Münevver Karabulut cinayeti davasında Cem Garipoğlu ve diğer sanıkların yargılanmasına devam edilirken mahkemeye gelen bir ihbar mektubu ortalığı karıştırdı.

Duruşmaya bir numaralı sanık Cem Garipoğlu mahkeme ile cezaevi arasındaki koordinasyonsuzluk yüzünden katılamadı. Diğer sanıklar Mehmet Nida Garipoğlu, Tülay Makbule Garipoğlu ile Hayyam Garipoğlu ve şirket çalışanları Habib Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur duruşmada hazır bulundu.

Lüleburgaz’daki Burgaz İçki Fabrikası ile Mehmet Nida Garipoğlu’nun Avcılar’daki ofisinden alınan hard disklerin TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Merkezi ’ne gönderildiğini ancak TÜBİTAK ’ın “gerekli altyapı birim ve uzman personeli bulunmuyor ” diyerek geri gönderdiği, delillerin Adli Tıp Kurumu tarafından incelendiği belirtildi.

Bu arada Hakan Mert Aslan ismiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen ihbar mektubu duruşmada büyük tartışma yarattı. Emniyete 23 Ekim 2010’da ulaşan iki sayfalık el yazısıyla yazılmış imzasız ihbar mektubu ve mektupta isimleri geçen Dürdane Ataseven, Nimet Kaplan, Ferdi Bayrak, Mehmet Özdemir ve Hakan Mert Aslan adındaki kişilerin polis tarafından alınan ifadeleri mahkeme geldi ve okundu.

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, “Dosyaya İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin yazısı ile gönderilen ihbar mektubunun mahkemece ciddiye alınmamasını talep ediyoruz. İddialar hayatın olağan akışına aykırı, hiçbir delil de elde edilemedi. Bu çabalar duruşmaları uzatıp, Cem ’i tahliye sürelerini düzenleyen CMK’nın 102. maddesinden tahliye ettirebilmek için”dedi.