AsyaAvrupaDünyaGündemLatin AmerikaManşetOrtadoğuPolitikaSon Dakika

Fidel Castro ‘dan Amerika’ya uyarı : İran’ a girmen yaptığın en büyük hata olur !

Maldivler Kutlu Olsun
Fidel Castro Makalesi
Fidel Castro makalesinde Amerika'nın olası İran savaşı için hain hazırlığından bahsetti

Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro son makalesinde yaklaşmakta olan İran Amerika savaşının yıkıcı etkisinden ve Amerika ve Israil’in sahip olduğu nükleer silahlardan bahsederek Amerika’yı uyardı: İran savaşı tarihinizin en büyük hatası olur !

Havana / NationalTurk – Küba Devrimi lideri Fidel Castro son makalesinde olası İran Amerika savaşının yıkıcı etkisinden ve Amerika ve İsrail’in sahip olduğu nükleer silahlardan bahsederek Amerika’yı uyardı: İran savaşı tarihinizin en büyük hatası olur !

Fidel Castro ‘nun Amerika hakkında bilinmeyenleri kaleme aldığı en son makalesini sizlerle paylaşıyoruz

Fidel Castro – Felakete Uzanan Yollar

Bu yazıyı bugün, yarın veya başka bir zaman yazabilirim, hem de hiç bir yanlışa düşmeden. İnsanoğlu yeni sorunlarla karşı karşıya. 20 yıl önce Birleşmiş Milletler bünyesinde Rio de Janeiro’da yapılan İklim Konferansın’ da belirttiğim gibi neslimiz yok olma tehlikesiyle burun buruna. O dönemde bugünkü bildiklerimin çok daha azına sahipken bile 100 yıl zarfında başımıza gelebileceklerden bahsetmiştim. O dönemden bugüne az sayıdaki güçlü ülkenin lideri dünyanın gidişatına yön veriyor. Sadece kibarlıktan sözlerimi alkışlayan bu liderler yüzümüze gülüp bildiklerini okumaya devam ettiler.

Gezegenimizde sağduyu ve düzenin hakim olduğunu sanıyoruz. Teknoloji sayesinde gelişen ekonomik yapının günümüz toplumunun değişmezleri arasına girmesinin üzerinden çok zaman geçmedi. Şimdi her şey daha berrak. Çıplak gerçekler durdurulamadan ilerliyor ve yolumuzu açıyor. Yaklaşık 200 sözümona bağımsız devlet, dünyanın geleceğine teoride yön vermesi beklenen siyasi bir organı oluşturuyor.

Dünyada çeşitli güçlerin elinde bulunan 25 bin nükleer silah bu ülkelerin çıkarları veya ihtiyaçların doğrultusunda kullanılmaya hazır halde bekliyor. Milyarlarca insanın varolma hakkını gözardı ederek…

Bu silahların geliştirilmesinde suçu Rusya’da veya Çin’de bulacak kadar saf değilim. Roosevelt’in ölümünden sonra başa geçen Truman tarafından verilen emirle Hiroşima ve Nagazaki’de yapılan katliamı unutmadık.

Benzer şekilde Nazizimin kurbanı olan milyonlarca çocuk, genç ve yaşlı, kadın ve erkek, Yahudi, çingene, Sovyet ve diğer ülke vatandaşının öldürüldüğü soykırımı da görmezden gelme yanlışına düşmeyeceğiz. Tam da bu yüzden Filistin halkının varolma hakkını reddeden siyaseti de mahkum edeceğiz.

Acaba karar anı geldiğinde ABD’nin beklenen felaketi önlemek için gerçekten sorumlu ve objektif hareket edebileceğini düşünen var mıdır?

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Bir kaç hafta önce Başkan Barack Obama tarafından seçim kampanyasında kullanılmak için toplanacağını ilan ettiği 40 milyon dolar aslında bu para biriminin değerinin ne kadar düştüğünü gösteriyor. Artık ABD inanılmaz şekilde büyüyerek 20 milyar dolar seviyesine çıkan iç borç karşısında üretim yapmadan kağıt basmaktadır. Onların çarçur ettiklerini de dünya halkları çalışıp ödemektedir.

Hiç kimse demokratik adayın cumhuriyetçi rakiplerinde daha iyi veya daha kötü olacağını düşünmüyordur herhalde, Mitt Romney veya Rick Santorum, al birini vur ötekine. Bu üç kişinin arz ettikleri önem Abraham Lincoln ve Martin Luther King gibi tarihi şahsiyetlerden ışık yılı kadar uzaktır. Gerçekte ilginç olan ise teknolojik olarak bu kadar ileride ve güçlü olan bir ulusun bu kadar ahlaksız ve düşüncesiz bir hükümet tarafından yönetildiğidir.

