Adnan Polat’ın Beşiktaş polemiği! “Yapım, Yönetim, İkinci Adam Productions”

Adnan Bey gidişatın farkında. Acil durum paketi bu sene 3. haftadan açıldı. Bugüne kadar kimseye bir hayrını görmemiş olmakla birlikte, Türkiye’ye hayırlı uğurlu olsun.

Adnan Polat NTV’de bir şeyler konuştu. İyi ikinci adamdır. Ama kendini prezantasyonda ikinci sınıf bile olamıyor Galatasaray Başkanı. “Neymiş, ben öyle yapmışım, neymiş ben böyle yapmışım” diyerek, kendi hakkında kimsenin duymadığı acayip acayip şeyleri bile duymamızı sağladı Polat. Kendine iyilik mi yaptı, kötülük mü yaptı belli değil. Bir lafın başına ‘Neymiş’ koyunca o laf yalan olmuyor. Bir şeyin başına ‘Neymiş’ koymak onun senin söylediğin gibi olma garantisi değil. Aklımıza kendi hakkında hiç yoktan bir sürü şaibe doldurdu gitti. İhtiyacımız vardı gibi…

Enteresan nokta, teknik direktörlerinden transferlerine, seyirciden medyaya, her konuda birilerinin yanlış bildiği. En doğruyu sadece Adnan Polat biliyor, en doğru sadece Adnan Polat yapıyor. Boydan boya bütün yaptıkları yanlış olup da, hala da her lafa bir cevabı olan insan kadar dinlemesi sıkıcı insan yoktur herhalde. Yine de Adnan Polat’ın keşke bütün hatası bu olsa.

Kulüp başkanlığı 4 değil, daha 54 sene başkanlık yapsa içini dolduramayacağı bir makam gibi duruyor Adnan Polat’ın.
Başkanlığın tanımı kısa olamaz. Kimse başkanlığı bir iki kelimeyle özetlemeye kalkmasın. Başkan ne yapmamalı, nasıl olunmaz, bu da aynı şekilde. Ama biz birkaçını yazalım: Başkan politika yapmaz. Başkan yalan söylemez. Başkan cinlik yapmaz. Başkan üçkağıda sapmaz. Başkan uyanıklık yapmaz. Başkan kandırmaya, hedef saptırmaya çalışmaz.
Başkan hem cin ise, hem de etik sebepler gereği cinlik yapası gelmiyor veya perde arkasında kalmak istiyorsa, o zaman yönetimine bu işleri yapabilecek yapıda birilerini dahil eder.
Bundan önceki Galatasaray yönetimlerinin Adnan Polat’ı alarak yaptığı gibi.

Şimdi Adnan Polat kendisini iyi bir ikinci adam yapan bu özelliklerini kullanarak, başkanlık yapabileceğini düşünüyor. Başkanlık ünvanı sırf bu nedenle bile üzerinde birkaç numara büyük duruyor.

Polat bu hafta da kendisini Başkan değil, ama Adnan Polat yapan buluşlarından ikisini sergiledi Türkiye’ye.
“Beşiktaş’ın şampiyon olamayacağını, rakiplerinin Fenerbahçe olduğunu, Galatasaray’ın rakibinin her zaman Fenerbahçe olduğunu” söyledi. Eğitimsiz, cahil, langoroz bir taraftar nasıl konuşurduysa, o şekilde. Ama o taraftar bunu diyecek başka bir lafı olmadığı için söyler. Polat’ın ise oyunları var.

Galatasaray bu haliyle ligde hiçbir şey yapamaz. “Bu hal” dediğimiz hali bilen gören medyanın, Galatasaray’dan şampiyonluk adayı diye bahsetmesi mümkün değil. Para versen söyletemezsin bunu medyaya. Spor camiası en fanatiğiyle bile o kadar kör değil.

Bu ancak şampiyonluğu telaffuz edilen kulüp söylerse haber olabilecek bir şey. Beşiktaş Galatasaray’ı rakip beller de “Onlar olamaz, biz oluruz!” derse. Polat da Beşiktaş’ı galeyana getirip bunu söyletme derdinde.
Bu oyuna taraftar gelebilir. Gazetelerin internet sitelerinin yorum sayfalarını çarşaf çarşaf doldurup tuzağa düşebilir. Ama o kulübün yönetim kurulu bu tuzağa düştüğü an, amaca hizmet eder. Oyun zaten budur. Beşiktaş’ın bu noktada gülüp geçme, hatta mümkünse gülmeden, duymazdan gelip gitme mecburiyeti vardır. Ha ümidim var mı bundan yana, hayır. Beşiktaş yönetimi her hıyarım var diyene tuzlukla koşma konusunda bugüne kadar öyle örnekler verdi ki, ümidim hem de hiç yok.

Polat’ın ikinci şifresi ise Fenerbahçe rekabeti. “Fenerbahçe 10. olsun, ben taraftara 9.’luğu başarı olarak yutturabilirim” düşüncesi. Galatasaray taraftarını sırf bu yüzden daha üçüncü haftadan lig havasından çıkarmaya, lig yerine, Fenerbahçe ile rekabete yönlendirmeye uğraşıyor. Bunu yaparken de aynı taşla ikinci kuşu nişanlıyor: “Galatasaray’ın rakibi her zaman Fenerbahçe’dir”. Beşiktaş’ı oyunun içine bir kez daha çekiyor.

Söylemekle oluyorsa, arkasına hiçbir rasyonel gerekçe koymadan ağzı olan konuşup “Beşiktaş şampiyon olamaz”, “Biz şunla çekişiriz” vesaire diyebiliyorsa, son söz olarak ben de şunu söylemek isterim. Adnan Polat NTV’de “Neymiş şuraya gitmişim, neymiş öyle yapmışım, neymiş böyle demişim” dediği her şeyi bence yapmıştır.

Oyna oyunlarını Adnan Polat. 20 milyon taraftar. Elbet yiyecek birileri çıkar.
Umarım Aziz Nesin o kadar haklı değildir.

Teoman Akben / Beşiktaş Postası