Rusyanın sesinin haberine göre, 2013 yılının ikinci çeyreği için yayımlanan Trafik Sıkışıklığı Endeksi’nde, yüzde 67 ile Moskova birinci olurken İstanbul, yüzde 65 ile ikinci sırada yer aldı.
Moskova ve İstanbul’un trafik sorunlarını Siyamed Kaçmaz ve Kerem Günsel Akşam Postasında Atilla Güner’e değerlendirdiler.
Siyamed Kaçmaz: Trafik için burada artık alışılmış bir yaşam biçimi oldu diyebiliriz artık. Çünkü gerçekten insanlar, Moskova’da dünyanın en gelişmiş metro ağı bulunmasına rağmen zamanlarının büyük bir çoğunluğunu trafikte geçiriyorlar.
Atilla Güner: Belki de zaten sorunun kaynağı budur. Orada planlama hep metroya göre yapılmışken şimdi herkes araç kullanıyor. Sistem de bu yüzden yürümüyor.
Siyamed Kaçmaz: Moskova’yı bilenler biliyordur, bilmeyenler için şunu söylemekte fayda var: Moskova’nın ana arterleri, ana caddeleri hemen hemen birçok yerde 5 şerit gidiş, 5 şerit geliş şeklinde düzenlenmiş ve buna rağmen araç sayısı o kadar çok ki yollarda hiçbir şey olmamasına rağmen hep trafik oluşuyor. Sizler de biliyorsunuz Rusya’nın arama motoru Yandex’in çok yakın bir zamanda İstanbul’da da hayata geçirdiği bir trafik sistemi var ve trafik sıkışıklığına göre, ‘10 üzerinden’ değerlendirme yapıyor. Şu anda Moskova’da iş çıkışının üzerinden 2 saat geçmesine rağmen sistem, trafiği ‘10 üzerinden 5’ olarak değerlendiriyor. Bu da demek oluyor ki, Moskova’da bir yerden bir yere gitmek istiyorsanız şu saatte bile -ki şu anda saat 9’a gelmek üzere, yine trafiğe takılıyorsunuz. Moskova’nın şehir yapısı ana yollarda, özellikle şehir merkezinde yapılmış ‘halka yollar’dan oluşuyor. Ana halka, orta halka ve en dış halka olacak şekilde halka yollar yapılmış. Bunun amacı, sürücülerin trafik sıkışıklığı yaratmadan bu halkaları kullanarak gidecekleri caddelere ulaştıktan sonra, dışarıya doğru çıkabilmeleri. Düzgün bir şekilde planlanma yapılmasına rağmen trafik oluyor. Fakat burada trafiğin oluşmasındaki etkenlerden bir tanesi de ufak tefek kazalara rağmen sürücülerin bir şekilde trafik polisini bekleyip oradaki trafiği aksatmaları.
İstanbul’un sıkıntısı ”tek kişilik araçlar”
Kerem Günsel: Maalesef yurt dışında çoğu ülkede klakson çalmak gibi bir alışkanlık yok. Ama bizim ülkemizde ne yazık ki hala aktif güvenlik paketlerinin içerisinde geçiyor korna. Tabi ki İstanbul trafiği gerçekten her geçen gün daha da keşmekeş haline geliyor. Özellikle de bu son günlerde biz de canlı olarak yaşıyoruz bunu. Yalnız burada benim gözlemlediğim kadarıyla, en büyük etken, İstanbul trafiğinde seyir halindeki araçların yaklaşık % 80-% 90’ının hep birer kişilik araçlar olması. Genelde sürücü yanında kimse olmadan tek başına seyahat ediyor. Tabi İstanbul’un en büyük sıkıntılarından bir tanesi de oturma mekânlarının Anadolu yakasında olup işyerlerinin çoğunluğunun Avrupa yakasında olması. Bu yüzden her gün çekilen bir trafik var. Ama bunun içerisinde, biraz daha gözlemlerseniz şu var ki; özellikle son bir-iki senede firmaların personellerine tahsis ettiği şirket araçlarının sayısı da gittikçe artıyor. Eskiden şirket araçları bu kadar çok fazla sayıda değildi. Ama her geçen gün gittikçe artıyor. Bu da otomatikman İstanbul trafiğine çok ciddi etkilerde bulunuyor.
