TBMM Genel Kurulu’nda rüşvet ve yolsuzluk operasyonu tartışmaları yine seviyeyi düşürdü. AKP’li Oktay Saral muhalefet milletvekillerine ‘Hakikatleri söylemek şeyinize mi dokunuyor, bir yerinize mi batıyor?’ diye seslendi.
Genel Kurul’da, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı’nın “devlet borçları”na ilişkin 5. maddesi üzerinde söz alan CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Önen, IMF’e olan borçlar ödenirken dış borçların yükselerek devam ettiğini söyledi. Önen, “Haram iki türlüdür; yemek ve yediğine müsaade etmek… Gelin madem yolsuzluk yok diyorsunuz, Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kuralım. Bakalım yaşananlar hangi senaryonun ürünü? Savcıları polisleri uzaklaştırarak pisliklerin örtülmesi mümkün değil. Mızrak çok büyük, çuvala da haraya da sığmıyor. Yolsuzluk yapanları sırtlarına yükleyeceğiz, bakalım taşıyabilecekler mi? Nur suresi ‘gözlerinizi sakının’ diyor. Kadıköy vapurundan inenleri gözlemeyin” dedi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Türkiye’de devletin özel sektörün ve hane halkının borçlarının arttığını belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın borçla ilgili verdiği rakamların gerçeği yansıtmadığını savundu. Ekonomiye yönelik yapısal önlemlerin alınması gerektiğini belirten Günal, “Türk usulü morgage krizi” yaşanabileceğini savundu. “Bunun ipuçlarını son günlerde yapılan operasyonlarda görüyoruz” diyen Günal, kolay rantların yaratıldığı yerde usulsüzlük ve yolsuzluk olabileceğini kaydetti.
AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, aynı madde üzerinde yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde ekonomik restorasyon yapıldığını ifade ederek, geçmişte “IMF’ten bir milyar dolar alabilmek için bir milyar kez takla atılan günler” yaşandığını söyledi. Saral, dünyada küresel aktör olmayı başarmalarına rağmen muhalefeti restore edemediklerini ifade ederek, “Muhalefette üç hastalık peydah oldu; hamaset, husumet, hakaret….Allah sizlere acil şifalar versin” dedi.
Saral’ın sözlerine muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi. Saral’ın konuşma süresi bitmesine rağmen kürsüde sözlerini sürdürmesi üzerine Birleşimi yöneten Başkanvekili Meral Akşener, “Muhterem bitti, bitti. Çok oldu. Sayın Saral bayağı oldu süreniz biteli” diyerek kendisini uyardı.
-“Pişkinliğin bu kadarına pes…”-
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, sataşma gerekçesiyle söz alarak, geçmişe yaşanmış bir olay anlatacağını belirterek, 1930’lu yıllarda Nazilli Basma Fabrikası’nda 25 kuruşluk usulsüzlük tespit edildiği için Başbakan İsmet İnönü’nün Atatürk’ün huzuruna çıkarak Başbakanlık’tan istifasını sunduğunu anlattı.
Altay, “Bugünlerde yaşadıklarımızı görünce, sizin bu pişkinliğinize verecek cevap bile bulamıyorum. İstanbul Esenler Otogarı’nda bir güvenlikçi, kendi indirim kartıyla dört kişiyi metroya geçirdiği için 4,90 liralık suistimalden 7 yıl hapisle yargılanıyor. Üç bakanının çocuklarının nüfus kullandıklarını düşünebiliriz ama fezlekesi gelen ya da yolda olan bir bakan var ki 1,5 milyon doları aldığı belgelenmiş, görüntülerle… Pişkinliğin bu kadarına pes diyorum” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, insan olmanın en önemli özelliklerinden birinin utunma duygusuna sahip olmak olduğunu belirterek, “Eğer utanmıyorsanız insanlık dışına çıkmış demeksiniz. Tarihin bir çok döneminde yolsuzluklarla, rüşvetle karşı karşıya kalınmıştır. Ama ilginç olan şey, rüşvet ve yolsuzluğa giren hemen herkes sonunda ortaya çıktığında utanma duygusuyla istifa etmiştir. Bazılarının lugatlarında istifa kelimesi yoktur ve o pişkinlikle başkalarını restore etmeye kalkışırlar, kendi çöküşmüşlüklerini başkalarına yıkmaya çalışırlar. Çünkü aynada gördüklerini başkası sanırlar. Önce siz kendi kendinizi restore etmeye çalışın, kendinizi sorgulayın, sonra konuşun. Bugün kimsenin aksini söyleyemeyeceği görüntüler ve olaylarla karşı karşıyasınız. İnsanlığın temelinde yatan utanma duygusunu birazcık duyun, başınızı önünüze eğin ve sesinizi çıkarmayın” diye konuştu.
