18 vekil daha kazanırsa, tek başına iktidar şansı var. diğer partilerin yok. Buna rağmen, hükümet ortaklığı, benim için ahlaki ilke her türlü ithamın önünde değer taşır. Ben görevimin tamamının hakkın vermeden benim partime veya benim liderliğime fayda sağlayacak diye bir şeyi erken seçimi gündeme getirmem. Şimdi görevimi yaptığıma inanıyorum.
Açık yüreklilikle, erken seçime gideceksek de TBMM’nin karar almasıyla erken seçime gitmesini… Ama siyasi liderlerinin kendi meselelerini çözmeyip de cumhurbaşkanının devreye girdiği, seçimi doğru görmem. Bizim dünyaya şimdi TBMM’yi kendi sistemi içinde bu meseleyi çözdüğünü, milletvekillerimiz ki her biri öncü insanlardır, onların da kendilerinden daha çok erken seçimi ön gördüğü ifade ettikleri, ortak kararla seçime gidersek ülkemizdeki demokratik olgunluğu pekiştirir.
Birinci tercihim, önümüzdeki 1 hafta 10 gün içinde çaba sarf edeceğim hususta, erken seçime giderken diğer siyasi partilerle anlayış birliği içinde TBMM’nin aldığı kararla erken seçime gitmektir. O da olmuyorsa, cumhurbaşkanımız devreye gider, onun takdir edeceği bir süreçte Türkiye hükümetsiz kalmaz. Yeter ki hepimiz bu kuralları işletelim.
23 Ağustos’a kadar çabalarınız sürecek, Meclis’te bir seçim kararı almayı mı planlıyorsunuz?
Meşruiyet zemininde hareket ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ile ilk görüştüğümde de zikretmiştim. Ben görev aldığımda, üzerimde bir sorumluluk. Türkiye koalisyon pratiğinden uzaktı ve kötü bir hafızası vardı. Hepiniz takip ettiniz, ana muhalefet partisiyle, koalisyona ulaşmamış bile olsak güzel bir usulüne uygun bir müzakere örneğini gösterdik. Ama o zaman da vurguladım. AK Parti dışındaki tüm hükümet politikalarının tümü tüketilmişti.
Önce yüzde 60’lık blok seçeneği. Sonra o olmayınca CHP, MHP’ye, HDP’nin dışardan destek önerileri tüketilmiştir. Bana görev tevdii edildiğinde ancak ve ancak AK Parti ile kurulabilecek senaryolar vardı. Bunlar tüketildi. Dikkat ediniz, ben de diğer seçeneklerin yola çıktığımda, zihnimde 9 seçenek vardı arkadaşlar, bir iki değil yani.
Beni diplomasi de takip edenler de bilirler. Dün akşama kadar, dokuz seçeneğin hepsi de mevcudiyetini koruyordu. Bugün bunun üçü dördü elendi. Şimdi diğer ihtimaller üzerine çalışmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede de MHP ile yapacağımız öyle veya böyle görüşmelerde bu seçeneklerin bir kısmı kalktığında, tükete tükete gideceğiz. Ama üslendiğim görev gereği, parti liderlerimizin hepimizin 23 Ağustos’tan önce erken seçimin, yeni bir kontekst çıkacaksa bunu tartışmaya hazırız.
En baştan tespit ettiğim kurallar çerçevesinde, yol haritamı belirlemiştim. Onun gereğini yapıyorum. Alternatifleri tükete tükete, Bahçeli’yle görüşmem de bunun bir parçasıdır. Ondan sonra sayın cumhurbaşkanımızla istişare ihtiyacı doğar.