Küba, ABD ambargosu ile mücadele ederken Latin Amerika adına olimpiyatlarda en çok madalya kazanan ülke olmayı başardı. Bu başarının arkasında ne yatıyor?

11 milyonlu nüfusuyla Karayipler’de küçük bir ada ülkesi olan, gelirinin belli bir kısmını turizmden elde eden ve 50 yılı aşkın bir süredir ABD ambargosu ile mücadele veren Küba, 1959 Devrimi sonrası olimpiyatlarda kazandığı madalyalarla ön plana çıktı.

Latin Amerika’nın olimpiyatlar tarihinde en çok madalya kazanan ülkesi Küba’nın bu başarısının altında yatan gerçek ne Cevabı basit, ülkede yaşanan sosyalist devrim…

Madalyalar Küba Devrimi sonrası gelmeye başladı

ABD’nin Küba’ya 50 yıldan daha uzun süredir uyguladığı, spor endüstrisini de kapsayan yaptırımlara karşın, 11 milyon nüfuslu ülke olimpiyatlarda başarısını sürdürüyor.

teleSUR’da yer verilen bilgilere göre, bugüne kadar olimpiyatlarda toplamda 79’u altın, 67’si gümüş olmak üzere 209 madalyası olan Küba, bu madalyaların 197’sini devrimden sonra aldı.

Küba, 1959 Devrimi sonrası ülkenin spor eğitimine yatırımını artırdı ve sporcu yetiştirmek için yeni kurumlar kurdu. 1900-1960 arasında yalnızca 12 olimpiyat madalyası alabilen Küba, devrim sonrası bu sayıyı 197’ye çıkardı. Küba 209 madalyanın 67’sini boks, 40’ını atletizm, 35’ini ise judo dalından aldı.

Başarı Rio’da da devam ediyor

Bu yıl Brezilya’nın ev sahipliğinde düzenlenen Rio 2016 Yaz Olimpiyat Oyunları’nda ise Küba şuana kadar 2 Altın 2 gümüş ve 4 bronz madalya kazanarak ülkeler sıralamasında 22. sırada yer aldı. Hatırlanacağı üzere Kübalı güreşçi Mijain Lopez Nunez, grekoromen stil 130 kiloda milli güreşçi Rıza Kayaalp’ı yenerek altın madalyaya uzanmıştı.