DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs Komitesi adına düzenlediği basın toplantısında ‘1 Mayıs günü her yol Taksim’e çıkacak; emek, eşitlik, özgürlük, adalet, barış için mücadelemiz devam edecektir’ dedi.

Beko, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin oluşturduğu 1 Mayıs 2014 Komitesi’nce düzenlenen basın toplantısında, 1 Mayıs’ın, başta Taksim olmak üzere, tüm Türkiye’nin alanlarında, işçilerin, çalışanların, emekten yana olanların omuz omuza kutlayacağı gün olacağını ifade etti.

Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Beko, “Akıl dışı ve hukuk dışı yasağa karşı Taksim’deyiz. Türkiye, 2014 1 Mayısına AKP hükümetinin ilan ettiği fiili sıkıyönetim koşullarında giriyor. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin düzenlediği ve 60’ın üzerinde kurumun katılacağı 1 Mayıs 2014 Taksim kutlamaları, hükümetin çelişkili, akıl dışı ve hukuk dışı yasağı ile engellenmek isteniyor” diye konuştu.

Beko, işçilerin meydana çıkmasının kent yaşamını olumsuz etkileyeceği açıklamalarının ardından, tüm kentte sıkıyönetim ilan edildiğini savunarak, İstanbul’da yaşayan 15 milyon insanı cezalandırmanın akıl dışı olduğunu söyledi.

Taksim Meydanı’na izin verilmemesinin gerekçesinin açıklanmadığını, buna karşılık, hakaret ve tehdit duyduklarını dile getiren Beko, şöyle devam etti:

“Hükümeti temsil eden ve bir devlet yönetme ciddiyetine sahip olması gereken kişilerin ‘şımarıklık, kabadayılık’ gibi söylemleriyle hedef alındık. İktidar yanlısı yayın organlarının ve iktidarın 1 Mayıs yasağına destek çıkanların ırkçı, cinsiyetçi, ayrımcı nefret söylemlerini bir kenara not düştük. Biz ellerimizde karanfillerle bayram kutlamaya hazırlanırken, birçok Avrupa ordusundan kalabalık bir silahlı güçle savaşa hazırlananları gördük.”

Beko, 1 Mayıs 1977’nin hatırasını yaşatmaya çalıştıklarını anlatarak, şu çağrıda bulundu:

“İktidarın terör, provokasyon edebiyatını boşa çıkarmak, TOMA’lara, silahlara karşı karanfillerimizin destanını yazmak sizin elinizdedir. Biz halkımıza güveniyoruz. Sizler tek bir kişinin aklına gelenin, ağzından çıkanın kanun olamayacağını, demokrasinin bu olmadığını geçtiğimiz yılın mayıs ayından beri gösterdiniz. Şimdi 1 Mayıs’ta Türkiye’nin eski Türkiye olamayacağını iktidara hatırlatmak şart olmuştur. 1 Mayıs günü, her yol Taksim’e çıkacak; emek, eşitlik, özgürlük, adalet, barış için mücadelemiz devam edecektir.”

– AİHM kararı

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Beko, İstanbul Valiliğinin bugün yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine, 2008’de DİSK ve KESK olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yaptıkları başvuru üzerine, 2012’de açıklanan “1 Mayıs’taki müdahalelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin toplantı ve örgütlenme özgürlüğü düzenleyen 11. maddesine aykırı olduğu” şeklindeki karar verdiğini belirtti.

Anayasa’nın 34. ve 90. maddelerine atıfta bulunan Beko, hükümet, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun 1 Mayıs kutlamalarına yardımcı olması gerektiğini ifade etti.

Kani Beko, Türkiye’nin AİHM’e taraf ülke olduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Ala ve İstanbul Valisi Mutlu’yu bu kararlara saygı duymaya çağırdıklarını söyledi.

Beko, Anayasa Mahkemesinin 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasıyla ilgili bireysel başvuruyu “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul etmemesine ilişkin soru üzerine, İstanbul Valiliği’nin 2008’de 1 Mayıs’ın Taksim’de yasaklanmasında istihbarat bilgileri gerekçesini öne sürdüğünü ve bunun da AİHM tarafından ikna edici bulunmadığını anlattı.

– “Arkadaşlarımız gitmek istedikleri yerlere gitmelidirler”

AİHM’in 2008’deki “yasaklama kararını” hukuk dışı olarak gördüğünü ifade eden Beko, Anayasa Mahkemesinin daha önce aynı şekilde çıkan kararının AİHM tarafından kabul edilmediğini savundu.

Beko, 1 Mayıs’ta toplu taşıma araçlarının durumuna ilişkin soru üzerine de şunları söyledi:

“2010, 2011 ve 2012’de kutlamalarda, hiç kimsenin burnu kanamadan, işçiler Taksim’e gitti. Devlet müdahalesi olmazsa, işçiler birlik, beraberlik içinde 1 Mayıs kutlamalarını çok rahat beceriyorlar. Sıkıyönetim, 10 gün önce ilan edildi. İstanbul halkına işkence yapmanın doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Arkadaşlarımız, mutlaka buralara geleceklerdir. Geçen yıl buraya gelmek için 3 taksi değiştirdim. İşçilerin seyahat özgürlüğünü, İstanbul Valisi’nin kısıtlamaması gerektiğini düşünüyorum. Arkadaşlarımız, özgür iradeleriyle gitmek istedikleri yerlere gitmelidirler.”

– “Şenlik havası içinde kutlamak istiyoruz”

Beko, 2 gün önce Kazancı Yokuşu’nda yapılan anmaya gidemeyen tüm üyeler, işçiler, emek dostu olan insanlar ve siyasi partilerle, omuz omuza 1 Mayıs kutlamak istediklerini belirterek, “Yarın 1977’de ölenlerin anısına anıta çelenk koyacağız. Ekonomik, demokratik, siyasi ve sendikal anlamda, Taksim alanında hükümete 1 yıllık sorunlarımızı ve sıkıntılarımızı ifade ettikten sonra, şölen havası içerisinde orasını gelincik tarlasına döndürerek, bayraklarımızla, davullarımızla, türkülerimizle, bir şenlik havası içinde kutlamak istiyoruz. Bu da bizim hakkımız” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin, “Valiliğin açıklamasında ‘bazı grupların çatışmaya hazırlandığı’ şeklinde bir ifade var. 60’a yakın grubun tamamına hakim misiniz, garantisini veriyor musunuz?” sorusunu Beko, “Evet veriyoruz. Geçmişte 2010, 2011 ve 2012’de hiç kimsenin burnu kanamadı” diye yanıtladı.

Beko, 1977’de otel çatılarından ateş açıldığını, ölen 37 kişinin katillerinin bulunamadığını söyleyerek, “Polis müdahale etmezse, devlet müdahale etmezse, burada bir provokasyona girmezlerse, 1976’da yapılan 1 Mayıslarda olduğu gibi hiç kimsenin burnu kanamadan, birlik dayanışma mücadele gününü kutlamanın garantisini verebiliriz. Yeter ki polis müdahale etmesin. Bizim hedefimiz birlik mücadele dayanışmadır” şeklinde konuştu.

Toplantıya, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, TTB Merkez Konseyi üyesi Osman Öztürk de katıldı.