ABD ve Moratoryum
NationalTürk yorumcularımızdan Ekonomi ve Borsa uzmanı Ömer Demir ‘in, bu haftaki “ABD ve Moratoryum” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.
ABD’de Mr.Obama ve Demokratların, Cumhuriyetçileri Amerikan Maliye Bakanlığı’nın borçlanma üst limitinin aşılmasına izin verilmesini sağlayan formüller üzerinde hala ikna edememiş olmaları , borcun itfa tarihi olan 2 Ağustos’a bir haftadan az bir zaman kala ,akıllara iktisatta Moratoryum denilen borç erteleme ve uzun vâdeli bir ödeme plânına geçebileceğini ihtimalini getiriyor. Geçen hafta içi kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, borçlanma limitinin artırılmaması halinde ABD’nin 1917′den bu yana “AAA” olan kredi notunu düşürülebileceğini açıklaması kaygıları dahada arttırdı. Eğer Kongre, hazinenin daha fazla borçlanmasına izin vermez ise, bir hafta sonra devlet memurları maaş alamayacak, sosyal güvenlik, emekli ödemeleri yapılamayacak kamu hizmetlerinin bedelini karşılayamayacak, vadesi gelmiş iç-dış borç senetlerinin hem anapara hemde faiz ödemelerini gerçekleştiremeyecek,yeni borç senetleri dünyaca çöp kabul edilecek. Tabi bu durum en çok ‘’bulaşma’’ riski konuşulurken dünya ekonomisinde domino etkisi yaratacak.
Tarihte ilk defa 1871’de Fransa, Rusya ile 1870’de yapılan savaştan sonra borçlarını ödeyediğini açıklamış ve moratoryuma gitmiştir. 6 Ekim 1875 ‘de ise Osmalı Devleti’de kreditör ülkelere gününde yapamadığı ödemeler sonucu ‘’borçları ödeyemiyorum’’ diyerek Muharrem Kararnâmesi ile moratoryumunu ilan etmiştir. Türkiye ayrıca 1958 ve 1978 istikrar programları çerçevesinde moratoryum ilan etmiştir. 1929 ‘daki büyük buhran arifesinde ABD ve daha sonra günümüze kadar olan süreç içerisinde Peru, Brezilya, Meksika, Ekvator gibi ülkeler borç erteleme veya uzun vâdeli bir ödeme plânı yoluna başvurmuşlar. İngiltere’de, 2 Ağustos 1914 târihli Royal Proclamation, moratoryumların bir örneğidir.
14.3 trilyon borca ulaşan dünyanın en büyük ekonomik gücünün borçlanma limitinin artırılıp artırılmayacağına yönelik kriz tam gaz devam ederken küresel piyasalar da pür dikkat ABD’deki gelişmeleri izliyor. Ülkeler olası temerrüd durumunda aldıkları riskleri gözden geçiriyor. İMKB 100’ün yıl başından bu yana % 11 , Hindistan Bombay’ın % 9 ,Brezilya Bovespa’nın % 13, ve Meksika Mexbol endeksinin % 8 düşüşü bunun en büyük göstergesi. Borsalarda bu hareketler yaşanırken para piyasalarında da benzer hareketler yaşanıyor. Yılbaşından bu yana Güney Afrika Randı % 3,Arjantin Pesosu % 4 düşerken ,Türk lirası’nın yılbaşından bu yana değer kaybı %11’i buldu.
ABD’de demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında uzlaşamama konusu temelde iki ayrımı gösteriyor. Obama’nın da dahil olduğu demokratlar hem borç tavanının arttırılmasını isterken hemde Avrupa gibi kemer sıkma politikasını ve zenginlerden bir nevi varlık vergileri gibi talepler içinde iken, Cumhuriyetçi Parti ,vergilerin arttırılmasının yerine kamu harcamalarının azaltılmasını talep ediyor.
Önümüzdeki hafta 2 Ağustos Salı bu kararın alınması için son tarih. Bence ABD bir günlüğüne de olsa temerrüde düşecek,sonra çözümler bulunacak, Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında uzlaşı sağlanacak yada 2 Ağustostan bir gün önce tıpkı Yunanistan krizine AB’nin çözüm bulduğu gibi sorun çözülecektir. Bu senaryolar olayın olumlu tarafları;olumsuz senaryo ise zeitgeist belgeselinin gerçek olması olur ki bu senaryoyu dünya kaldıramaz.
ÖMER DEMİR