-“Bir yerinize mi batıyor”-
AK Parti’li Saral, sataşma gerekçesiyle yeniden söz alarak, Halaçoğlu’nun konuşmasının kendisine yakışmadığını belirterek, süreçle ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların ifadeleri olduğunu söyledi. Saral, laf atarak kendisine tepki gösteren muhalefet milletvekillerine, “Ya bir dinlemesini bilin, terbiyesiz adam, terbiyeli ol, saygılı olun be. Bak ben saygıyla başladım. Başbakan da Başbakan Yardımcısı da ‘ucu nereye varırsa, benim oğlum da olsa kim olursa olsun hepsine sonuna kadar ulaşacağız’ dedi. Burada geçmişte yaşanan hakikatleri söylemek şeyinize mi dokunuyor, bir yerinize mi batıyor?” ifadelerini kullandı.
MHP’li Halaçoğlu yeniden söz alarak, “100 gün de bu konuyu konuşuruz. Siz daha dün Savcı Öz için altına zırhlı araçlar verip göklere çıkarırken bugün görevden aldınız, araştırma yapan Emniyet müdürlerini görevden aldınız. Bunun nereye gideceğini kimse bilmiyor. Küçücük olaylarda hemen aslan kesiliyorsunuz, ama bakın bir genel müdürün evinden 4,5 milyon dolar, bir başka bakanın oğlunun evinden 1,5 milyon dolar çıkıyor. En azından şaibenin ortadan kalkması için Başbakan’ın bunları görevden alması, sonuna kadar gidilmesi gerektiğini söylemesi gerekir” diye konuştu.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Saral’ın kendisine “terbiyesiz” dediği gerekçesiyle söz alarak, “Bugün çok acıdır ki hırsızlar, hırsızlık yapanları yakalayanları görevden alıyorlar” dedi. AK Parti istanbul Milletvekili Metin Külünk, Uzunırmak’a tepki gösterdi. Uzunırmak, “Bırakın hayali düşmanlar yaratmayı. Kendinizle, vicdanınızla hesaplaşın, yel değirmenlerine karşı konuşmayın. Yakalananları savunmayın. Süreç doğru, ahlaklı ve yolunda işlemiyor, itirazımız bunadır” karşılığını verdi.
-“…Bize batar”
CHP’li Altay da “Evet bize batan bir şeyler var. Ülke bu haldeyken bize batmaması mümkün mü? Dün, ‘Türkiye bağırsaklarını temizliyor’ diyenlerin, bugün kabız olmuş gibi konuşmaları bize batıyor. Dün ‘Küçük Tayyip okula yayan giderdi, ayakları ıslanırdı’ diyen bir insanın Başbakan olduktan sonra dünyanın en zengin 13. başbakanı olması bize batıyor. Bir vatandaşın bana, ‘Bakanlar Kurulu üyelerinin kollarındaki saatlerinin bedeliyle bir ilin bütün sorunları çözülür’ demesi bize batar. Hukuken şaibeli, siyaseten ayıplı, dinen günahkar, kamu vicdanında kirli bir Cumhuriyet hükümeti bize batar” görüşünü savundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır, Başbakan Erdoğan’ın iki gündür süren soruşturmayla ilgili “nereye giderse gitsin, babamın oğlu dahi olsa sonuna kadar takip ederim” dediğini söyledi. Soruşturmanın devam ettiğini, sosyal medyada paylaşılan bilgi, belge ve görüntülerin gerçek olup olmadığı konusunda kesinleşmiş bir şey bulunmadığını anlatan Satır, “Sürecin sonunda kimin mahkum olacağını, kimin istifa edip etmeyeceğini göreceksiniz. Bu gündemi siyasi malzeme olarak kullanmanızı doğru bulmuyoruz. Türkiye’deki tüm yolsuzlukların ve adaletsizliklerin yok olması için iktidara gelmiş ve bunu uygulamış partiyiz. Bu gündemle ilgili lütfen bekleyiniz ve görünüz. Biz kirlilikleri, pislikleri sümenaltına süpürmedik, bundan sora da süpürmeyeceğiz. Bizi test edecek olan Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan vatandaşlardır. Biz bu testten göğsümüzü gere gere bir kez daha geçeceğiz. Bundan eminiz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından tasarının 5. maddesi kabul edildi.