Kanal İstanbul’un çevresinde evin olacak mı?

4 gün kaldı seçime. Pazartesi günü sonuç ne olursa olsun yeni bir Türkiye’ye uyanacağız. Yeni başlangıçlar olacak.

Seçim öncesi şu an ki iktidar partisinin başı, yeni oluşacak hükümette bakanlıkları sayıyor. İktidar olacağından o kadar emin ya da bu havayı vermeye çalışıyor. Biz yine de yarışan partilerin projelerini değerlendirelim.
Seçim döneminin en ön plana çıkan başlıkları AKP için Kanal İstanbul nam-ı diğer çılgın proje, CHP için aile sigortası, MHP için de aldığı kuvvetle dış darbelere rağmen güçlenerek bu badireyi atlatması oldu.

İktidar partisi Kanal İstanbul vaadediyor. Karadeniz’le Marmara açılan bir kanal vasıtası ile birleştirilecek, gemiler boğaz yerine buradan geçecek, etrafına da evler yapılacakmış. İşte püf noktası burası. Her seçimden önce güç odaklarına bir parmak bal çalmanın prim yaptığını 9 yıllık iktidar iyi öğretmiş olmalı ki yeni bir rant kapısı açılıyor. Sadece bu henüz etüdü yapılmamış, ortada ne bir fizibilitesi ne plan projesi olan, Recep Tayyip Erdoğan’ın aklına Michigan Üniversitesi yüksek lisans öğrencilerinin tez çalışması ile düşmüş fikrin zikredilmesi bile olağanüstü bir rant hareketine, arsa spekülasyonuna yol açacak. Bu yapay kanala nazır, çok kıymetleneceği beklentisi ile evler yüksek fiyatlardan satılacak.

Bu projenin ne zaman başlayacağı, ne zaman biteceği, iktidar değişikliği olursa devam edip etmeyeceği dahi belli değil. Toplam maliyetin 50-60 milyar dolarlar arasında olacağı söyleniyor. Örneğin 25 milyar dolar yatırılıp sonra projenin sekteye uğraması da mümkün. Çevreye olabilecek olumsuz etkileri ise hesaba katan hiç yok.

CHP’nin en ön plana çıkan hazırlığı aile sigortası oldu. Parti tarafından belki de bu kadar ön plana çıkarılması düşünülmüyordu ama halk nazarında o kadar ilgi gördü ki kendiliğinden ön plana çıktı. Aile sigortası geçim güçlüğü çeken ailelere doğrudan nakit yardımı yapılması fikrini içeriyor. Ailelere nakit akışı sağlanarak vatandaşın, vatandaş olduğu kul veya yandaş olmadığı vurgusunun altı çiziliyor.

Oy ya da başka herhangi bir beklenti olmaksızın ihtiyacı olan her vatandaş bunu bir vatandaşlık hakkı olarak alacak. Gelir dağılımı bu yolla daha adil hale getirilerek iç piyasada özellikle dar gelirlinin alışveriş yaptığı küçük esnafın da işlerinde canlanma olacak ve hareketlilik çarpan etkisi ile artacak. Doğrudan nakit yardımında bulunulduğu için kömür alımlarını ihalesiz devlete sağlayarak kalitesiz kömürleri halka dağıtan yandaş firmaların zengin olması yerine ihtiyacı olan vatandaş rahat bir nefes alacak.

Ayrıca hemen herkesin aklını kurcalayan soru işaretine de güzel bir açıklama var. Şöyle ki ya kötü niyetli kimseler nasılsa aile sigortası alıyorum diyerek çalışmak yerine çalışmamayı tercih ederse. Ancak plan proje Kanal İstanbul gibi desteksiz ve son anda yapılmamış. Cevabı var. Öncelikle asgari ücret arttırılacak ve aile sigortası ödeneğinden daha yüksek hale getirilecek. Bu yüzden çalışmak her zaman daha cazip olacak. Daha sonra aile sigortası kurumu ASKUR geniş bir veritabanı ile çalışacak, kayıtlar çok sıkı takip edilecek. Bir vatandaşa en fazla üç kez en az asgari ücretli iş teklifi yapılacak ve bu tekliflerin hiç birini beğenmeyenin sigortası kesilecek.İhtiyaç sahibi düşkünlerin hakkı saklı kalmak kaydıyla tabii.

Gelişmiş ileri demokrasiye sahip ülkelerde vatandaşların en önem verdikleri temel konu vergilerinin nasıl harcandığı konusudur. Öyle ya biz de artık ileri demokrasi ülkesiyiz. Gelin vergimizin hesabını bu iki örnek üzerinden tartalım. Senin benim bizim, ücretli çalışanın, üretenin emek verenin vergileri ile şekillenen bir devlet bütçesi var.
Bu bütçeden Kanal İstanbul yapılsın, etrafında zaten abad olmuş olanlar ev, kat, villa mı alsınlar Kanal manzaralı, yoksa ihtiyaç sahipleri evine ekmek mi götürsün. Zaten dünyanın en kıymetli doğal su yoluna sahipken buna 50 milyar dolardan fazla para harcayarak belki de hiç bir geminin geçmek istemeyeceği bir su yolu mu yapalım, yoksa gelir dağılımında adaleti arttırarak şu yükselen ulusal gelirimizden gerçek hak sahiplerine de haklarını teslim mi edelim? Vergilerimizle yapılacak Kanal İstanbul’dan siz ev alabilecek misiniz?

ERDEM ASYALI