DünyaGündemLatin AmerikaManşetPolitikaSeyahatSon DakikaTürkiye

Kemal Okuyan’dan Küba izlenimleri

Kadınlar Günü Kutlu Olsun

Küba

Komünist Parti Merkez Komite Sekretaryası’ndan Kemal Okuyan, Küba Komünist Partisi’nin davetlisi olarak gittiği Küba’da izlenimlerini soL’a anlattı.

soL’un röportajı;

Hemen soralım, Küba nereye gidiyor? Bu soruya kısa bir yanıt vermek mümkün mü?

1993 yılında, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının hemen ardından ve gerçekten çok özel bir dönemde gitmiştim ilk Küba’ya. Zaten “özel dönem” diye adlandırılıyordu içinden geçtikleri o çok ama çok zor yıllar. Henüz ilişkilerimiz yeni başlamıştı ama yine de son derece iyi bir program hazırlamışlardı. Yaşamın hemen her alanından kurumları ziyaret etmiş, yöneticilerle, görevlilerle ve sokaktaki insanlarla konuşma imkanı bulmuştum. Döndüğümde karşılaştığım soru yine çok kısaydı: Küba yaşayacak mı?

Yanıtım, “yaşayacak ama normalde yaşamaması gerek” oluyordu. Bunu yıllar sonra Kübalı dostlara anlattığımda çok güldüler, onlar da aynı şekilde düşünüyordu! Peki Küba sosyalizmi neden yaşayacaktı ve bugüne kadar gelebildi? Dikkatimi o zaman üç şey çekmişti; özgüvenleri, ne yaptığını bilen önderlikleri, mizah duyguları…

Bu üç başlıkta değişen bir şey yok. Dolayısıyla Küba bir yere gitmiyor bana göre, normalde gitmesi gerekirdi ama…

Nereye gidecekti?

Normalde, Küba’da yalnızca son yıllarda değil, 1990’lardan beri atılan kimi adımlarla Küba’nın sosyalist karakterinin ortadan kalkması gerekirdi. Piyasa genişlemeden yapamaz. Ancak bugün Küba’da eksikli, kimi tavizler vermiş, ağır sorunları olan bir sosyalist düzen hüküm sürüyor. Normal değil bu ama Kübalılar zaten hiç normal olmadılar. Her zaman özgün bir yanları var. Kaygı duymamız son derece doğal, bunu görüştüğüm herkese söyledim. “Biz de kaygılıyız” diyorlar ve samimi olduklarından zerre kuşkum yok. Çünkü önlem alıyorlar hem de şimdiye kadar çok ihmal edilen bir alanda.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

O alana geçmeden, piyasanın genişlemeden yapamayacağı konusuna gelelim. Küba’da özel sektör canlandırılıyor, canlandırılmaya çalışılıyor. Kamu sektörüyle birlikte var olacak ama giderek etkisi artacak. Bunun sonuçları belli değil mi? Küba bu anlamda bir yere gitmiyor mu?

Sosyalizmin belli ilkeleri var, evrensel. Ancak son tahlilde sosyalizm bir geçiş dönemidir, bir kuruluştur ve ana hedef komünist toplumdur. Küba küçük, yıllardır ABD emperyalizminin kuşatmasına, ablukaya direnmiş bir ada. Sosyalizmde direndiler. Yaklaşık 20 yıldır neredeyse tek başlarına. Böyle bir ülkeye, partiye, halka kitapta şunlar yazıyor, buna uyacaksınız demek haksızlık. Sosyalist kuruluşta standartlar olmaz, evet bazı ilkeler kritik, sermayeyi yok edeceksiniz örneğin. Yok etme hedefine sahip olacaksınız. Lakin şöyle bir şey yok: Sermayeyi yok edin, ekonominin sosyalist karakterine su karıştırmayın, katışıksız olsun ama aç kalın! Küba “özel sektöre” geçit vermemek için her şeyi yaptı, bunu biliyorum ancak bugünkü uluslararası koşullarda bazı geri adımlara mahkumlar.

Neden? Kapitalizm sosyalizmin yapamayacağını mı yapıyor?

Bir kere Kübalı yetkililer “biz de istemezdik” demelerine rağmen, sürecin daha güçlü ve sürdürülebilir bir sosyalizm anlamına geldiğinin altını çiziyor. Yapılanların sosyalizm dışı olduğunu kabul etmeleri her açıdan bir yenilgi olur. Bu adımları atıyorlar çünkü…

Önce kısaca bu adımları özetleseniz?

Devlet sektörü daraltılıyor. Tarımda uzun süredir özel işletmeleri özendiriyorlardı. Buradaki sınırlamaları büyük ölçüde kaldırdılar. Artık işçi çalıştıran özel tarım işletmeleri var. Ve işçi sayısında bir sınırlama yok. Hizmet sektöründe özel girişimler özendiriliyor. Devlet birçok alandan çekildi. Sayılarla söyleyeyim, 500 bin kişi Küba’da artık kendine çalışıyor.