İran nükleer silahlara sahip değil. Zenginleştirilmiş uranyum üretmekle suçlanıyor, ancak bu tür uranyum enerji ve tıp alanında da kullanılabiliyor. Sevelim sevmeyelim zenginleştirilmiş uranyuma sahip olması veya yapabiliyor olması nükleer silah ürettiği anlamına gelmez. Onlarca ülke zenginleştirilmiş uranyumu enerji sağlamak için kullanıyor, ayrıca güçlü bir altyapısı ve arıtma tesisi olmadan nükleer silah yapılamıyor.

Buna rağmen ABD’nin doğrudan desteği ve işbirliğiyle İsrail nükleer cephanesini kimseye bildirmeden veya izin almadan oluşturmuş, bugün hala resmî olarak kabul etmese de yüzlerce nükleer silaha sahip bir ülkedir. Komşu ülkelerde benzer gelişmelerin yaşanmaması için geçtiğimiz dönemde Irak ve Suriye’deki tesisleri saldırarak imha etmiştir. Ayrıca İran’daki nükleer tesisleri de vurabileceğini ilan etmiştir.

Dünya ekonomisinin önemli bir kısmını ayakta tutan yakıtların üretildiği bu hassas bölge bu konu etrafında uluslararası gündemi belirlemektedir.

İran’ın önde gelen bilimadamlarının İsrail ve NATO müttefiki ülkeler tarafından tek tek öldürülmesi de nefret ve intikam duygularını körüklemekten başka bir işe yaramamaktadır.

İsrail hükümeti açık açık İran’daki nükleer tesis vurma niyetini duyurmuş, ABD hükümeti de bu amaca uygun bomba tasarım ve üretimi için milyonlarca dolar yatırım yapmıştır.

16 Mart 2012 tarihinde Michel Chossudovsky ve Finian Cunningham tarafından yayınlanan makalede ABD Hava Kuvvetlerindeki önemli bir görevdeki generale dayandırılan bilgi ışığında 13.6 ton ağırlığında bu zamana kadar üretilmiş en büyük konvensiyonel silahın özel olarak İran’a saldırmak için üretildiği yazılmıştır.

“Bu saçmalıkta bir katliam aletine dair gündem, Başkan Barack Obama’nın İran Körfezi’nde tarafları sükunete davet ettiği konuşmasıyla aynı haftada yaşandı.”

“ABD Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Herbert Carlisle bu yeni bombanın Washington tarafından onay verilecek herhangi bir saldırıda İran’a karşı kullanılabileceğini belirtti.”

“MOP yani ‘ tüm bombaların anası ‘ adı verilen bu yeni bomba bünyesindeki patlatıcıyı ateşlemeden önce 60 metre derinliğe kadar betonu delebilecek şekilde tasarlanmış. ABD cephaneliğinde nükleer olmayan en büyük geleneksel bomba olarak biliniyor.”

“Pentagon tarafından planlanan ve tüm İran altyapısının tamamen yok edileceği, sistematik şekilde taktik nükleer silahların ve muazzam büyüklükte geleneksel bombaların kullanılacağı saldırıda sivillerin de yüksek oranda etkileneceği tahmin ediliyor.”

“Yeni bomba aslında doğrudan İran ve Kuzey Kore hedef alınarak tasarlanmış. Muazzam bombanın boyuna ulaşabilmek için 11 kişinin omuz omuza yanyana durması gerekiyor.”

Okuyucularımı bu askeri jargona maruz bıraktığım için özür dilerim.

Görülebileceği gibi bütün bu hesaplar özellikle dini bağlılıkları ve cesaretleriyle bilinen milyonlarca İranlı kadın ve erkeğin hiçbir şey yapmadan oturup bekleyecekleri tezi üzerine kurulmuştur.

Son günlerde İranlılar işgalci ABD askerlerinin ne yapabileceklerini Afganistan’da açık seçik gördüler. Üç hafta içinde olan olaylarda öldürülmüş Afganlıların cesetlerine saygısızlık yaptlar, Kuran’ı yaktılar ve 15 savunmasız sivili katlettiler.

60 metre derinliğinde beton tesisi delmeye kadir bombaların ABD tarafından atıldığını düşünün bir kere. Bu tür bir macera hiç bir zaman hayal bile edilmemişti.

Bu tür sorumsuz bir siyasetin ciddiyetini anlamak için daha fazla söze gerek yok. Bu şekilde ilerleyen insanoğlu kaçınılmaz şekilde felakete gidiyor. Eğer anlamayı öğrenemezsek, hayatta kalmayı da öğrenemeyiz.

Kendi adıma ABD’nin tarihindeki en büyük hatayı yaparak dünyayı felakete sürüklemenin eşiğinde olduğuna dair en küçük bir şüphem bile yok.

Fidel Castro Ruz
21 Mart 2012

castro imza

 

 

 

 

Konserler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu