İsrail ve Bile Bile Lades

Yakın tarihte yaşanan ‘’one minute” krizi, “alçak koltuk” krizi derken İsrail daha ileri giderek 10 vatandaşımızı katletti .

Durum diğer krizlerden çok farklı şimdi çünkü ilk kez işin içine “kan” girdi.
Sabah saatlerinde Filistin’e yardım götürürken Uluslararası sularda Türk bayraklı İHH yardım gemilerine yapılan operasyonların önceden planlandığı açıklandı.

Bununla bereber hatta esir kamplarının bile önceden kurulduğu,operasyonun ismi bile konulmuş olması, İHH ‘ın bunu biliyor olması ve son üç gündür, israil donanmasına ait 3 füze gemisinin Hayfa limanında demirlediğini bildirmiş olması, gemilerde İsrail donanmasına ait komando birliklerinin, donanma subaylarının ve istihkamcıların hazır bekliyor olması, gemilere müdahaleyi görüntüleyip basına dağıtacak israil savunma kuvvetleri sözcülüğünden görevli personelin de hazır bulunmuş olması,operasyon öncesi çekilen fotografların internet sitelerinde yayınlanması akıllara vatandaşlarımızın göz göre göre şehit olduğu gerçeğini doğuruyor..

Hükümet adına konuşan Bülent Arınç ‘ın İHH ‘a ithafen bizim talimatımızla gönderilmedi ve bizim onayımız zaten yoktu açıklaması tatmin etmedi.

Ama asıl soru, İsrail neden kendi karasuları dahilinde denetim ve müdale imkanı varken ve uluslararası sularda yapacağı bir saldırının hukuka aykırı olduğu ortadayken , bu saldırıyla beraber zaten üst sevileyerde olan antipati katsayısına tavan yaptıracağını bile bile bu olayı yaptı.

İkincisi günler öncesinden denetimi haricindeki yardım gemilerinin geçişine izin vermiyeceğini açıklamışken ve organizasyon da bu denetimi kabul etmemişken , neden bunların yaşanılacağı bilindiği halde Türkiye önlem almadan yardım götürenlere daha dikkatli davranmadı.

Üçüncü soru ise aralarında Yunan gemilerininde bulunduğu diğer ülke gemilerine ateş açılmazken Türk bayraklı gemilere saldırıda bulunulmuş olması,bu yardım gemisinde saldırı biline biline bebeklerin,çocukların, kadınların ve yaşlıların ne işinin olduğu merak edilen ,son olarak olarak dünyanın çok alakasız bir yerinde basit bir olayı BREAKİNG NEWS alt yazısıyla veren BBC ve CNN gibi haber kuruluşlarının bu haberi (haberin üzeriden 10 saat geçmesine rağmen)habere yeterince değinmemeleri düşündürücü..

Bugün yine İskenderun’da pkk’nın düzenlediği saldırıda şehit olan 7 askerimizle bu olayı karşılaştırarak ve duygularımızdan arınıp karşılaştırma yapmak gerekiyor.

Hamas, İsrail’e ve Dünya hukuk kurallarına göre terör örgütü yani dünyanın gözünde asla normal bir siyasî hareket olamayan pkk ile eşdeğer sayılabilen bir örgüt.
Bizim Filistini ve Hamas ‘ı sahiplenmemizin tek sebebi din unsuru olduğuda aşikar.

Ancak Hamas ‘ın müslümanlık hareketi halkını hedefe ulaştırmayacak gibi görünüyor.
Zaten belli bir hedeflerinin bile olmaması bu savaşta gönül istemesede hep zor günlere mahkum olacaklarını gösteriyor.
İsrail ile savaşta olduklarını kabul edip halkı bağımsızlık için örgütleyebilseler, uluslararası arenada hak arama mücadelesine girseler, o zaman anlamlı işler yapacaklar.Bağımsızlık savaşını taş atarak kazanacağını sanan bir halk, onun karşısında ise sunî devletini çok büyük sanan bir ülke…

Nasıl ki bu memlekette pkk’ya yardım sağlayan her kurum,kuruluşa ve yardım eden ülkelere lanetler yağdırılıyor, pkk kampları kuran ülkelere nefretle bakılıyor, aynı durumda israil için de aynı hakkı tanımakla eşdeğer olurmu sorusu akıllara geliyor .
Hakeza onlarında ülkesinde bombalar patlıyor her gün, hemde canlı bomba heran heryerde olabilir deniyor ve halkı bin kat fazla korkuyla yaşıyor, çünkü zaten altı yedi milyon nüfuslu ülkesinde kadınlara bile iki sene zorunlu askerlik hizmeti gördürüyor.

Biz nekadar pkk ya karşı bu kadar bilenmiş isek , İsrail’de hamasa karşı bu kadar nefret dolu.Bazılarına göre pkk ya da Hamas haklı olsa bile toprak istemekle (ihtimal üzerine konuşuyorum asla desteklemiyorum ikisini de) bu haklarını arama yolları insanlık dışı ve sonuna kadar da yanlış.

İşte bu bağlamda tekrarlamakta fayda görüyorum, biz müslüman dünyası olarak her nekadar Filistini kendimize yakın görsekte batının gözünde pkk ve Hamas eşit.

Biz nasıl ki ‘ ya ateş püskürüyorsak, devletimizin yaptığı operasyonları da meşru görebiliyorsak, aynen İsrail’ in yaptıklarını da meşru görebilmeliyiz. Bu protesto eylemine bilinçsizce katılan, facebook avatarını kırmızı çarpıyla çizilmiş israil bayrağı yapan, kahrolsun israil diye msn iletileri döşeyen zihniyetin de sorunun çözümüne katkıda bulunacağını sanmıyorum ..

Van münüt hadisesi alkışlarla karşılanırken, İsrail devlet başkanının Başbakanımıza sorduğu soruyu İskenderun saldırısından sonra daha iyi anlamaya başladım “sizin de her gün kafanıza onlarca, binlerce roket yağsa, şehrinizin göbeğinde bombalar patlatılsa, intihar saldırıları düzenlense ne yapardınız?”..
Ülkenin henüz bütün ortadoğuya el atıp da o toprakların tamamını çekip çevirebilecek askeri güce de, siyasi otoriteye de sahip olmadığını biliyorsak, İsrail’ in kendisiyle savaş halinde olduğu bir ülkeye yolladığımız bir yardım konvoyu durdurmak ,engellemek isteyeceğini bilmek gerekiyor.

Malesef bu konuda tarafsız kalamıyorum çünkü ölen vatandaşlar benim vatandaşım ve ölen askerlerin ordusu benim ordum ama bu savaşın facebook avatarını kırmızı çarpıyla çizilmiş israil bayrağı yaparak ve msn iletileriyle çözülemeyeceğide ortada…

Başımız sağolsun …

Ömer Demir

Yazarın tüm yazılarına gözat »