Bu bir kapitalist sınıf mı?

Küba’da bu sayıda bir kapitalist sınıf yaşayamaz! Şaka bir yana, bunların çok büyük bölümü kendi emeğiyle geçinen kişiler. Ya da küçük aile işletmeleri. Stratejik sektörlerin tamamı devletin elinde. Sermayenin ortaya çıkmaması için ciddi bir denetim ve vergilendirme politikası söz konusu. Dolayısıyla bizim anladığımız anlamda bir özel sektör yok ortada. En azından henüz.

O zaman neden kaygılanıyorsunuz?

Birincisi, yurt dışındaki akrabalardan gelen paralar dahil, artık Küba’da “yatırımcı” bir sınıfın oluşması teorik olarak mümkün. Büyüyen, güçlenen… İkincisi, hizmet sektörü bir yana, tarımda işgücü kullanan işletmeler var. Eskiden 20 işçi ile sınırlıydı şimdi kısıtlama yok, yani teorik olarak yanında 150-200 işçi çalıştıran bir “zengin” köylü meşru hale geldi. Üçüncüsü ki, beni en çok kaygılandıran bu, devlete ait işletmelerin kazandığı özerklik. Ücretlerde, ürünlerini değerlendirme konusunda işletme yöneticilerine bayağı bir yetki verilmiş durumda. Yabancı ortaklıklara filan da giriyorlar, burada büyük tehlike var. Bunu başka yerlerde gördük, hiç iyi sonuç çıkmadı bu adımlardan. Eğer bu sosyalizme içkin bir uygulama olarak görülür, geçici karakteri hesaba katılmazsa…

Peki neden? Neden bu yola giriyorlar?

Bakın Küba, Sovyetler Birliği varken, ekonomik gelişmişliğinin çok ilerisinde bir toplum yaratmayı becerdi. Eğitim, sağlık bunları herkes biliyor. Ancak daha ötesi var, son derece eşitlikçi bir sistem yerleşti. Sovyetler dağıldığında ekonomi geriye gitti o eşitlikçi sistem bazı başlıklarda dinamizmi engelliyor. Küba’da iş disiplini yok. Tembellik insanın doğasında var mıdır tartışmasına girmeyeceğim, tembellik hakkı iyidir deyip geçelim! Ancak Küba’da iş disiplini gerekiyor. Devletin hemen her temel ihtiyacı karşıladığı bir ülkede insanlar çalışmak zorunluluğu hissetmiyorlar. Çalışmak için “özel sektör” gerekmiyor ama devletin insanları kolaycılıktan çıkarması mutlak zorunlu. Evet adalet duygusu çok gelişkin bir toplum ama üretim yok! İklim ve hammaddeyle ilgili kısıtları ekleyin, üretmeyeceksiniz ama bayağı gelişkin bir sosyalizm koşullarında yaşayacaksınız. Doğru diyorlar, bu sürdürülemez. Elde Che karikatürü kalır. Başka dertler de var. Küba’da tarımda kimse çalışmıyor. Niye çalışsın? Tıp okumuş, bilgisayar okumuş, sanat tarihi okumuş, portakal toplamak istemiyor! İşçi çalıştırmak serbest, dilediğin kadar çalıştır, “sömür”! Yok ki, kimse tarımda çalışacak işçi bulamıyor. Ayrıca Küba yabancı yatırımları teşvik ediyor haklı olarak. Yabancı şirketler Küba’nın koşullarına uyuyorlar birçok başlıkta ama “özel” şirketlerle çalışmak istiyorlar, en azından “özerk”. Niyetleri belli ama haklı oldukları bir yan var. Küba ile 49-51 hisseli bir ortaklık kuruyor, sonra herhangi bir konuda karar alırken, yetkisiz ortaklarından değil Havana’daki bakanlık, hatta en tepeden onay bekliyorlar.

20 yıldır nasıl idare ediyorlarsa, öyle idare edemezler miydi?

Olur mu öyle şey! Kübalıları sistemin işlemediğine ikna edersiniz o zaman. Yokluk içinde sosyalizm olmaz. Evet Küba’da birçok şey başarılmıştı ama bazı başlıklarda uzun süre idare edilemezdi. Ayrıca devrimi başaran kuşak yavaş yavaş yok oluyor. Şimdi, sosyalizmi hep büyük sorunlarla tanımış kuşaklar geliyor. Yoksul ama onurlu! Bu yetmez.

Önlem alıyorlar mı?

