GündemYaşam

Felaketlerin Gör Dediği

WTS Tatil Fırsatları

emre golluÖnce Balıkesir’in Dursunbey ilçesindeki maden ocağındaki grizu patlaması ve ertesinde Elazığ’daki deprem derken yaklaşık iki hafta arayla iki felaketi üst üste yaşadık. Maalesef her iki olayda da can kayıplarının önüne geçilemedi. Yaralar hâlâ sarılmaya çalışılıyor.

Aslında bu felaket haberlerini ve görüntülerini toplumca kanıksamış durumdayız yıllardır. Yaşanan grizu patlaması felaketi beni 70’li yılların sonuna götürdü ve başrollerini Cüneyt Arkın ve Tarık Akan’ın oynadıkları“Maden” filmini bana hatırlattı. Bu film, maden işçilerinin sorunlarını ele alıyordu ve senaryoda işçilerin grizu patlaması sonucu göçük altında kalarak ölümü de vardı. Aradan geçen otuz yılı aşkın sürede bu filmin senaryosuna konu olan olaylarda bir değişiklik olmadı ve iyileşme anlamında bir arpa boyu yol katedilemediği apaçık görüldü son felakette. Oysa ki geçmişte de acı tecrübeler vardı, 1990’da Amasya’nın Suluova ilçesindeki Yeniçeltek Kömür İşletmesi’nde grizu patlaması sonucu altmışsekiz vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu facianın yirminci yıldönümünde aynı acı manzara karşımıza bir kere daha çıktı.

Maden ocaklarındaki grizu patlamasının acı sonuçları gündemdeki yerini korurken Elazığ’dan deprem haberi geldi üzerine. 17 Ağustos 1999’daki büyük depremden beri kamuoyunun gündeminde zamanlama ve şiddet tahminleriyle sürekli yeralan deprem senaryolarından biri gerçekleşmiş ve Kovancılar ilçesine bağlı üç köyü yerle bir ederek kırkiki cana mal olmuştu. Depremin sonrasındaki görüntüler, felaketin boyutunu ortaya koymakla birlikte, 2010 yılında olmamıza rağmen, 1939’daki Erzincan ve 1966’daki Varto depremlerinin sonrasındaki görüntülere benziyordu. Aradan geçen yıllara karşın, acı sonuç değişmemişti, yaşanan trajedi aynıydı. Kerpiç evler yıkılmış, can kayıpları yaşanmış, aileler parçalanmıştı.

Depremde kerpiç evi yıkılan, Okçular Köyü’nün sakinlerinden Abdullah Dağdüyen, felaketin bile bile lades şeklinde yaşandığını açıkça ortaya koyuyordu. Kendisinin ifadesine göre, 2003’teki Bingöl depreminde evinin sağlam olmadığını görmüştü ancak bu kerpiç evi bile elli yılda zor yapmıştı. Başka bir ev yapacak gücü yoktu. Tehlikeyi biliyordu ama çaresizdi. Muhakkak ki sadece Abdullah Dağdüyen değil, onun gibi bu felaketin mağduru olan köy sakinlerinin tümü aynı durumdaydı. Depremin meydana getirdiği yıkımın asıl nedeninin yoksulluk olduğu açıkça karşımıza çıkıyordu.

Hem grizu patlaması hem de deprem felaketleri, ülkemizde insan hayatına verilen değerin hangi düzeyde olduğunu bir kere daha tüm çıplaklığıyla ortaya koymakla birlikte, ortaya çıkan trajik sonuçlarıyla yoksulluğun pençesindeki insanlarımızın çaresizliğini de hepimize yine gösterdi. Bir tarafta, geçimini sağlamak için iş güvenliğinin yetersiz olduğunu bile bile, canını tehlikeye atarak madene inenler, diğer tarafta da meydana gelecek bir depremde evinin yıkılacağını bile bile onda oturanlar vardı.

Aynı felaket manzaralarını tekrar görmemek, aynı acıları tekrar yaşamamak için yapılması gerekenlerin başında insan hayatının değerini esas alan yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve buna bağlı kontrol ve yaptırım mekanizmalarının faaliyete geçirilmesiyle birlikte insanlarımızı kaderlerine mahkum eden yoksulluk sorununu ortadan kaldıracak ekonomik kalkınma planlamalarının bölgesel olanaklar yeniden değerlendirilerek yapılması gerekiyor. Aksi hâlde bu makus talihimize değiştiremeyecek, yıllar geçse ve teknoloji sürekli gelişse de Ortaçağ’ı andıran felaket manzaralarını yine karşımızda bulacak ve insan hayatını hiçe sayan bir kısır döngüyü kıramayacağız. Yaşanan bu felaketlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum.

Emre Göllü
Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 103)

Yunanistan Golden

Emre GÖLLÜ

Emre Göllü yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir Yorum

  1. aynen katılıyorum.geniş kapsamlı kalkınma planları yapılmadığı ve bellı rant kavgaları sürdüğü muddetce gariban halkım bu elım olaylarla karşı karşıya kalacak ve unutuılacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu