Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’ndan asıl üyeler Başkanvekili Kadir Özbek, Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük ile yedek üyeler Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman, Ayşe Albayrak Doğan istifa etti.
HSYK’nın 5 asil üyesinden dördü istifa ederken Ali Suat Ertosun’un istifacılar arasında yer almaması dikkat çekti. Ertosunun’un görev süresi 2012 yılında sona eriyor. İstifa eden diğer üyelerin görev süresi ise bu yıl yada önümüzdeki yıl içinde bitiyordu.
HSYK’da düzenlenen ortak basın toplantısında üyeler adına konuşan Başkanvekili Kadir Özbek, istifalarının nedeni, “Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı” şeklinde açıkladı.
HSYK’nın kamuoyunun gündeminde çok yoğun bir biçimde yer aldığını dile getiren Özbek, sürekli tartışma konusu yapılması ve bu yolla yıpratılmasının topluma, hukuka ve hukuk kurumlarına zarar verdiğini savundu. Bireyin her an hukukun koruması altında olduğunu hissetmesi gerektiğinin altını çizen Özbek, “Hukukun herkes için aynı ve tek olduğuna inanmalı, kurallar ve kurumlardan oluşan hukuk devletinde yaşamanın en temel hakkı olduğunu bilmeli ve bunun için de mücadele etmelidir. Hukuk kurumları ise bu süreçte kendilerine anayasa ve yasalarla verilen görevleri görev bilinci ve sorumluluğu içerisinde hukuk kurallarına göre yerine getirmek zorundadırlar. Bu bağlamda HSYK hiçbir önyargı ve hiçbir art niyeti olmadan anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde ve kanunların kendilerine verdiği yetkilerine sahip çıkarak görev yapmak amacını ısrarla ortaya koymuş olmasına rağmen, 17 Ağustos 2010 tarihinden itibaren fiilen çalıştırılmamaktadır. Üzüntüyle ifade edelim ki bu husus Adalet Bakanlığı’na defalarca iletilmiş, sözlü ve yazılı başvurularla duruma resmiyet kazandırılmış, yapılamayan her toplantı için kurulun seçimle gelen üyeleri tarafından tutanak tutularak durum ilgili makamlara iletilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir sonuç alınamamıştır.” dedi.
Adalet Bakanı imzasıyla “Yeni oluşum tamamlanıncaya kadar mevcut HSYK’ya gündem yapılmayacağı” yönünde bir yazının Kurul Başkanvekilliğine resmen bildirildiğini dile getiren Özbek, bu süre içerisinde HSYK’nın halen yürürlükte olan 2461 sayılı kuruluş kanunundan ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’ndan kaynaklanan ve birçoğu ivedi olan, hiçbir görevini yapamadığı gibi bu ivedi işlerin Adalet Bakanlığı’nca nasıl yürütüldüğü konusunda da hiçbir bilgisi bulunmadığını ifade etti.
HSYK Kanun Tasarısı’nın ön taslağının hazırlık çalışmaları sırasında kurulun seçimle gelen üyeleriyle herhangi bir bilgi paylaşımında bulunulmadığını ileri süren Özbek, şöyle devam etti: “Taslak tamamlandıktan sonra bir iletişim kurulamamış, taslak hakkında görüşü istenen kuruluşlar arasında kurula yer verilmemiş, hatta kurulun bu taslak hakkında hazırladığı görüşlerini HSYK’nın kendi internet sitesinde yayınlanmasına da olanak tanınmamıştır. Bizim bugün basın toplantımızı yapacağımızı açıkladıktan sonra yaklaşık 1.5 saat kadar önce HSYK’nın internet sitesine bizim yeni taslakla ilgili kurulun görüşlerinin eklendiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşü ile ben ve arkadaşlarım görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz.”
YARGITAY BAŞKANLIĞINA ADAY OLUP OLMAYACAĞI SORUSUNA CEVAP VERMEDİ
Bugüne kadar hiçbir evrakı imzalayamadıklarını, hiçbir konuda görüşme yapamadıklarını ve hiçbir karar alamadıklarını iddia eden Özbek, hep kararnamenin geri kalan kısımlarının getirileceğini beklediklerini söyledi. Bu konuda bakanlıkla sürekli yazışmalar yaptıklarını anlatan Özbek, maalesef bugüne kadar herhangi bir kurulun işlemi, kararı, benzer bir tasarrufunun olmadığını savundu.
17 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek HSYK üyelik seçimlerinden sonra gelecek arkadaşlarının buraya gelmesinden veya isimlerinin belli olmasından sonra ayrılmanın da bir takım polemiklere sebep olacağı, ‘yeni oluşacak kadronun beğenilmediği veya onlarla uyumlu bir şekilde çalışılamayacağı’ şekilde bir takım değerlendirmeler yapılabilir endişesiyle seçim gününü beklemeden ayrılma kararı aldıklarını vurgulayan Özbek, kararlarının ise tamamen münferit olduğunu söyledi. İstifa eden her bir arkadaşının bu yoldaki iradesini, düşüncesini kendilerinin ifade ettiğini anlatan Özbek, birlikte bugün bu kararın uygulanmaya konmasını uygun gördüklerini kaydetti.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Özbek, Suat Ertosun’un istifa edenlerin arasında neden olmadığı yönündeki bir soruya “Aramızda olmayan arkadaşlarımızın adına konuşma imkanımız yok. Suat Bey şuan yanımızda bizi izliyor, bizimle birliktedir. Bu soruların cevabını kendisi verecektir. Her zaman desteğini esirgemeyen ve kurumda çok verimli çalışmalar yapan bir arkadaşımızdır. Kendisine teşekkür ediyorum.” karşılığını verdi.
Neden şimdi istifa ettikleri yönündeki bir soruya ise Özbek, 17 Ağustos’tan bu yana bu konuları değerlendirdiklerini söyledi. Bu sürecin başlangıcının Yaz Kararnamesinin çalışmalarının başlama tarihi olduğunu savunan Özbek, “Bugüne kadar kamuoyunda da çektiğimiz sıkıntıları bir hakim ciddiyetinde kamuoyu ile paylaşmaya çalıştık. Şimdi yapabileceğimiz konu da budur. Eğer aksine bir davranış olsa idi, biz Sayın Musa Bey ve ben bu ekibin dışında kalsaydık neden onlar kalıyor denebilecekti. Neresinden baktığınız önemli yani. Biz Yargıtay ve Danıştay üyeleriyiz. Oradaki görevlerimiz devam edecek.” diye konuştu.
Yargıtay başkanlığına aday olup olmayacağının sorulması üzerine de Özbek, “Şu anda öyle bir soruya cevap vermek durumunda değilim. Bu tamamen buradaki çalışmalarımızla ilgili bir toplantı.” ifadelerini kullandı.