Alıyorlar. Kritik bütün sektörler devletin elinde, bunu değiştirmeye hiç niyetleri yok. Yabancı yatırımcılar, doğrudan işçi alamıyor. İşçileri Küba devleti sağlıyor ve kendi koyduğu kurallara uyulmasını zorunlu tutuyor. Ücretler, çalışma saatleri, diğer haklar… Tek tek bütün Kübalılar’ın zenginleşme derecesi takip ediliyor. Ülkede zengin bir sınıf yaratmak istemiyorlar. Zaten toplamda gelirler çok düşük. Ücret makası hâlâ Sovyetlerdekinden bile düşük ve en yüksek ücreti olanlar da “zengin” sayılamaz. Yine de toplumsal örgütler bu konuda son derece duyarlı. En önemlisi, parti ideolojik mücadeleyi baş sıraya yazmış. Özellikle gençler ve aydınlar arasında. Bu yıllardır ihmal ediliyordu. Şimdi ekonomik temelleri var tehlikenin, bu nedenle bayağı mücadele başlatmış durumdalar. Partide farklı eğilimler olduğu biliniyor ama toplumsal sorumluluk, eşitlikçilik gibi değerleri savunmaya kararlılar. Bunu yapmadıklarında neyle karşılaşacaklarını biliyorlar. Bir de işletmelere, özellikle batılılarla iş yapan işletmelere en güvenilir parti kadrolarını atıyorlar. Kişisel olarak tanıdığım komünistler var partideki görevlerini bırakıp şirketlerde çalışan. Sorduğumda dalga geçiyorlar “patron oldu artık” diye…

Böyle başlamıyor mu her şey?

Başlayabilir. Ancak tahmin edemeyeceğiniz bir iç denetim var Küba Komünist Partisi’nde. Hiçbir şeye güvenmiyorsanız, buna güvenebilirsiniz.

Sizin gözleminiz nedir?

Her şeyden önce Küba bayağı toparlanmış. Mütevazı da olsa, ekonomik büyüme hissettiriyor kendini. Latin Amerika koşullarında oldukça çarpıcı bir toparlanma bu. Artık sokaktaki Kübalı için sosyalizm “iyi hoş ama daha ne kadar böyle yaşayacağız” dertlenmesinin ötesinde, güven tazelenmiş. Havana’da bile “piyasa” hissedilmiyor, sosyalizm kendisini savunuyor belli ki.

Ama kaygı var sanırım…

Olmaz mı? Biz kapitalist bir ülkedeyiz ve piyasayı da sermayeyi de iyi biliyoruz. Bu alçak bir mikrop. Bir yerden sonra güven filan işlemez. Ancak ne yaptığını bilen bir önderlik var. Raul 2018’de görevi bırakacak. 2016 Nisanı’nda 7. Kongrelerini toplayacaklar. Bu badireyi de atlatmak için çalışıyorlar. Ha, ülkeyi başka bir yöne çekiştirmek isteyenler, açık düşmanlar dışında da, çıkacaktır. Zor işleri ama geride bıraktığımız 20 yıl daha kolay değildi.

Peki ek ne önlem alınabilir?

Bütün bu uygulamaların sosyalizmle barışık olduğu tezi son derece tehlikeli. Bundan uzak durmak gerek. “Sosyalizm böyle de olur” dediğiniz anda işler karışıyor. Ben berber dükkanında, ayakkabı boyacısında değilim. Bunlar değil sorun. Sosyalizmin zayıf karnı her zaman tarımdır. Tarımdaki uygulamaların bir geri adım olduğunu bilerek hareket etmek, önlem almak gerekir. Aynı şey öz yönetim çağrıştıran işletme özerkliği için de geçerli. Bunu sosyalizmin modeli diye sunmamalı.

Neden?

Uzun bir tartışma bu ancak tek tek bireylerin topluma kattıklarını işyerlerinin verimliliği ve de kârlılığı üzerinden değerlendirdiğiniz andan itibaren sosyalist kuruluşun çok önemli bir özelliğini bir kenara koyuyorsunuz demektir. Toplumsal fayda diye bir şey var ve sosyalizmde üretim sürecinin temel mottosu bu olmalı. Yaşamsal bir alanda faaliyet gösteren bir ekonomik birimde çalışanlar sırf verimlilik kriteri nedeniyle daha düşük ücret alıyorsa orada bazı şeyler ters gidiyor demektir.

Bunun dışında ziyaretiniz nasıl geçti?

Seçim ve bizim ev sahibi olduğumuz Dünya Komünist ve İşçi Partileri toplantısının yaklaşması nedeniyle çok kısa bir ziyaret oldu bu. Normalde daha kalabalık bir delegasyonla daha uzun bir süre için gidecektik olmadı. Buradan bana eşlik eden ve kusursuz bir İspanyolca ile beni Kübalılarla İngilizce konuşma derdinden kurtaran Can Seven’e teşekkür etmek istiyorum. Çok başarılı, yararlı bir ziyaret oldu bu. Her zamanki gibi son derece profesyonelce hazırlanmış bir programdı; her şeyi açıkça konuştuk. Küba Komünist Partisi ile ilişkilerimiz özeldi; samimiyet, açıklık üzerine kuruluydu, öyle devam ediyor. Eski dostları gördüm, yeni kadroları, yöneticileri tanıdım. Normalde çok kaygılanmam gerekir, şimdi yine kaygılıyım ama bir noktaya kadar! Kübalılardan bir tık daha fazla…

8 Mart Kadınlar Günü Turları

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu