Aziz Yıldırım tahliye olacak mı? / Şike davasında karar günü… Futbolda şike ve teşvik primi iddiaları üzerine açılan davada büyük gün geldi çattı. Davada bugün karar verilmesi bekleniyor.

Futbolda şike” iddiaları üzerine aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu 4’ü tutuklu 93 sanık hakkında açılan davanın 22. duruşması görülmeye başlandı. Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Yusuf Turanlı getirildi.

Tutuksuz sanıklardan Sadri Şener, Nevzat Şakar, Mecnun Odyakmaz, Tayfur Havutçu, Şekip Mosturoğlu, Bülent Uygun, Ümit Karan, Serdar Adalı, Korcan Çelikay, İbranim Akın, İlkay Çelikay ve Serdar Kulbilge’nin de aralarında bulunduğu 36 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmaya izlemek için spor camiasından isimlerde hazır bulundu. Beşiktaş Spor Kulübü Başkanı Fikret Orman ve Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinden Abdullah Kiğılı da duruşmayı izliyor.

Sanıkların ve avukatların salona alınmasının ardından ilk olarak yoklama yapıldı ve duruşmaya gelen sanıklar tespit edildi. Salona tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatlar ve tutuklu sanıkların yakınları alındı.

Duruşma nedeniyle adliye çevresinde de yoğun güvenlik önlemleri alındı. Spor polisi, çevik kuvvet ve sivil polisler adliyeyi sıkı bir güvenlik çemberine aldı. Polis köpekleri de adliye çevresine yerleştirildi. Adliye içinde de duruşmanın yapılacağı salonun katında barikatı oluşturuldu. Öte yandan salonun dolu olması nedeniyle duruşmaya sınırlı sayıda muhabirler alındı. Muhabirlere ve izleyicilere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait akreditasyon kartı verildi.

3 Temmuz 2011 sabahı çok sayıda kulüp yöneticisi ve futbolcunun gözaltına alınmasıyla başlayan şike davası sürecinde karar günü geldi çattı. Tam 362 gündür Türkiye’nin 1 numaralı gündem maddesi olan davaya bakan Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar hakkındaki kararlarını çok büyük olasılıkla bugün verecek.

Önceki gün Çağlayan’daki İstanbul Adliye Sarayı’nda görülen 21. duruşma sonrası mahkeme başkanı Mehmet Ekinci, ‘Aksilik olmazsa cuma günü karar vermeyi düşünüyoruz. Yetişemezsek de doğru karar vermek adına haftaya pazartesiye gün verebiliriz’ diyerek, duruşmayı bugüne ertelemişti.

Savcılığın hazırladığı iddianamenin 9 Aralık 2011’de mahkeme heyeti kabulü ile başlayan davada halen F.Bahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, yönetici İlhan Ekşioğlu, Giresunspor eski başkanı Olgun Peker ve menajer Yusuf Turanlı tutuklu, 89 sanık ise tutuksuz olarak yargılanıyor.

Savcılık, sanıklar içerisinde en fazla cezayı; 13 yıl 10 ay 15 gün ile, çıkar amaçlı örgüt kurmak, yönetmek, 6 maçta şike yapmak ve 3 maçta teşvik primi vermekle suçladığı Aziz Yıldırım hakkında istedi. Diğer sanıklardan İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu için 10 yıl 10 ay, Bülent Uygun hakkında ise 10.5 yıl hapis cezası isteniyor.

Bir yıldır süren futbolda şike davası sanıkları içerisinde yer alan kulüp başkanları ve yöneticileri, 6259 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası kapsamında 1 gün bile hapis cezası almaları durumunda, bir daha hiçbir şekilde kulüplerde yönetici olarak görev alamayacak. Ancak bu kararın Yargıtay tarafından da onanması gerekiyor, ki bu süreç de ortalama 6 ay sürüyor.

Sanıklar için ne isteniyor?

Aziz Yıldırım 13 yıl 10 ay 6 maçta şike, 3 maçta teşvik, çıkar amaçlı örgüt kurmak ve yönetmek.

İlhan Ekşioğlu 10 yıl 10 ay 5 maçta şike yapmak, 3 maçta teşvik primi vermek
Şekip Mosturoğlu 10 yıl 10 ay örgüt üyesi olmak, şike ve teşvik
Bülent Uygun 10.5 yıl Örgüte üye olmak, 2 maçta şike, 1 maçta teşvik
Mecnun Odyakmaz 7.5 yıl örgüte üye olmak, şike yapmak
Sadri Şener 2 yıl 3 ay Teşvik phrimi vermeye teşebbüs
Serdal Adalı 4.5 yıl Beşiktaş-İBB maçında şike
Tayfur Havutçu 4.5 yıl Beşiktaş-İBB maçında şike
İbrahim Akın 4.5 yıl 2 maçta şike, 1 maçta teşvik
Gökçek Vederson 7.5 yıl Teşvik primi almak
Sercan Yıldırım 1.5 yıl Teşvik primi almak
Mehmet Yıldız 3 yıl Şike yapmak
Korcan Çelikay 3 yıl Şike yapmak

Radikal Gazetesi’nden Kenan Başaran Aziz Yıldırım’ın hüküm giyeceğini fakat tahliye edileceğini savundu.

Tüm süreci ve özel yetkili mahkemelerde örgüt suçlamasıyla görülen davaları göz önüne alıp 4 sanığın 1 yıldır tutuklu olduğu bir davayı düşündüğümüzde ceza çıkma ihtimali çok yüksek. Çıkması kuvvetle muhtemel karar ise ‘hükümle birlikte tahliye.’ Yani Aziz Yıldırım ve bazı sanıklar suçlu bulunacak ama yattıkları süre ve Yargıtay aşaması dikkate alınıp tahliye edilecek. Bu beraat anlamı taşımıyor. Yıldırım’a şike ve teşvikten ceza çıkması beklenirken, örgütten ceza alması zayıf bir olasılık olarak görülüyor.

Fenerbahçe Başkanı şike ve teşvikten en alt sınırdan ceza alır ve bu da Yargıtay’ca onanırsa, daha sonra yaklaşık bir yıl daha yatacak. Bu ceza örgütten de olursa yatacağı süre 3 yılı bulabilir. Beraat ise “Nasılsa ceza vereceksiniz” diyen Aziz Yıldırım için bile sürpriz olur.

İşte Kenan Başaran’ın bugüne dair beklentilerini kaleme aldığı o yazısı;

14 Şubat Sevgililer Günü’nde başlayan şike davası, Türkiyeşartlarında rekor bir zaman diliminde karar aşamasına geldi. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci’nin de tabiriyle büyük bir aksilik olmazsa bugün karar çıkacak. Böylece 3 Temmuz 2011’de başlayan süreç, yıldönümüne 3 gün kala nihayetlenecek. Elbette Yargıtay safhası hariç…
Lafı fazla dolandırmaya hacet yok. Herkes bugün nasıl bir karar çıkacağını merak ediyor. Davanın temellerini gayri hukuki bulanlar, beraat çıkması gerektiğini savunurken, bir yılda olan bitene bakıp ‘realist’ yaklaşanlar ise bugün birtakım cezaların çıkacağını tahmin ediyor. Radikal olarak bugün çıkması muhtemel kararları esasen 3 Haziran tarihli analizde dile getirdik. Değişen çok fazla bir şey yok. Bugün çıkması kuvvetle muhtemel karar ‘hükümle birlikte tahliye’. Buna göre başta Aziz Yıldırım olmak üzere, bazı sanıklar (özellikle de uzun süre tutuklu kalanlar) hakkında bir ceza verilecek ancak Yargıtay sürecinin uzun süreceği ihtimali ve yatılan süre de dikkate alınarak tahliye karar verilecek. Yani “Suçlusun ama serbestsin” denilecek. Yargıtay, cezaları onarsa sanıkların yatmaları gereken bir ceza varsa bu da infaz edilecek. Yargıtay’ın cezaları onamasıyla birlikte hüküm kesinleşeceği için Yıldırım’ın başkanlığı düşecek.

Ne kadar ceza gelebilir?

Peki cezalar nereden gelecek? Büyük ihtimalle şike ve teşvikten. Aziz Yıldırım ve onunla bağlantılı yargılananlara ‘örgüt’ten ceza gelmesi ise beklenmiyor. Yıldırım’a örgütten ceza verilirse zaten hükümle tahliye şansı da kalmayacak ve tutukluluk hali devam edecek. Beraat kararına olanak tanıyanlar çok az zira “Bir yıl tutuklu yargılanan bir sanığa beraat zor” görüşü ağırlığını koruyor.
Yıldırım’a şike ve teşvikten en alt sınırdan ceza verilirse Yargıtay’ın onayından sonra bir yıl daha yatacak. Şayet örgütten de ceza alırsa yatacağı ekstra süre 3 yılı bulabilir.

Bu noktada mahkeme heyetini kızdıran Yıldırım’ın “Nasılsa ceza vereceksiniz” sözlerinin kararın Fenerbahçe Başkanı’nın düşündüğü gibi çıkması halinde yeniden gündeme geleceği de aşikâr. Diğer yandan mahkeme başkanı Mehmet Ekinci’nin de bu tür savunmalara pek prim vermediği belirtiliyor.

Yıldırım ile Ekşioğlu ayrıştı

Hazır söz savunmalara gelmişken… Aziz Yıldırım , başından itibaren davada verilecek kararın belli olduğunu zira bunun bir şike davası olmadığını söyleyip durdu. Nedenlerine dair o ‘esas konuşmayı’ yapmaktansa hep vazgeçti. Salı günü de “Devlet suça teşvik ediyor” diyen Yıldırım, önceki gün ise devleti değil, onun içindeki ‘derin devlet’i kastettiğini belirterek, bir ‘düzeltme ihtiyacı’ duydu. Daha önce davanın arkasında oluşturulan ‘cemaat algısı’ 90’lardan aşina olduğumuz ‘derin devlet’e evrilmiş oldu finalde. Elbette soru bu ‘derin devlet’in tonunun ne olduğu. 3 Temmuz’dan bu yana yaşananların ‘siyasi’ olduğunu en çok; hatta bir tek Aziz Yıldırım dillendirdi. Olgun Peker de zaten olayın organize şubenin kendisine olan husumetinden kaynaklandığını savundu. Yıldırım’ın yaklaşımı zaman zaman kendisini mahkeme heyetiyle de karşı karşıya getirdi. Buna mukabil İlhan Ekşioğlu başta olmak üzere diğer sanıklar, mahkeme heyetini süreçten ayrıştırmaya sürekli özen gösterdiler. Yani onlar “Hakkımızda karar vermişsiniz zaten” demediler.
Sonuçta ceza yargısında çıkması yıllar sürebilir denilen karar, 4.5 aya sığdırılan 22 duruşma sonunda bugün açıklanacak. ‘ Futbol asla sadece futbol olmadığını’ yargıda da gösterdi! Hızlı yargılamalar konusunda darısı diğer davaların başına diyelim..

Aziz Yıldırım tahliye olacak mı? / Önceki duruşmada yaşananlar;

Aziz Yıldırım: Şikeyi ispatlayın köprüden atlarım… Şike davasının 21. duruşması bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülüyor. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım savunmasında ilginç ifadeler kullandı.

Futboldaki şike davasında aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu 4′ü tutuklu 93 sanık hakkında açılan davanın 21. duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görülüyor… Aziz Yıldırım, “İbrahim Akın’a 100 bin Euro vermedim. 1 senedir hapisiz, ispatlarsanız kendimi köprüden atarım” dedi.

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Yusuf Turanlı getirildi.

Aziz Yıldırım’ın savunmasından satır başları;

Aziz Yıldırım: 3 Temmuz’da evimizden alındık. Polisler bize silahlı suç örgütü kurmuşsunuz dedi. Evimizi bile aramadılar. Bahçemizi de kazmadılar. Sonra anladık ki şike yapmışız. Tutuklama müzakerelerden gördük ki şike yapmışız. Aziz Yıldırım’ın en özgür olduğu gün 3 Temmuz’da başlamış meğerse. Hakkımızda itibarsızlaştırma operasyonu başladı. Hep ayni ağızda konuşan sözde haberciler hep ayni dilde konuşuyordu. Savcı Berk medyada konuşulanların yüzde 90′ının yalan olduğunu söylemişti. Ayni Mehmet Berk Sivas maçı skoru böyle olmasa bu soruşturmayı açmayacağız demişti. Tam bu sırada Fenerbahçe’ye yönelik operasyon başladı. Fenerbahçe’nin önü kesilmişti. Yasa değişikliği sonucunda gördük ki hiç bir Fenerbahçeli serbest bırakılmadı. İddianame açıklanınca rahatladık. İddialar zayıftı. Ama suç yine de değişti. İstenilseydi biz yargılanmak için dilekçe bile verdik. Daha sonra yargılama başladı… Sizler benim örgüt kurmadığımı çok iyi biliyorsunuz. Suçlamaların hepsinin doğru olmadığını çok iyi biliyorsunuz. Bu tür söylemlerle bize ceza veremeyeceğinizi çok iyi biliyorsunuz. Fenerbahçe’den başka askımız ve zayıf noktamız olmadığını herkes biliyor. Devletten bir kuruş almadan stadını yapan, Türk sporuna bu kadar hizmet etmiş bizleri tutuklu yargılıyorsunuz. Bildiğinizi okumanızı sizden talep ediyorum. Bu karar Türk yargısının bağımsızlığını da gösterecek. Bizler neden özel yetkili mahkemede yargılandığımızı anlamadık. Benzer durumda 1 gün bile tutuklu olmayanlar varken neden tutuklu olduğumuzu anlamadık…UEFA ders niteliğinde bir karar verdi. Özel yetkili mahkemenin adi bile anılmıyor bu kararda… Bu kararınız Türk futbolunun geleceği ile ilgili… Sizlerin sırf soruşturmayı yapan polis ve savcıları incitmemek için vereceğiniz karar Türk sporunu uçuruma sürükleyecektir. Tüm hesaplarımız incelenmiş. Hiç bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

“İSPATLANIRSA KENDİMİ KÖPRÜDEN ATARIM”

Aziz Yıldırım: Akın’ın 100 bin euro karşılığında şike yaptığı mütalaada belirtiliyor. Akın, 50 bin dolar aldım dedi bir kere. Nereden aldığı belli değil. Bari onları doğru yaz. Ben 100 bin euro vermedim. MASAK araştırıyor bunun doğru olmadığını göreceksiniz. Ben vermediğim halde nasıl yazılıyor. Savcı olarak vicdanınız kabul ediyor mu? Bunu yazanlar ispat etsin ben kendimi Boğaz Köprüsü’nden atarım dedim. Ama ispatlayamayanlar istifa edecek mi? Ben ceza alabilirim. Yatarım da sorun olmaz. Bizi lütfen ciddi suçlayın. Hiç ciddiyet yok ya. Ben parayı vermedim. Ben ispat etmeye mecbur muyum? Yoksa iddia makamı mı ispat etmek zorunda. Vermediğim bir şeyi ispatlamaya çalışıyorum. İlle beni mahkum mu edeceksiniz? Adalet için üzülüyorum. Nasıl olsa ceza alacağım belli.
Mahkeme Başkanı: Anlamadım nasıl?
Aziz Yıldırım: Ceza alacağım belli.
Mahkeme Başkanı: Böyle savunma olmaz. Savunmanızı düzgün yapacaksınız. Biz karar vermeden siz kendi hakkında karar vermişsiniz.

“BİZ DEVLET DERKEN DERİN DEVLETTEN BAHSETTİK”

Aziz Yıldırım: Dün 40 telefon kullanıyorsunuz dediniz. Ben baktım öyle bir şey yok. 2007 yılında ben dinlendiğime dair konuşma yaptım devletin üst kademelerinde. Savcılığa başvurdum böyle bir şey yok dediler. Biz devlet dinliyor derken, Başbakan’ın da söylediği ‘derin devletten’ bahsettik. Ben bu durumu devletin büyüklerine anlattım. Benim iki tane telefonum var.
Aziz Yıldırım: 1080 tapenin 100 küsürü iddianameye konuyor. Telefonlardan biri kandillideki evimin kardeşim Acar’ın adına kullandığım telefon.
“BÖYLE ÖRGÜT OLMAZ”

Aziz Yıldırım: Olgun Peker silahlı örgüt başkanlığından istifa ediyor bana devrediyor. Kayıda geçin.
Mahkeme Başkanı: Siz kabul ediyorsunuz yani.
Aziz Yıldırım: Etsekte etmesekte bir şey değişmiyor. Böyle örgüt olmaz.